Osman MÜFTÜOĞLU
KALBİN SESİ, SESİN KALBİ
Sesimiz sadece kelimeleri değil, vücudumuzun iç dengesini de taşır.
Kalp atış hızındaki değişimler, damar sertliği, solunum ritmi ve sinir sistemi tonusu — hepsi konuşma sesinin frekansında ve titreşiminde minik izler bırakır.
Yeni yapay zekâ sistemleri bu izleri okuyabiliyor.
Bir telefon konuşmasındaki “mikro titreşimler”, bazen kalp yetmezliğini ya da yükselen tansiyonu henüz belirti vermeden haber veriyor.
BİLİM NE DİYOR?
Mayo Clinic, 2023’te yayımladığı çalışmada, yapay zekâ destekli ses analizinin kalp yetmezliği olan hastalarda tanı doğruluğunu %80’e kadar çıkarabildiğini gösterdi.
Başka araştırmalarda ses tonundaki dalgalanmaların kortizol (stres hormonu) ve kalp atım değişkenliğiyle doğrudan ilişkili olduğu saptandı.
Yani telefon mikrofonu, kalp atışınızı duymuyor ama kalbinizin nasıl çalıştığını “anlayabiliyor.”
UYGULAMALAR NE YAPIYOR?
– Kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu olan hastalarda günlük ses kayıtlarını analiz ediyor.
– Stres, yorgunluk veya damar sertliği riskini belirleyip erken uyarı verebiliyor.
– Bazı sistemler, ses verilerini yüz analiziyle birleştirerek “duygusal ve kardiyovasküler yaşınızı” hesaplıyor.
GİZLİLİK MESELESİ?
Bu sistemler tıbbi amaçla kullanıldığında veriler şifreli olarak işleniyor. Ama her teknolojide olduğu gibi, etik sınırların korunması çok önemli.
Ses verisi de artık tıpkı EKG veya kan testi gibi bir biyobelirteç haline geliyor. Bu da sağlık verisinin “mahremiyet boyutunu” yeniden tanımlıyor.
SONUÇ
Evet, telefonlar artık kalbimizi de dinliyor — ama niyetleri kötü değil.
Yapay zekâ, sesimizin içinde saklı biyolojik mesajları çözmeyi öğreniyor.
Belki de yakın gelecekte “seni dinliyorum” cümlesi, romantik olmaktan çok kardiyolojik bir uyarı anlamına gelecek.
KISACASI
Telefon artık sadece duygularımızı değil, kalp ritmimizi de anlayan yeni bir stetoskop.
patronlardunyasi.com