Ekonomi


Medine Duff'un haberi

SÜT ve peynir üreticileri 2007'yi oldukça hareketli geçirdi. Sektör bir taraftan kuraklık bahanesiyle fiyat artışlarına, diğer taraftan da şirket alım satım görüşmelerine sahne oldu. Yerli ve yabancı büyük yatırımcılar şirket satın almak için sektörde çok aktifti. Hatta Para dergisi olarak, sektöre yabancı ilgisini iki ay önce iki ayrı haberle duyurmuştuk.

İlk haberimiz, dünya peynir devi Alman Hochland'ın Türkiye pazarına girme hazırlıkları ve satın almak üzere yerli firmalarla yaptığı görüşmelerle ilgiliydi... Diğerinde ise yine dünyanın en büyük markalarından Fransız Lactalis'in Türkiye pazarına gireceğini, bunu da Ateşoğlu Bio Yoğurtlarının satın alarak yapacağını belirtmiştik...

Şimdi henüz 2008'in başlarındayız. Ama anlaşılan bu yıl sektör 2007'den de hareketli geçecek. Gerek yeni yatırım planları ve yeni projeler, gerekse bazı üreticilerin zorda olduğu yönündeki haberler bunun en büyük kanıtı...
Sektörde en önemli yatırımlardan biri Ülker'den geliyor. Ülker, bu yıl Çorlu'da dev bir fabrika kurmaya hazırlanıyor. Halen Adapazarı Pamukova'daki fabrikasında paket süt ve süt ürünleri yapan Ülker, ikinci bir yatırımı geçen yıl Karaman'da yapmıştı. Grup. böylece Pamukova ve Karaman'da günlük 2 bin 100 ton toplam üretim kapasiteyle sektörün bir numarası olmuştu...
Sektör temsilcilerinden aldığımız bilgilere göre Ülker, Karaman'daki fabrikasında süt tozu ağırlıklı çalışacak.

Çünkü ana faaliyet alanı gıda için süt tozu vazgeçilmez bir ürün. Bu durumda İç Anadolu pazarının talebi Pamukova'dan, İstanbul ve Trakya'nınki de Çorlu'daki fabrikasından giderilecek. Öte yandan, Ülker'in satın almak için bazı firmalarla görüşmeler yaptığı da iddia ediliyor.

Sektör liderlerinden Sütaş ise neredeyse bütün enerjisini Aksaray'daki yeni yatırımına yönlendirmiş durumda. Sütaş, haziran ayında devreye almayı planladığı 90 milyon dolarlık bu yatırımıyla İç Anadolu, Ege ve Akdeniz bölgelerine daha yakın olacak. Bursa'daki fabrikasının ise Marmara ve Trakya bölgelerine daha fazla ağırlık vermesi bekleniyor. 

DANONE FABRİKASINI SATACAK MI?

Türkiye pazarına 1997 yılında Sabancı Grubu'yla yüzde 50 ortaklık yaparak adım atan Fransız Danone, 2003'te bütün hisseleri devralmıştı. Lüleburgaz ve Gönen'deki fabrikalarıyla sektörde büyükler grubuna giren Danone'nin sıkıntılı olduğu söyleniyor. Danone, birkaç yıl öncesine kadar homojonize yoğurtta pazar lideriydi. Ancak son zamanlarda fiyatları pahalı geldiği için otel ve catering sektörüne giremiyor. Bir de buna hakkında çıkan olumsuz dedikodular eklenince markanın pazarı daralmaya başladı.

Bu arada Danone, bünyesindeki Mis Süt'ü geçen aralık ayında Kopuzlar Gıda'nın büyük hissedarı olduğu Egal Pazarlama'ya sattı. Ancak Mis Süt, Danone'nin Gönen'deki fabrikasında fason olarak üretilmeye devam etti. Yine sektörden aldığımız bilgilere göre Danone, bu fabrikasını Egal'e satmak için görüşmeler yapıyormuş.

