Atatürk’ün emriyle 26 Ağustos 1924’te kurulan Türkiye İş Bankası, halen Türkiye’nin en büyük özel bankası konumunda. İkinci yüzyılının ilk senesini kutlayan bankanın Genel Müdürü Hakan Aran, hem başarılarını hem de ikinci yüzyıldaki projelerini anlattı. Aran yaptığı açıklamada özetle şunları söyledi:
KÜRESEL BESLENEN BİR ORGANİZASYONUZ
“Türkiye'deki organizasyon yapımızın yanında Silikon Vadisi’nden Çin Temsilciliğimize, girişimleri yakından takip edebilmek ve girişimlerle temas edebilmek adına Amsterdam'da kurduğumuz TİBAŞ Ventures şirketimizden Londra'ya uzanan varlığımız; oralara yatırım yapmamız ve çözüm sağlayıcılarla anında çalışmamız; bir iş ortağı ve yatırımcı olarak hareket edebilme çevikliğine sahip olmamız çok kıymetli. Küresel anlamda beslenen bir organizasyon olmamız tabii ki küresel oyuncularla rekabette bize çok önemli avantaj sağlıyor; bu sayede Türkiye'de küresel büyük oyunculara karşı rekabet edebiliyoruz.
BAŞARABİLİRSEK ÜLKEMİZ İTİBAR VE ZENGİNLİK KAZANACAK
Silikon Vadisi'nde düşük enerjiyle yapay zeka çipi geliştirmek amacıyla kurulan bir şirkete ortak olduk. Eğer düşük enerjili yapay zeka çipini üretmeyi başarabilirsek çok büyük ses getirecek, ülkemize de büyük itibar ve zenginlik kazandıracak bir işe imza atmış olacağız.
KARBON AYAK İZİMİZİ NÖTRLEYECEĞİZ
Karbon ayak izimizi nötrleyeceğiz ve bunu 2026 sonuna kadar yapacağız dediğimizde bunu sözde bırakmadık. İş Bankası, önümüzdeki yılın sonunda kendi operasyonlarından kaynaklanan karbon ayak izini nötrleyecek bir kurum. Bunu sadece kendi söküğümüzü dikerek yapmıyoruz, kredi portföyümüzün tümü için yapıyoruz.”
KÜRESEL BÜYÜME YATAY SEYREDEBİLİR
Ekonomiye ilişkin yorum ve değerlendirmelerini de paylaşan Hakan Aran, küresel çaptaki tahminlere bakıldığında 2024’te %5,6 olan küresel enflasyonun 2025’te %4,2’ye, 2026’da %3,6’ya düşmesinin, küresel büyümede ise %3 seviyesinde yatay bir seyir olacağının beklendiğini belirtti. Ancak tarife savaşlarının dünyada faiz indirim baskısıyla birleşmesinin küresel enflasyonun yatay seyretmesine, bu nedenle küresel enflasyonun %5,6 seviyesinde bir süre daha kalmasına neden olabileceğine işaret eden Aran, bunun Türkiye'yi de etkileyeceğini söyledi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ HER TÜRLÜ SÜRPRİZE DAYANIKLI
Bankacılığın her zaman hayatın normal akışı içindeki baz senaryo, daha iyisinin olduğu iyimser senaryo, kötümser senaryo, bir de çok kötümser senaryo olmak üzere dört senaryo ile gittiğini söyleyen Aran, şöyle devam etti:
“Risk yönetimi bankacılığın en temel işi olduğu için bankalar bu konuda en gelişmiş kurumlar. Bankacılıkta hiçbir zaman sürprize yer yok. Siz işe elinizdeki dört senaryo ve bu dört senaryonun her birine atfettiğiniz olasılıklarla başlıyorsunuz, tüm tahminleri buna göre yapıyorsunuz. Senaryoların gerçekleşmesi durumunda hangi aksiyonları alacağınız bellidir. O moda nasıl geçeceğiniz ve o durumda hangi aksiyonları alacağınız belli olduğu için yönetim modelini hemen ona göre değiştiriyorsunuz. O yüzden Türkiye'de bankacılık sektörü, BDDK kurulduktan sonra hem yasal mevzuatın hem uygulamaların belli bir olgunluğa gelmesinin sayesinde riski çok iyi yöneten, her türlü sürprize karşı dayanıklı bir sektör haline geldi. Özkaynaklarını da güçlendirdiği için gerek kendi iç sermayesiyle gerekse dışarıdan bulduğu sermaye benzeri fonlarla ülke olarak gurur duyabileceğimiz bir sektör haline geldi.”
patronlardunyasi.com