Dünya


Sıla Özçelik'in analizi

Türkiye'de 2005 yılında Garanti Bankası'na da talip olan Singapurlu devlet fonu Temasek, Merrill Lynch'in 4,4 milyar dolarlık hissesini satın alıyor. Yönetim kadrosu emekli asker ve eski siyasetçilerden oluşan fonun başkanı Wall Street'e girerek küresel piyasalardaki satın alma oyununu tersine çevirecek.
 
Mersin Limanı ihalesi ve Garanti Bankası'nın hisse satışı sırasında yolu Türkiye'ye de düşen "Asya'nın Warren Buffet'ı" Hindistan kökenli Suppiah Dhanabalan, küresel piyasalarda mortgage krizi sonrası yeniden yazılan "Av ve Avcı" senaryosunda başrolü kaptı. Asya'nın kendi halinde yaşayan en küçük ama en refah ada ülkesi olarak bilinen Singapur'un ekonomik mucizesinin kahramanı olarak görülen Dhanabalan şimdi küresel finans piyasalarının kalbinin attığı Wall Street'te kendine yer edinmeye hazırlanıyor.

ABD'de başlayan ve küresel piyasalara 400 milyar dolarlık zarara malolması beklenen mortgage krizi sonrası nakit arayışına düşen Wall Street'in en köklü yatırım bankalarından Merrill Lynch 4,4 milyar dolarlık hissesini Dhanabalan'ın başkanlığını yürüttüğü Singapur'un devlete ait yatırım fonu Temasek'e satmak üzere anlaştı. Hisse başına 48 dolardan bankanın 91,7 milyon hissesini satın alan Temasek, 28 Mart tarihine kadar şirketin hissedar yapısında bir değişiklik olmaz ve yüzde 10'luk hisse sınırını aşmazsa bankadan 600 milyon dolarlık bir hisse alımına daha gidecek.

Kendi içine kapalı yapısı ile dikkat çeken, yönetim kurulu eski siyasetçi ve emekli askerlerden oluşan Temasek, bu anlaşmanın tamamlanması halinde Wall Street'e ilk kez adım atmış olacak. ABD ve Avrupa'da yaşanan likidite sıkışıklığı sonrasında alımlarını iyice agresifleştiren Dhanabalan'ın Merrill Lynch'ten hisse alması Asyalı ve Ortadoğulu devlet fonlarının önümüzdeki dönemde yeni satın almalar üzerinde çalıştıklarına dair en iyi işaret. Temasek'in küresel finansın kalbine yani Wall Street'e kadar girmesi ise satın alma oyununda rollerin iyice değiştiğinin kanıtı. Geçen ay içinde gelişmekte olan piyasalara ait devlet fonlarının uluslararası bankalardan yaptıkları satın almaların büyüklüğü ise 25 milyar doları bulmuştu.
 
Kelepir alışverişin tadı

ABD'de subprime krizi sonrası büyüyen küresel kredi sıkışıklığı hem Temasek hem de diğer gelişmekte olan piyasalara ait devlet fonları için adeta "kelepir alışveriş" fırsatı yaratmış durumda. Çünkü subprime kredilerine yapılan yatırımların ardından Wall Street bankalarının neredeyse tümü hisse senetlerinde yüzde 10'ları geçen değer kayıpları yaşadı. 5 yıl süren likidite bolluğu döneminde yaşanan sıcak para akışı ile borsaları coşan, ağustos ayında gelişmiş piyasalar ardı ardına sert düşüşler yaşarken bana mısın demeyen gelişen piyasalar için Temasek'in küresel finansın sembolü olarak kabul edilen Wall Street caddesine adım atması kritik ve bir o kadar sembolik bir anlam taşıyor.

Aralarında Asyalılar kadar Ortadoğulu yatırım fonlarının da bulunduğu yatırımcılar ABD'nin mortgage kredilerilerinde geri ödeme sorunu ile başlayıp dünyanın en büyük merkez bankalarını çaresiz bırakan likidite sorunu sayesinde bu kez satın alma oyununu gerçekten tersine çevirmeye başladı. Ortadoğulular bu yıl içinde varil fiyatı 100 dolara yaklaşan petrol sayesinde ceplerini yeni satın almalar için harcayabilecekleri dolarlarla doldurdu. İhracat merkezli ekonomi politikası ile elinde 1 trilyon dolar döviz rezervi bulunan Çin ile Asya'nın finans merkezi olarak kabul edilen Singapur da gelişmiş ülke şirketleri için nakit sağlayabilecek bir ortak haline gelmeye başladı.
 