İşlerin yolunda gitmediği belirtilen bir başka süt devi de SEK. Satılacağına kesin gözüyle bakılan SEK'e ilgi çok büyük. Ancak Koç Grubu'nun SEK'i Tat bünyesinde satmak istediği ve bunun için de 400 milyon dolar gibi bir rakam istediği iddia ediliyor. Ancak sektörde SEK'in bir şekilde Tat'tan ayrı formüle edilip satılacağı beklentisi var...

“SATILACAKLAR” LİSTESİ KABARIYOR
2007'de hammadde sıkıntısından dolayı finansal krize giren orta ve küçük firmalar yerli ve yabancı yatırımcılarla görüşmeye başladı. Bunlar arasında en önemli isimlerse Balıkesirli Okuyucu Süt, Tekirdağlı Maybi, Kütahyalı Bozüyük ve Konyalı İzi...

Tabii bu markaların çok değerli yatırımları var. Örneğin Okuyucu Süt Mamülleri, Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikasında süt, sütlü tatlılar ile süt proteini katkılı meyve suları üretmek üzere kuruldu. 8 bin 500 metrekaresi kapalı olmak üzere 20 bin metrekare alan üzerinde kurulu fabrika, günlük 250 ton süt işleme kapasitesine sahip. Modern ve son teknolojiye sahip bu fabrika, Balıkesir'in en önemli yatırımlarından.

Yeri gelmişken belirtmekte fayda var; Balıkesir günlük bin 100 ton süt üretimiyle Türkiye'nin bu alandaki en önemli ili. Okuyucu tesislerinin Balıkesir'de olması da yatırımcıların iştahını kabartıyor.

Bozüyük Süt'ün adı da büyük firmalarla birlikte anılıyor. 1980 yılında kurulan ve halen günlük 500 ton süt işleme kapasitesiyle sektörün en önemli isimlerinden olan Bozüyük Süt'ün fabrikası, 350 bin metrekare alan üzerine kurulu. Kapalı alanı ise 15 bin metrekare. Yüksek teknolojiye sahip tesiste neredeyse bütün süt ürünleri üretiliyor. Tesisin Eskişehir, Afyon, Uşak ve merkez ilçelere yakınlığı sayesinde hammadde sorunu da yaşanmıyor. Bozüyük Süt, halen 4 bin müstahsilden süt alıyor. Marka, özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde önemli bir pazar payına sahip...

HSBC BANK SÜTÇÜ OLDU!
Sektörde satılacak diye adı geçenlerden biri de Maybi. Malkara Birlik Süt ve Süt Mamülleri A.Ş'nin markası olan Maybi, süt tozu ve peynir altı suyu tozu üretiminde oldukça iddialı. 1993 yılında kurulan Maybi'nin fabrikası Tekirdağ'da. 57 bin metrekare açık, 27 bin metrekare de kapalı alanı var.
Yine “satılacaklar” listesinde yer alan İzi Süt ise Konya'da faaliyet gösteriyor. O da tıpkı Maybi gibi sektörün önde gelen süt tozu ve peynir altı suyu tozu üreticilerinden...

Öte yandan, sektöre “yatırımcı” olarak giren, daha doğrusu girmek zorunda kalan bankalar da var. Örneğin, Manisa yöresinin en eski yatırımlarından olan Köylüm Süt'ün HSBC bünyesine geçtiği belirtiliyor. Temelleri 1938 yılında atılan ve peynir kalitesiyle “iyiler” arasında gösterilen Köylüm, aynı zamanda Türkiye Metro'nun da en önemli tedarikçilerindendi.

Banka denetimine geçen bir başka marka da Silivri'de bulunan Arslan Yoğurtları. Günde 30 ton süt işleyen ve klasik Silivri yoğurtlarıyla tanınan Arslan da yaşadığı ekonomik kriz yüzünden bir süre önce bir finans kuruluşunun denetimine geçti... 

KAANLAR, TİGEM ÇİFTLİĞİ ALDI
Süt ve süt ürünleri sektöründe gözlenen yeni trendlerden biri de kendi çiftliğini kurmak. Aslında yapılması pek de kolay olmayan bu işe yatırımın nedeni ihracat. Türkiye, şu anda AB'ye süt ve süt ürünleri ihraç edemiyor. Çünkü sütün izlenebilirliğini belgeleyemiyoruz. Yani AB, sütü veren ineğin yediği yemden aldığı ilaca kadar hangi evrelerden geçtiğini bilmek istiyor. Bunu müstahsilden aldığı sütle yapamayacağını anlayan üretici de kendi çiftliklerini kurmaya başladı.

