Patronlar


Eski Merkez Bankası Başkanı, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) bünyesindeki 'İstikrar Enstitüsü'nün başkanı Süreyya Serdengeçti, daha önce 11 Eylül'de, Irak krizinde olduğu gibi her çalkantıda ilk defa olmuş gibi davranıldığını, kafaların karıştığını söyledi.

NTV'nin konuğu olan Serdengeçti, oysa serbest piyasa ve serbest kur rejiminde, etkilenme ve dalgalanmaların normal olduğunu söyledi. Dalgalanmayla hemen bir sebep arandığını, TL'nin aşırı değer kazanmasına bağlandığını anlatan Serdengeçti, '(TL aşırı değerli, cari açık sürdürülebilir değil) deniyordu. Şimdi değer kaybediyor, o zaman beklentilerin karşılanması gerekmez mi' diye konuştu. 'Madem cari açığımız var, sermaye çekmemiz lazım, bunun için faizlerin yukarda olması lazım' diyen Serdengeçti, resesyona gidildiği söylenirken, iç talebin patladığını hatırlattı.

Merkez Bankası'nın görevinin 'fiyat istikrarı' olduğunun Türkiye'de bir türlü anlaşılmak istenmediğini vurgulayan Süreyya Serdengeçti, ekonomik istikrar ve sağlıklı büyümenin, fiyat istikrarı olmadan sürdürülemeyeceğinin altını çizdi. Tam 4 yıldır enflasyon hedeflerinin tuttuğuna dikkati çeken Serdengeçti, ayrıca Para tabanının çok hızlı büyüdüğüne dikkati çekti. Serdengeçti, bir ülkede istikrar sağlanıyorsa, ekonomik veriler güven veriyorsa, beklentiler iyi ise para arzının artacağını vurguladı.

SON DALGALANMALAR

Süreyya Serdengeçti, piyasalardaki son dalgalanmaları değerlendirirken, aralarında Litvanya ve Bulgaristan'ın da bulunduğu 9 ülkede cari açığın Türkiye'dekinden daha büyük olduğunu, ancak son gelişmelerden Türkiye kadar etkilenmediklerini söyledi.

Bunun Türkiye'nin hala katetmesi gereken mesafe bulunduğunu gösterdiğini ifade eden Serdengeçti, tasarruf oranının belli seviyelerde olmasına karşın yatırımların hala yüksek seyrettiğini, bu durumda cari açık olmasından doğal birşey bulunmadığını kaydetti. 'Sıcak para politikası yüzünden bu hale geldik' şeklindeki yargıları da eleştiren Serdengeçti, son üç yılda sıcak paranın payının dramatik şekilde azaldığını, önemli miktarda doğrudan yatırım ve uzun vadeli kaynak girişlerinin mutlaka dikkate alınması gerektiğini söyledi.

'FAİZ İNDİRİM KARARI YANLIŞ DEĞİLDİ'

Merkez Bankası'nın enflasyona orta vadeli baktığının anlaşılamadığını ve bir aylık enflasyona bakarak değerlendirmeler yapıldığını anlatan Serdengeçti şöyle devam etti: 'Nisan ayı enflasyon rakamını maalesef iyi yorumlamadık. Rakamlara baktığımızda alkollü içki, petrol, altın fiyatlarının etkisi görülüyor, işlenmemiş gıdada artış var, işlenmiş gıdada böyle bir şey yok. Çekirdek enflasyonda farklı birşey görülüyor. Bu yüzden o dönemdeki (Nisan sonu) faiz düşürme kararı bana göre yanlış değildir.' Ayrıca kendisinin Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi yeni merkez bankası başkanının aylar önceden belli olmasından yana olduğunu belirten Serdengeçti, ancak bazı kesimlerin bu kişinin yıpratılacağı yönünde görüş ortaya koyduğunu, bunun da atama sürecinde görüldüğünü söyledi.

'HAZİRAN AYINDAKİ OPERASYONLAR DOĞRU'

'Ama yine de sayın Yılmaz 14 Mart'ta göreve gelseydi, olumsuz gelişmeler bir nebze yaşanmayabilirdi' diyen Serdengeçti, şöyle konuştu: '(Nisan sonundaki) Faiz indirim kararının yanlış anlaşılmasının da etkisi var. Bunun üzerine dış piyasalardaki dalgalanmalar geldi. Cumhurbaşkanı seçim sürecinin sancılı geçeceği düşüncesi de yerleşmeye başlıyor. Bütün bu süreçte yapısal reform sürecindeki gelişmelerin ve kararlılığın da etkisi var ve olmaya devam edecek.