Hürriyet'ten Zeynel Balcı'nın bugünkü köşe yazısına göre piyasalar, TCMB ve ABD Merkez Bankası’ndan gelen faiz indirim kararlarını fiyatlıyor. İşte o yazı:
Her iki bankadan da sürpriz gelmedi. TCMB 150, ABD Merkez Bankası (Fed) 25 baz puanlık indirimlerle beklentilere cevap verdi. TCMB ve iç piyasalar özelinde bakacak olursak faiz kararının etkileri sınırlı kaldı. Bu görünümde, toplantı metninde temkinli ifadeler ile gerekirse parasal sıkılaşma ve dezenflasyon sürecine ilişkin risk vurguları önemli görüldü. Ayrıca, kasım enflasyonunun beklentilerin altında gelmesiyle 150 baz puanlık indirim olasılığı artmış ve bu beklenti fiyatlamalara önemli ölçüde dahil olmuştu. Faize en duyarlı sektör olan bankacılık hisselerinde görülen satışlar bu açıdan önemliydi. İlk tepkiyi vermesi gereken banka hisselerindeki zayıflık, BIST100 Endeksi’ne de yansıdı.
ARALIK ENFLASYONU ÖNEMLİ OLACAK
Dezenflasyon sürecinin devam ediyor olmasına bağlı olarak faiz indirim beklentileri korunuyor. Ayrıca piyasa bozucu bir haber akışı olmaması nedeniyle gelen satışlar derinlik kazanmadı ve piyasa tarafından karşılandı. TCMB’nin 2026 yılı ilk toplantısı 22 Ocak’ta. Bu nedenle faiz kararı için aralık enflasyonu takip edilecek. Ocak ayı enflasyonu ise yönetilen, yönlendirilen fiyatların etkisinde olacak. Geçmiş yılları baz alırsak daha yüksek gelmesi olasılık dahilinde. Mevcut durumda piyasanın enflasyon hızı ve faizdeki düşüş eğilimini daha olumlu fiyatlaması gerekir.
YENİ TEST 11.605 ZİRVESİ
Borsanın en önemli rakibi faiz ve onun da en ciddi referansı enflasyon olduğuna göre ikisinde de düşüş var. Faiz düşüşü yanına bir de enflasyon muhasebesinin kalkması gibi bir hamle söz konusu olursa fiyat kazanç oranları gerileyeceği için bu durum, borsayı destekleyecek bir gelişme olacaktır. Bu yönde yararlı olacağına dair görüşler var. Ancak resmi hiç bir açıklama yok. Borsa İstanbul’da çıkış trendi ivme kaybetse de devam ediyor. Bu açıdan zirve hesapları tekrar yapılmaya başlandı. 26 Ağustos’ta test edilen 11.605 zirvesi henüz geçilmiş değil. Bu noktada BIST100 Endeksi önemli bir testten geçecek. Bu seviyenin kırılması yeni bir çıkış hareketine güç verecek. Aksi taktirde teknik analize göre “ikili tepe” değerlendirmeleriyle birlikte geri çekilmeler söz konusu olabilecek. Bu açıdan 11.605 zirvesi geçilmeden piyasa temkini elden bırakmıyor. Faiz kararı sonrası bankalardaki satışları dikkate alırsak haklı da. Yerli ve yabancı yatırımcı halen ciddi anlamda yönünü borsaya henüz dönmüş görülmüyor. Yabancı yatırımcılar bir hafta alım, sonraki hafta satış şeklinde ilerliyorlar. Yerli yatırımcılar ise ağırlıklı olarak faiz, altın ve son dönemde gümüş ile meşgul. Bu yatırım araçlarındaki yüksek getiriler tasarrufları orada tutmaya yetiyor. Ancak faizde halen reel getiri söz konusu olsa da getiriler azalıyor. Altın ve gümüşte ciddi primler oluştu. Elinde olan tutuyor ancak yeni alım iştahı eskiye göre daha zayıf. Bu açıdan hisse senetleri daha yakın takipte olacak. Borsa İstanbul’da olumlu hava korunuyor.
YABANCILARDAN HİSSE ALIMI GELDİ
TCMB verilerine göre 5 Aralık ile biten haftada yabancı yatırımcılar 154 milyon dolarlık hisse alırken 23 milyon dolarlık tahvil bono satışı yaptılar. Hisse alımları son haftaların en yüksek rakamı olarak kaydedildi. Ancak, ‘yabancılar hisse alımına başladı’ demek için henüz erken. Sonraki haftalarda devamının gelmesi gerekir. Uzun süredir alımlarda bir istikrar yok. Tahvil ve bonoda dört haftalık alımdan sonra küçük sayılabilecek bir miktar olsa da satış yaptıkları görüldü. TCMB brüt rezervlerinde ise 3.2 milyar dolarlık artış var. Bu noktada altın fiyatlarındaki yükselişi dikkate almak gerekecek. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında ise 1 milyar dolarlık düşüş görüldü. Parasal istatistiklerde TCMB’nin faiz kararı öncesi belirgin bir değişim olmamış. Faiz indirimi sonrası yabancı tavrını görmek yerinde olacak. Türkiye’nin ülke risk puanı son 7.5 yılın en düşük seviyesi olan 221’e kadar düşmesine rağmen yabancı yatırımcı nezdinde henüz bir karşılık bulmuş görülmüyor.
