Turizm sektöründeki sıkıntılar, yatırımcıları sektör içinde çeşitlendirmeye, alternatif arayışlarına yöneltti. Bazı turizmciler, bir dönem çok tercih edilen apart sisteminin yeniden gözde olduğunu belirtirken, bir kısmı da sağlık ve kültür turizmi gibi çeşitlindirmelerle turist çekmeye çalışıyor. Akdeniz Şirketler Grubu Koordinatörü Uğur Özay, özellikle yerli turistlere yönelik olarak tekrar apart otel uygulamalarına dönüş için çalışma başlattıklarını kaydetti. Türk turizminde 1990’lı yıllar başında özellikle İskandinav ülkelerinden gelen yoğun talep üzerine başlayan apart otel sisteminin uzun süre sessizliğini koruduğunu ifade eden Özay, “(her şey dahil) sisteminin bizi sürüklediği bu noktada, birçok otel binalarında gerekli revizyonları yaparak apart otel sistemine dönüyor” diye konuştu.
2007’de apart otel
Özay, şöyle konuştu: “Kuşadası’ndaki apart oteller özellikle Hollanda ve Danimarka’dan gelen turistlerden ilgi görüyordu. Ancak turizmde yaşanan kriz, apart otellerdeki rezervasyonları yüzde 5’lere kadar düşürdü. Bunu üzerine unutulan iç turizme döndük yaptığımız araştırmada, yerli turistler için aslında en uygun olan konaklamanın apart otel olduğunu anladık. Bu sistem Türk aile yaşantısına hitap eden en iyi sistem.” Kuşadası’nda yaşayan turizmci Oben Unustası da apart sisteminin yerli turiste daha cazip geldiğini vurgulayarak, 2007 sezonunun apart otellerin patlama yaptığı bir dönem olacağını söyledi.
Thalasso yöntemi
Oben, yaptıkları tanıtım çalışmaları sonrasında 2007 için apart otellere şimdiden rezervasyon yaptıranların bulunduğunu da belirtti.
Turizmden alternatif seçenekler sunarak daha fazla pay almaya çalışan ülkelerde gittikçe yaygınlaşan, “stres ve selülit giderici, zayıflatıcı, cildi güzelleştirici özellikleri” bulunan, deniz suyu ısıtılarak havuzlarda uygulanan “thalasso” yöntemi için, Mersin’in sahil kesiminin ideal olduğu bildirildi.
Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı Hüseyin Baraner, deniz suyunun belirli dereceye kadar ısıtılarak havuzlarda hizmete sunulması temeline dayanan uygulamaya “Sağlık turizmi”kapsamında yaygın talepte bulunulduğunu, potansiyelin değerlendirilmesinin bu alanda önemli canlanmaya yol açacağını vurguladı.
Strateji belirlenecek
Mersin’in yazkış güneş aldığına dikkati çeken Baraner, “Mersin, bu alanda iyi bir strateji yürütürse Türkiye’nin Antalya’dan sonraki en büyük turizm merkezlerinden biri olabilir. Çünkü, hem deniz, hem de tarihi zenginlikler açısından altyapıya sahip durumda. Tek eksiği stratejisinin olmaması” dedi. Mersin’in denizi ve tarihi zenginliğinin yanı sıra “yakıcı güneşi”ni de değerlendirerek “Thalasso Turizmi” merkezine dönüştürülebileceğini vurgulayan Baraner, şöyle devam etti: “Mersin, yaz, kış önemli ölçüde güneş alması nedeniyle (thalasso turizmi)ne çok uygun. Bu olanaklar değerlendirilir, uygulama yaygınlaştırılır ve geliştirilirse kent, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri olabilir. Bu alan dünyada giderek yaygınlaşan bir turizm şekli. Türkiye’nin bu turizm için en verimli bölgesi Mersin olacaktır. Bu nedenle Mersinli turizmcilerin ve yetkililerin bir an önce harekete geçmesi gerekir.” Baraner, başlatılan girişimlerden olumlu gelişmeler gözlemlediklerini, Mersin Valisi Hüseyin Aksoy başkanlığında, kentteki turizmcilerle aylık toplantı yapılacağı ve kentin turizm konusunda stratejisinin belirleneceğini sözlerine ekledi.
Tunus başı çekti
Mersin Tu