Batının endişelerini körükler

Financial Times'da yer alan habere göre ise, Temasek'in ABD bankacılık sektörüne girişi batıda devlete ait yatırım fonlarının son dönemde izledikleri finansal varlıkları satın alma stratejileri ve bu fonların giderek artan gücü ve etkisi konusunda ortaya çıkan endişeleri de körükleyecek. Kısa bir süre önce içinde Birleşik Arap Emirlikleri'nden Abu Dabi Yatırım Otoritesi ve Dubai International Capital'ın da yer aldığı bir grup devlete ait yatırım fonu aralarında Citigroup'un da bulunduğu gelişmiş piyasaların en büyük finans kuruluşlarından 25 milyar doların üzerinde satın alma gerçekleştirdi.

Bu satın almalar ise batı medyasında bu fonların kilit noktalarda güçlenmeye başladıkları yönünde tartışmalara neden oldu. Temasek de kısa bir süre önce "İkon" haline gelmiş yabancı şirketlerde çoğunluk hisse alımına gitmeyecekleri şeklinde bir açıklama yapıp batı kamuoyunda kendisine destek bulmaya çalışmıştı.

Temasek bir süre önce Türkiye'de Akfen'le birlikte Mersin Limanı'nın ihalesini kazanmış, Garanti Bankası'na talip olmuş ancak rakibi GE karşısında etkisiz kalmıştı. Öte yandan GE de geçen gün Garanti Bankası'ndaki yüzde 4'lük hissesini Doğuş Holding'e geri satacağını açıklamıştı. Açıklamanın GE'nin Merrill Lynch'in finansman birimini satın almasındna saatler sonra gelmesi ise, Garanti hisselerinin bu alımı finanse etmek için elden çıkarılmak istenmiş olabileceği yorumlarına sebep olmuştu.
 
Devlet fonları 2 trilyon dolar yönetiyor
Bu yıl 10 milyar dolar zarar açıklayan UBS, Singapur ve Ortadoğulu yatırım fonlarına 11,5 milyar dolarlık hisse satışına gidecek. ABD'li Citigroup Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) devlete ait yatırım fonuna hisse satarak 7,5 milyar dolarlık bir nakit sağlamıştı. Hollanda-Belçika ortaklıklı bankacılık devi Fortis de yüzde 4,18'lik hissesini Çin'in en büyük ikinci sigorta şirketi olan Ping An Insurance'a satmış ve karşılığında 2,7 milyar dolar nakite kavuşmuştu. Barclays ise bu temmuzda Singapur'un devlete ait yatırım fonu Temasek'e 2 milyar dolarlık bir hisse satışı yapmıştı.

 Asya ve Ortadoğu ülkelerinden sermaye yatırımı alan diğer finans devleri arasında ABD'li yatırım bankası Bear Stearns ile İngiliz bankası HSBC de var. Citigroup'un 7,5 milyar dolarlık hissesini de Abu Dabi Yatırım Otoritesi (AIA) satın aldı. Morgan Stanley'nin tahminlerine göre gelişmiş piyasalara ait devlet yatırım fonları bu yıl Avrupa ve ABD finans piyasalarına 37 milyar dolarlık yatırım yaptı. Bu, 2006 yılında yapılan yatırımların tam 4 katı. Üstelik bu rakamın içinde bu yıl 8 milyar dolarlık hisse alımına giden Çinli bankalar yok. Financial Times'da yer alan bir habere göre ise şu anda devlete ait yatırım fonları küresel piyasalarda 2 trilyon 200 milyar dolarlık varlık yönetiyor. Standard Chartered'ın tahminlerine göre ise önümüzdeki 10 yıl içinde bu rakam 13 trilyon 400 milyar dolara kadar yükselecek
 
Başbakanlığı kaybetti, Temasek'e başkan oldu

1980'li yıllarda Singapur'un en karizmatik siyasi liderlerinden biri olan 70 yaşındaki Dhanabalan aslında Hint kökenli. Siyasetçi olduğu 80'li ve 90'lı yıllarda ticaretten ekonomi bakanlığına kadar kabinede bir çok önemli görevde bulunmasına rağmen Çin'li seçmenlerin henüz Hint kökenli bir başbakana hazır olmadıkları gerekçesiyle aday gösterilmemişti. 1996 yılından bu yana Temasek'in başkanlığını yürüten Dhanabalan dışında Temasek'de görev alanlar arasında siyasetçilerin yanısıra eski emekli askerler de var. 1974 yılından bu yana faaliyet gösteren şirketin yönetim kuruluna ise devlet tarafınan atama yapılıyor.

