Gündem


Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nde son yılların en büyük firar olayı yaşandı. Yüksek güvenlikli olarak tasarlanan cezaevinde yaklaşık 100 metre tünel kazan 14’ü hükümlü dördü tutuklu 18 PKK’lı firar etti. Cezaevi dış duvarına 10 metre uzaklıkta bulunan üstü açık atık su kanalını kullanan mahkûmlar izlerini kaybettirdi. Kaçan PKK’lıların yakalanması için operasyon başlatıldı.

TÜNELİ BUZDOLABIYLA SAKLADILAR

Bingöl-Muş karayolunun 12’nci kilometresindeki Kaleönü Mahallesi’nde bulunan M Tipi Kapalı İnfaz Kurumu’nda kalan 18 PKK’lının firar ettiği dün sabah yapılan sayımda ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre; cezaevinde bulunan koğuşlar en fazla sekiz kişilik olmasına rağmen yoğunluktan dolayı mahkûm sayısı 9-10’a ulaşabiliyor. Yoğunluk yaşanan koğuşlar arasında firar eden PKK’lıların kaldıkları da bulunuyor. Firar eden mahkûmlar yan yana bulunan iki ayrı koğuşta kalıyordu. Yaklaşık iki yılda hazırlandığı belirtilen tünel, söz konusu bu iki koğuşun arasında oluşturuldu. İlk etapta iki koğuş arasında bağlantı noktası oluşturan mahkûmlar, tünelin giriş kısmını buzdolabının altına gelecek şekilde ayarladı. Buzdolabının kapattığı zeminde rahatlıkla kazma çalışmasını yürüten mahkûmlar, çıkan toprağı da tuvalete döktü.

TIKANAN TUVALETİ AÇTIRMIŞLAR

İddiaya göre toprak atılan tuvaletin rögarı bile tıkandı, tıkanıklık cezaevi idaresi tarafından çağrılan belediye vidanjörü ile açıldı. Mahkûmların, firar edeceklerini örgüte “Rojava’nın ucunda ışık var” şifresiyle ilettikleri öğrenildi. Cezaevlerinde geçen yıl başlayan açlık grevleri ile birlikte kazılarına hız veren örgüt mensuplarının, Öcalan’dan gelen “Açlık grevleri sonlandırılsın” talimatı üzerine rutin çalışmalarına döndükleri belirtildi. Tünel tamamlanınca da firar gerçekleşti.

KAZMA KÜREK BULUNAMADI

Tünelin çıkışının bulunduğu alanda ise cezaevinin iki gözetleme kulesi bulunuyor. PKK’lıların tünel kazarken çıkardıkları topraklar ile kazı yaparken kullandığı kazma ya da küreğin bulunmadığı belirtildi. Bu konuda cezaevi içinde inceleme başlatıldığı öğrenildi. PKK’lıların cezaevi içinden de yardım alabileceği ihtimali üzerinde duran güvenlik güçleri, bu konuyu da araştırıyor. PKK’lıların cezaevi dışına çıktıktan sonra bölgede kendilerini bekleyen bazı kişilerin yardım alıp, üzerlerindeki elbiseleri de değiştirmiş olabileceği belirtiliyor. Son dönemlerde firarileri ziyarete gelen kişilerin de yakın takibe alındığı bildirildi.

HELİKOPTERLE ARANDI

Firar olayından sonra güvenlik güçleri alarma geçti. Adalet Bakanlığı’ndan bir heyet inceleme yapmak üzere Bingöl’e geldi. Merkeze bağlı kesimlerde helikopterler alçaktan uçuş yaparak tarama yaptı. Bingöl-Diyarbakır karayolundan geçen araçlar didik didik arandı. Firar eden isimler ise şöyle: Baran Günana, Selami Kızı, Diren Yaşa, Veli Taşkıran, Şeref Gülen, Ahmet Oyunlu, Ramazan Benice, Rıdvan İpek, Ali Nergis, Devrim Kavak, Diyar Kaydu, Ekrem Taş, Hüseyin Barsak, İbrahim Engin, Emrah Ubiç, Cemil Doster, Osman Kılıç, Ozan Alpkaya.

