Ekonomi


Dünyada hızla artan enerji fiyatları ve belirsizlik, Türkiye gibi enerjide dışarıya bağımlı olan gelişmekte olan ülkelerde stagflasyon (yüksek enflasyonda durgunluk) riskini artırdı.

Ekonomist Atilla Yeşilada dünya ekonomisinde ardı ardına engebeler çıktığına dikkat çekerek, bunların Türkiye'ye yansımasının stagflasyonla sonuçlanacağını belirtti. Yeşilada, Twitter'dan yaptığı paylaşımda “Ey vatandaş, stagflasyon geliyor gürül gürül” dedi.

Sözcü'den Nuray Tarhan'ın haberine göre ABD'de temerrüt riskinin arttığına, Çin'in de Evergrande sorununu çözmek istemediğine dikkat çeken Yeşilada, bunlara başta petrol ve doğalgaz olmak üzere enerji fiyatlarındaki hızlı tırmanışın da eklendiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

EKONOMİYE AĞIR DARBE

“Avrupa'da enerji fiyatları son 1 yılda neredeyse 5 kat arttı. Yıl sonuna kadar petrolün 90 dolara çıkması bekleniyor. Tabii bunlar her şeyin fiyatını artırıyor. Eylülde üretim ivme kaybetmeye başladı. Kredi hacmi büyümüyor. Biz de sadece ihracatla büyüyebilsek ona bağlı kalalım da.

Petrolde 20 dolarlık artış cari açığımızın 6 milyar dolar yükselmesi demek. Üretici maliyetlerindeki artış yüzde 45'e ulaştı. Enerjideki zammı yansıtsalar enflasyon patlayacak. Eşel mobil olsa bütçe açığı büyüyecek. Sonunda Hazine ek borçlanmaya gitmek zorunda kalacak.

Dolar daha da değerlenecek. Sonuçta ekonomi çok ağır darbe yiyecek. Bunun adı stagflasyon. Ekonomi potansiyelinin altında büyüyor ve enflasyon artıyor. 2022'de ekonomi ancak yüzde 2.5-3 büyür, enflasyon ise yüzde 20'nin altına inmez. Çünkü enflasyonu yükselten nedenler belli.”

Lastik patlamış, sen şoförü değiştiriyorsun

Merkez Bankası Başkanı'nın 20 ayda dördüncü kez değiştirilmesi konusunda da Yeşilada, “Otomobilin lastiği patlamış, sen şoförü değiştirsen ne olur? Gelen kişinin ne denilirse yapması belirsizliği daha da artırıyor” dedi.

Türkiye'de iktidar değişse bile eğitim gibi yapısal sorunların çözülmesinin en az 10 yıl alacağını vurgulayan Yeşilada, “Önce geminin dümenini değiştirmekte yarar var, dipteki deliğe daha sonra bakılır” şeklinde konuştu.

Yabancı için Türkiye'nin risk primi yok ama Erdoğan riski var

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ekonomide hiçbir kurala dayanmayan hamleleri yüzünden son zamanlarda Türkiye'ye tek kuruş sıcak para girmediğine dikkat çeken Yeşilada, “Çünkü Türkiye'nin risk primi yok ama Erdoğan riski var. Yerine gelen en zayıf koalisyon bile olsa Türkiye'ye yeniden sıcak para akar” diye konuştu. Türkiye'de 90'lı yıllardan bu yana stagflasyon yaşanmadığını belirten Yeşilada, sözlerini şöyle sürdürdü: “O yüzden giderek yoksullaşan vatandaşların artık tahammülü kalmadı. Çünkü daralmaya alışık değiller. Bu yüzden Devlet Bahçeli AKP'nin çökmekte olduğunu görürse kendini kurtarmaya çalışabilir. Vekil istifaları başlayabilir. Dünyanın her yerinde hayat pahalılığının bu seviyeye geldiği ülkelerde çatışmalar görüyoruz. Ankara'nın dünyayı tetkik edip bir an önce çare bulması lazım.”

Stagflasyon nedir?

Stagflasyon, İngilizce 'Stagnation' yani durgunluk/daralma ve 'Inflation' yani enflasyon kelimelerinden türetilmiş bir ekonomik terimdir. Ekonomik hayatta hem durgunluk hem de enflasyon yaşandığı dönemlerde bu iki olgunun birbirini tetiklediğini ve büyüttüğünü anlatmakta kullanılır.

1970li yıllarda kullanılmaya başlanan bu terim gerek klasik iktisat teorisinde gerekse Keynesyen iktisat teoride paradoksal bir durum olarak değerlendirilir. Bunun nedeni genelde enflasyon ve işsizlik arasında ters orantılı bir korelasyon olmasıdır yani biri düşerken diğeri yükselir.

Örneğin durgunluk istihdamın düşmesi anlamına gelir ancak enflasyon olabilmesi için toplam arzın toplam talebi karşılayamıyor olması gerekir ki bu da arzı arttıracak iş gücü kalmadığını gösterir ve ekonominin tam istihdam ile tam kapasite çalışmasının bir yan etkisidir.

Stagflasyonda ise durgunluk artar ve istihdam düşerken talebi karşılayacak arz da yaratılamamaktadır. Her ikisinin de aynı anda yükselmesi içinden çıkılması zor bir sarmal haline dönüşür.