2025 GÜMÜŞ YILI OLMAK ÜZERE
Dış piyasalar Fed faiz indirimini ilk tepki olarak olumlu yönde fiyatladı. Fed beklendiği üzere 25 baz puanlık indirime gitti. Toplantı sonrası Fed Başkanı Powell’ın açıklamalarından güvercin veya şahin tonlama yapmak zordu. Ancak piyasa dostu olarak değerlendirmek mümkün. Faiz kararı sonrası borsalarda çıkış hareketi devam etti.
Asıl ivme gümüş, altın ve emtia fiyatlarında gözlendi. Fed’in faiz indirimlerinin 2026’da da devam edeceğine yönelik beklentilere Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirim sürecinin sonuna gelindiğini belirten açıklamaları eklendi. Avrupa’da 2026’da faiz artırımı olabilir şeklindeki görüşler, Euro’ya değer kazandırırken zayıf doları beraberinde getirdi.
Euro/dolar paritesindeki yükseliş 1.17’yi geçerken 1.20 tahminleri tekrar öne çıktı. 18 Aralık’taki ECB toplantısından faiz değişimi beklenmiyor. Fed’in faiz indirimlerinin yanında dolardaki güç kaybı, altın ve gümüş gibi kıymetli madenler ile birlikte emtia fiyatlarına yükseliş olarak yansıdı. Euro’daki değerlenmenin Almanya başta olmak üzere yavaşlayan Euro Bölgesi ekonomisinde ihracata olumsuz yansıması olası. Bununla birlikte dip not olarak vermek gerekirse Euro’nun değer kazanması, en büyük ihracatının Avrupa’ya olması nedeniyle ülkemiz lehine bir durum.
Son gelişmelere göre yatırım araçlarının seyrine bakıldığında 2025’i gümüş yılı olarak ilan etmeye az kaldı. Yeni zirveler ile yükselişini sürdüren gümüşün ons fiyatında yıllık prim yüzde 120’ye ulaştı. Altın ons fiyatında yüzde 64, gram/TL altında ise yüzde 98 oldu. Bu görünüm gümüşün uzun vadede altına göre daha primsiz olmasına da bağlanabilir.
Altın ve gümüşe ilgiyi artıran temel sebeplerin başında güvenli liman ihtiyacı geliyor. ABD Başkanı Trump’ın sıkça değişen ekonomi politkaları ve gümrük tarifeleri nedeniyle dolar ile ABD tahvillerine güven azaldı. Ayrıca jeopolitik riskler henüz gündemden düşmüş değil. Çin başta olmak üzere merkez bankaları rezervlerindeki altın ağırlığını artırdı. Altın ve gümüşte haftanın son günü görülen satışları ise bu aşamada teknik düzeltme ve kâr satışları olarak görmek yerinde olacak. Satışlar derinlik kazanmış görülmüyor ama destek noktalarını izlemek yararlı olacak.
ABD borsalarında ise çıkış trendleri devam ediyor. Çok ciddi bir prim var ve çıkış hareketlerinde ivme kayıpları görülmeye başlandı. Nitekim cuma akşamı biraz kâr satışları geldi. Avrupa özelinde söyleyecek olursak ekonomik veriler borsalardaki çıkışı çok da desteklemiyor. Ekonomide yavaşlama söz konusu. Benzer görünüm Çin ve Japonya için de geçerli.
Bir diğer konu ABD ve Japonya’da 2026 yılı için tahvillerde ciddi bir rollover (çevirme) beklenmesi. Bu açıdan faizin düşük kalması her iki ülke açısından daha yararlı olacak. Arz fazlası baskısı altındaki petrol fiyatlarında düşüş, ABD tahvil faizlerinde hafif yükseliş söz konusu. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4.19, Euro/dolar paritesi 1.1739, dolar endeksi 98.39, altının ons fiyatı 4.300 dolar, gümüş 62.00 dolar, brent petrol ise 61.00 dolar seviyelerinde seyrediyor.
BORSADA ÇIKIŞ TRENDİ KORUNUYOR
Borsada çıkış trendi devam ediyor. İlk destekler 11.150 ve 11.000-10.900 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 11.350 ve 11.550-11.605 noktalarında. Çıkışın devamı için daha önemli görülen 11.605 zirvesinin geçilmesi önemli olacak. Bu durumda sonraki dirençler 12.000-12.200 olarak görülüyor. Endekste çıkış hareketi gücünü korumakla birlikte direnç seviyelerinde satışlar görülebilir.
Yukarıda yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir, yatırımcı profilinize uymayabilir.
patronlardunyasi.com