İnternet sitelerinde "Bağımsız bir yönetim kurulu" ibaresi yer alıyor olsa da son olarak 2006 yılında fonun portföy yönetiminin başına yine o yıl içinde görevinden ayrılan eski Genelkurmay Başkanı Ng Yat Chung getirilmişti. Hatta o dönemde Straits Times gazetesi Chung'un atamasını Temasek'de "askerlerin sivil hayata devşirilmesi" şeklinde yorumlamıştı. 100 milyar dolardan büyük bir portföy yöneten ve 300 çalışanı olan Temasek'in ordu ve siyasilerle olan yakın ilişkileri ise zaman zaman tartışma konusu oluyor. Hatta ordu ile bağlantısı bulunan Temasek'in kontrolündeki telekom şirketleri ST Telemedia ile Sing Tel'in Tayland'ın ordu içi telefon konuşmalarını gizlice dinlediği iddia edilmişti.

Geçen yıl Tayland'da yaşanan askeri darbeyi körüklemekle de suçlanan Temasek, Tayland Devlet Başkanı Taksin Şinavatra'nın koltuğunun sallanmaya başladığı dönemde ülkenin en büyük şirketlerinden ShinCorp'u satın alarak olay yaratmıştı. Temasek'in bu satınalmayla ülke içindeki karışıklığı tetiklediği ve bu sayede Şinavatra'nın devrilmesini sağladığı yorumları yapılmıştı. Temasek'in Burma'daki askeri diktayı da desteklediği iddialar arasında.

Krize meydan okuyan Buffett 4.5 milyar dolarlık alım yaptı

Kredi sıkışıklığının yaşandığı bir dönemde ABD'nin önde gelen şirketleri likidite bulma telaşıyla hisse satışına yönelirken spekkülatör milyarder Warren Buffet'ın Berkshire Hataway'i satın almalara doymuyor. Buffet şimdi de  aynı zamanda Global Hyatt'ın da sahibi olan Şikagolu Pritzker ailesinin Marmon Holding'inin yüzde 60'ını 4.5 milyar dolara satın alıyor. Yıllık cirosu yaklaşık 7 milyar dolar olan ve operasyon gelirleri 2002-2007 yılları arasında 3 katına çıkan Marmon Holding başta Kuzey Amerika, İngiltere, Avrupa ve Çin olmak üzere pek çok ülkede, 21 bin 500 çalışanıyla demiryolu ve enerji endüstrileri de dahil 125 alanda faaliyet gösteriyor.

77 yaşındaki Warren Buffett Berkshire Hathaway'i yaklaşık 40 yılda 210 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştırdı. Geçen yıl yaptığı en büyük yatırım 4 milyar dolara İsrail'in Iscar Metalworking şirketini Wertheimer ailesinden satın alması oldu. Buffett, bu yıl 30 Eylül'de Berkshire'ın 45 milyar dolar nakiti olduğu açıklanmıştı. Mayıs'ta hissedarlarıyla biraraya gelen Buffett büyük bir işletmeyi satın almaya hazır olduklarını, doğru şirkete 60 milyar dolar yatırmaya hazırlandıklarını söylemişti. Berkshire-Marmon satınalmasının 2008'in ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. Marmon'un kalan yüzde 40'ını da Berkshire 2014'e kadar gelecekteki kazançlara göre belirlenen bir fiyata satın alacak.

Arap sermayesi ve Singapur alımlarda etkin

Alım tarihi  Hedef hisse (%)  Alıcı  Anlaşma değeri (milyar dolar)
12.Tem UBS(9)  Abu Dhabi Investment Authority  9,7
11.Tem Citigroup(4,9)  Abu Dhabi Investment Authority  7,5
09.Haz ICBC(3,3)  China Life Insurance  4,3
03.Haz Standard Chartered(11,6)  Temasek  4
07.Tem Barclays(1,8)  Temasek  2
03.Tem Standard Chartered(3,7)  Temasek  1,4
07.Tem ICICI Bank(2,9)  Dubai International Capital  0,7

Referans