Spor

Toygun ATİLLA 

Datça’dan İstanbul’a dönüyorum. Havalimanında dünkü Galatasaray Beşiktaş derbisinin yorumlarını okuyorum. 

Herkes Lucas Torreira’dan bahsediyor. Gerçekten de son 3 yıldır Galatasaray’ın her başarısının ardındaki sessiz güç. Mücadelenin, azmin, takım oyunculuğunun nişanesi…

 Futbolun sahasında, iş dünyasının toplantı odasında, piyasanın dalgalanan grafiğinde değişmeyen bir ilke vardır:

Kaybettiğinde nasıl davrandığın, kim olduğunu gösterir. Bu ilkenin vücut bulmuş hali, Galatasaray’ın savaşçı orta sahası Lucas Torreira’dır.

1.68 boyunda, ama 1.90’lık bir iradeye sahip. Sahada yıldız değil, sistemin kalbi. 

Mücadele eder, düşer, kalkar, topu kapar ve yeniden başlar.

KRİZDEKİ LİDER PATRON TAVRI

Torreira’nın hikayesi, aslında bugünün iş dünyasındaki “dirençli liderliğin” en sahici metaforudur.

Torreira, oyunun gidişatı ne olursa olsun aynı tempoda oynar. Dakika 90’da da, 5’te de aynı hırsla koşar. Kaybettiğinde bahane üretmez; çözüm üretir.

Bu, tam anlamıyla kriz döneminde sakin kalan lider tipidir. Ekonomik dalgalanma, pazar daralması ya da ani bir satış düşüşü…

Bazı yöneticiler bu durumlarda panikler; bazılarıysa “topu yeniden kapmak” için sahaya döner.

KAYBETTİM AMA YİNE KAZANIRIM 

Torreira’nın refleksi: “Kaybettim ama yeniden kazanırım.”

İş dünyasındaki karşılığı: “Pazar payını kaybettim ama yeniden inşa ederim.”

REKABETTE SÜRDÜRELİBİRLİĞİN KARŞILIĞI 

Torreira, sadece maçta değil, antrenmanda da aynı ciddiyettedir. Onun için “hazırlık” oyunun kendisidir. Hiçbir şeyi şansa bırakmaz; kondisyonunu, zihnini, disiplinini bir bütün olarak yönetir.

Bu yaklaşım, kurumsal disiplinin birebir karşılığıdır.

Bir şirketin sadece kriz anlarında değil, istikrar anlarında da disiplinli kalması gerekir. Rekabette kalıcı başarı, tıpkı Torreira gibi “her gün aynı tempoda” çalışmayı gerektirir.

BAŞARININ ANAHTARı: DİSİPLİN 

Disiplin, fark edilmediğinde bile sonucu belirler. Bugün Borsa İstanbul’da, küresel pazarlarda veya teknoloji girişimlerinde ayakta kalan şirketlere bakın, hepsi günlük formunu koruyan, antrenmanını hiç bırakmayan yapılardır. 

SESSİZ LİDER PROFİLİ 

Torreira, sahada “yıldız oyuncu” gibi davranmaz ama her takımın onsuz eksik kaldığı adamdır. Her pozisyonda vardır ama kendini öne çıkarmaz.

Bu, iş dünyasında “sessiz lider” profilidir.

Şirketin başarısını kendi egosunun önüne koyan, görünmeyen ama sistemi ayakta tutan yöneticilerdir bunlar.

PATRONLAR DÜNYASI OKURLARI BİLİR 

Patronlar Dünyası okurları bilir; iş dünyasında artık büyük liderlik, büyük egolardan değil, büyük aidiyetten doğuyor.

Torreira’nın oyunu da bunu hatırlatır: “Ben değil, biz.”

AKIL VE STRATEJİ İLE REKABET 

Torreira fiziksel olarak birçok rakibinden daha yetersizdir ama oyunu okumada onlardan hızlıdır. 

Neden diye düşündünüz mü ? 

Çünkü, 

Pozisyonu sezgisel olarak öngörür; bu da onu “boydan değil, beyinden büyük” yapar.

Bu özellik, günümüz iş dünyasında sermayesi küçük ama stratejisi güçlü şirketleri hatırlatır. Küçük ama çevik markalar, dev şirketlerin arasında fark yaratabiliyor.

Çünkü başarı artık kas gücüyle değil, karar alma hızıyla ölçülüyor.

GÖSTERİŞSİZ AMA GÜÇLÜ 

Torreira, saha dışında mütevazı, sessiz, sade bir figür. Ama sahada tutku, kararlılık ve sorumlulukla var.

Bu denge, iş dünyasında değer odaklı yönetim kültürünün tam karşılığıdır. Markalar, artık sadece kazandıklarıyla değil, nasıl kazandıklarıyla ölçülüyor.

Torreira’nın “sessiz karakteri” bunu temsil ediyor: Gösterişsiz ama güçlü, sakin ama etkili.

TORREİRA TARZI LİDER 

Lucas Torreira, modern futbolun sadece bir oyuncusu değil, mücadeleyle tanımlanmış bir karakteridir. Onun tarzı, bugünün rekabetçi dünyasında “vazgeçmeyen liderliği” temsil eder.

SON DÜDÜK ÇALANA KADAR MAÇI BIRAKMAZ 

Torreira gibi liderler, krizde sakin kalır, disiplinle çalışır, takım kültürüne sadıktır, gücü stratejiyle dengeler, değerlerine sadık kalır.

Ve tıpkı Torreira gibi…

Son düdük çalana kadar mücadeleyi bırakmaz.

Ee ne demişti, Simon Kuper, o kült kitabında, “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” 

Ben de Galatasaray Beşiktaş derbisini izledikten sonra  Torreira’dan yola çıkarak tüm bunları düşündüm.

patronlardunyasi.com