Hakkında pek çok iddia ortaya atılan MİT eski istihbarat daire başkanlarından Mehmet Eymür, Taraf gazetesinde yayımlanan "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" başlıklı belgenin yabancı istihbarat servislerinin işi olabileceğini söyledi. Sabah gazetesine konuşan Eymür, "Bu belge ile 2 taşla 3 kuş vuruldu" dedi. Eymür, şunları söyledi:
"Türkiye hayli kritik günlerden geçiyor. Ben Türkiye'yi -özellikle de böyle kritik dönemlerde- bizlerin değil de, görünmeyen bazı yabancı güçlerin idare ettiğini düşünüyorum. Yani Genelkurmay'a ait olduğu öne sürülen belgede yabancı güçlerin parmağı olabilir. Biz bazı olayları tam olarak anlamayıp değerlendiremiyor, bu yüzden de birbirimize düşüyoruz. Zaten yabancı güçlerin istediği de o.
AMAÇLARI KURUMLARI KARŞI KARŞIYA GETİRMEK
Bana kalırsa kuvvet komutanlarının bilgisayarındaki bilgileri açığa çıkaran ve Genelkurmay'daki gizli andıç gibi belgeleri servis yapanlar da onlar. Hatta belki yazdıranlar da onlar. Böylelikle bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyor olabilirler. Amaçları bir taraftan orduyu yıpratmak, diğer taraftan da AK Parti'yi ve Gülen cemaatini TSK ile karşı karşıya getirmek. Bu sorunu yaratan güçler, sonradan da problemi çözen hakem rolünü üstlenirlerse hiç şaşırmamak gerekir. Bizim bu bağlamda bütün temel kurumlarımızı gözden geçirmemiz, varsa kurumlarımızdaki yabancı unsurlarla bağlantılı kişileri tespit etmemiz gerekir. Yabancı unsurların Türkiye'yi kontrol etmesine izin vermememiz lazım. "
Tuncay Güney ve Sisi gibi isimlerle ilgili bilgilerini de aktaran Mehmet Eymür'ün, röportajdaki hedefi ise Doğu Perinçek'ti. Perinçek ile aralarında yıllardır kavga olan Eymür, Ergenekon'un başı olarak da Doğu Perinçek'i ilan etti. İşte o açıklamalar...
TUNCAY GÜNEY DOĞRU MU SÖYLÜYOR?
"Yani bütün söyledikleri doğrudur diye kefil olamam. Zaten kendisi de bazı şeyleri baskı altında söylediğini beyan ediyor. MİT'e yardımcı olan birçok gazeteci vardır. Benim bunların hepsini bilmem mümkün değil. Bilsem bile bir neden yoksa açığa çıkartmanın manası da yok. Milli bir müesseseye destek olmak her Türk vatandaşının görevidir bence. Bizde MİT'çilik küçümsenen bir şeydir. Bunu da kırmak lazım. Başka ülke vatandaşları kendi istihbarat servisiyle iftihar ediyor.
TUNCAY GÜNEY MİT'Çİ Mİ?
Perinçek grubu her zaman yaptığı gibi "MOSSAD ajanı, MİT ajanı" filan dedi Tuncay Güney için. Ben de "Demek ki istihbarat elemanı, bir güzel içlerine sızmış, bilgileri toplamış" dedim. Ben kimin, nerenin elemanı olduğunu söylemedim. Benim bildiğim ve "Çift Meslekliler" diye yazdığım tarihte JİTEM'e çalışıyor gözüküyor. Daha öncesini bilmiyorum. Yeşil de bizle başlamış, sonra Jandarma'ya, polise gitmişti. Bu yabancı istihbarat teşkilatlarında olmayan bir şekil.
TUNCAY GÜNEY'İN ADININ YANINDA İPEK YAZIYOR,BU NE DEMEK?