Çiftlik sahibi olanlardan biri de Kaanlar Süt. Şirket, kendi sütünü üretebilmek için TİGEM'in Çanakkale'deki çiftliğini özelleştirmeden 2006 yılında kiraladı. Kaanlar, 6 bin 500 dönüm açık arazi üzerine kurulu çiftlikte AB standartlarında süt besiciliği yapacak. Kaanlar Gıda İhracat Müdürü Ahmet Kaan, söz konusu yatırımla ilgili şu bilgileri veriyor:

“Bu zor bir iş. Çünkü bin 500 baş inekten günde ortalama 10 ton süt alabiliyorsunuz. Dolayısıyla büyük bir yatırım gerektiriyor. Ancak AB'ye ihracat için denetim belgesini kendi çiftliklerimizden vermek daha kolay. Bunun için de işin bir yerinden başlamak gerekiyor.”

Kendi çiftliğini kuranlardan biri de Ateşoğlu yoğurtları. 30 yıl önce sektöre klasik yoğurt üretimiyle giren Ateşoğlu, bugün özellikle catering ve büyük restoranlar pazarında önemli bir paya sahip. Süt ve süt ürünlerinde dünyanın en büyük üreticilerinden Ateşoğlu Yoğurtları'nın Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ateşoğlu, çiftlik yatırımıyla ilgili şöyle konuşuyor:

“Yeni fabrikamız da çiftliğimizde Silivri'de olacak. Çiftlik için ayrılan yer 250 bin metrekare. Bu yatırıma ilk etapta 3 milyon dolar harcayacağız. Ama bunu zamanla büyüteceğiz. Burada amacımız, ihtiyacımız olan sütün büyük bir kısmını kendimiz üretmek.”

EKER, SÜTLÜ TATLIDA BÜYÜYECEK
Ayranlarıyla bilinen Eker de yeni yatırım yaparak, 2008'den itibaren daha hızlı büyümeyi hedefliyor. 1977 yılında ayran imalatı için kurulan Eker, halen günde 150 ton süt işliyor. Yoğurt da üreten Eker, geçen yıl Fransızlarla ortaklık yapmıştı. Bu ortaklığın amaçlarından biri de sütlü tatlı pazarına girmekti. Eker Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eker, bu yıl ürün portföyünü genişleteceklerini söylüyor:

“Türkiye'de sütlü tatlı sektörüne hala pastane kültürü hakim. Eksiklik gördüğümüz bu pazarın lideri olmayı hedefliyoruz. Tüketiciye önemli kolaylıklar sunuyoruz. Pastanelere göre çok büyük maliyet avantajımız var. Çünkü onlara el emeği giriyor ve fiyat yükseliyor. Üstelik ürünlerimizin raf ömrü çok uzun olacak. Tabii ayranı hiçbir zaman bırakmayız. Ama üretilmesi zor değil ve bu alanda çok firma var. Dolayısıyla bizim de katma değeri olan ürünlere girmemiz gerekiyor. Fabrikada asıl büyük yatırımı sütlü tatlıdan yana yapacağız. Uzun vadede ciromuzun büyük bir kısmını tatlıdan geleceğini planlıyoruz.”

Süt sektörünün devleri

Günde bin-bin 500 ton süt işleyenler
Sütaş
Ülker
Pınar
Danone
SEK
Yörsan
Dimes

Günde 200-500 ton süt işleyenler
Kaanlar
Bahçıvan
Tahsildaroğlu
Eker
Muratbey
Akbel
Ekici
Kaysüt
Teksüt

Günde 100 tona kadar süt işleyenler
Çavuşoğulları
İtimat
Derya
Akpınar
Aygün
Kebir
Balkan
Ballı Süt
Çaycuma
Cebel

Para Dergisi