Dershane saldırısı sanıkları

YÜKSEK Güvenlikli Cezaevi’nden kaçan PKK’lı mahkûmlardan çoğu, bombalı eylemlerden dolayı müebbet hapis cezası alanlardan oluşuyor. Avusturya’nın İnsbruck şehrinde hayatına son veren Kürt siyasetçi Cemal Kavak’ın oğlu Devrim Kavak da firar edenler arasında. Diyarbakır’da 3 Ocak 2008 tarihinde bir dershanenin önüne bırakılan bomba yüklü aracın patlatılması sonucu altısı öğrenci yedi kişi hayatını kaybetmiş, 67 kişi yaralanmıştı.

Olaya ilişkin Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada PKK üyesi Ozan Alpkaya, 23 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Patlamada hayatını kaybedenler arasında AKP Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın 17 yaşındaki oğlu Eren Şahin de bulunuyordu. Eronat, bombacıların en ağır cezaya çarptırılmaları gerektiğini söylemişti. Ali Nergis ile Ramazan Benice, Diyarbakır’da 2008 yılında Ali Gaffar Okkan Polis Meslek Yüksekokulu’na ait servis otobüsüne yönelik düzenlenen ve dört polis memuru ile bir teknisyen yardımcısının öldüğü, 25 kişinin yaralandığı saldırıyla ilgili tutuklanmıştı.

POLİS OKULU’NA SALDIRMIŞLARDI

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada sanıklar hakkında “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma”, beş kamu görevlisini “kasten öldürme” ve 25 kamu görevlisini de “kasten öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından 31’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

KCK DAVASININ SANIĞI

Cemil Doster, Diyarbakır Lice’de saldırı için PKK’lıları arabasıyla ilçe merkezine getirip ardından kırsala kaçırdığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Hüseyin Barsak, Diyarbakır’da bomba yüklü araçla yakalandı. Kuzey Irak’ta bomba eğitimi aldığı iddia edilen PKK üyesi olmak suçundan yargılanan Barsak’ın, altı yıldır örgütün dağ kadrosunda bombalı saldırı alanında eylemler yaptığı ve birçok eyleme katıldığı iddia edilmişti. Rıdvan İpek, Eskişehir’deki KCK operasyonu kapsamında haklarında dava açılan 92 kişinin yargılandığı davanın sanığıydı.

HASTA TUTUKLU DA VAR

HPG’li Diren Yaşa ise hasta tutuklu olarak gündeme gelmiş ve cezaevinde tedavisinin yapılmadığı iddia edilmişti. Diyarbakır’da 2008 yılında düzenlenen korsan gösterilerde beş ayrı bankanın şubesine molotof kokteyli saldırı düzenlenmesi eylemleriyle ilgili olarak tutuklu yargılanan Şeref Gülen, 28 yıl yedi ay hapis cezasına çarptırıldı.

Güler: Vardiya değişiminde oldu

İçişleri Bakanı Muammer Güler, dün akşam firar ile ilgili olarak açıklama yaptı. Bakan, şu ifadeleri kullandı: “Cezaevinin kuzeyine doğru 50 metre uzunluğunda bir tünel kazıldığı, tünelin içinde de bir aydınlatma düzeneği bulunduğu anlaşılmıştır. Eylemin başka destekler veya işbirliği ile gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Cezaevi idaresinin vardiye değişimi sırasında olay gerçekleşmiştir.” BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ise, Twitter hesabından Acaba ayakkabılarıyla mı girdiler tünele?” diyerek espri yaptı. PKK’lıların ilk firarı 1997’de gerçekleşmişti.

Taraf