Tuncay Güney'in faaliyet adı olabilir. Gizliliği sağlamak için hem yürütülen faaliyetlere, hem de kişilere takma isimler verilebilir. Tuncay Güney'in cinsel tercihlerini ve hangi teşkilata çalıştığını bilmiyorum. Ancak istihbarat alanında yararlı olan her çeşit kişi çalışabilir. Homoseksüel, biseksüel ya da aseksüel olması önemli değildir. Sisi (Seyhan Soylu) eminim konuşsa bugün Türkiye'de yer yerinden oynar.
SİSİ DE İSTİHBARATÇI MI?
Bildiğim kadarıyla JİTEM'in elemanı. 28 Şubat sürecinde Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı gibi isimlerle irtibatlı bazı çalışmalarda yer aldığını duydum. Bir hayli özel bilgiye sahip diyorlar. Neticede şunu demek istiyorum: Mühim olan kişinin yararlı istihbari çalışmalar yapabilmesidir. Adamın şahsi durumu faaliyete zarar vermedikçe istihbarat teşkilatını fazla ilgilendirmez. Bu tür insanlar çok da akıllı olabilirler. Tuncay Güney'in söylediklerinde doğruluk payı var. Mesela "PKK'ya silah sevkiyatı olayı var" diyor. "Perinçek bu olayın içinde" diyor. Perinçek kendi yaptıklarını hep başkasına yükler. Aydınlık Dergisi, bu sevkiyatı daha önce "Çiller Özel Örgütü PKK'ya silah sevk etti" diye yazdı. Güney'in bazı belgeli şeyleri de var. Barzani ile Talabani ile fotoğraflar çektirmiş. Bence bunlar Güney'in söylediklerinin ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor.
MEHMET EYMÜR'E GÖRE ERGENEKON NEDİR?
Yani 40 yıl öncesinden, 70'li yıllardan beri (...) Bunlar genç askerleri ve sivilleri kışkırtarak, silahlı bir ihtilal hareketi ile iktidara gelmeye çalışıyorlar. Ergenekon'da da böyle bir yapılanma görülüyor. Ben Perinçek grubunun bu işin içinde ve başında olduğuna inanıyorum. Hatta milliyetçi hisleri okşayan Ergenekon sözünün seçilmesinde bile onun rolü var diye düşünüyorum. O, bu taktikleri iyi bilir. Ortada muhakkak ki bir illegal faaliyet var. Mesela "Karargâh Evleri" konusu, bulunan silah ve patlayıcılar, genç subaylar filan... Bence çok önemli konular. Bana 40 yıl öncesini hatırlatıyor. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP-C) davasının 1973 yılında hazırlanmış iddianamesini okuyun, aynı kalıpları, izleri görürsünüz. Doğu Perinçek kökü illegal faaliyetlerden gelen bir kişidir. Her zaman askerleri kışkırtıp ihtilal yapmak ve Başbakan olup Türkiye'yi yönetmek hevesi içinde olmuştur. Netice itibariyle Tuncay Güney'in anlattıkları bana o eski filmi hatırlatıyor.
"DOĞU PERİNÇEK DEVLET KARŞITI"
"Tuncay Güney'in daha bilip anlatmadığı hususlar olduğunu sanıyorum. Perinçek grubu devlete karşı olan her şeyin yanında yer aldı. Bizim mücadele ettiğimiz casuslara, kaçakçılara sahip çıktılar. Amerikan aleyhtarı gözükürler ama Sabahattin Savaşman'a, Turan Çağlar'a sahip çıkan da bunlardır. Savaşman yabancılara belge verirken suçüstü yakalandı. ABD'liler ve İngilizler hesabına casusluktan hüküm giydi. Kıbrıs'taki askeri yerleşimler dâhil gizli bilgilerimizi veriyordu. Aklımda yanlış kalmadıysa verdiği bilgiler karşılığında ABD'lilerden ayda 500 dolar alıyordu. Savaşman yakalandı ve Perinçek ona sahip çıktı, onu savundu. Bugün de Ergenekon davasında bana saldırıyorlar."