İdil Taraklı'nın haberi/Para Dergisi
12 Haziran seçimlerine kadar oluşturulacak portföyler için uzmanların önerisi yüzde 30-40 ile hisse ağırlıklı. Ancak özellikle yurtdışı kaynaklı riskleri almak istemeyenler için bono, mevduat, fon, döviz, altın gibi alternatifler de öneriliyor...
12 Haziran seçimlerine 2 aydan az bir zaman kaldı. Piyasadaki genel beklenti, seçimler sonucunda yine tek parti iktidarının devam edeceği yönünde. Bu beklentiyi satın almak isteyenlere ise pozisyonlarını şimdiden almaları, portföylerini buna göre yenilemeleri öneriliyor.
Genel seçimler öncesinde olağanüstü bir gelişme olmazsa endeksin 70-71 bin aralığına kadar yükseleceğini tahmin eden uzmanlar, bu dönemin bir fırsat olarak değerlendirebileceği görüşünde.
Son haftalarda endeksteki gerilemeyi hızlı çıkışın ardından gelen düzeltme olarak yorumlayan Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Tuğba Saygın, “Yurtdışı piyasalardaki bozulma da İMKB-100 endeksinin gerilemesinde etkili oldu” diyor.
Peki uzmanlar haziran seçimlerine kadar nasıl bir piyasa öngörüyor? Şeker Yatırım Araştırma Müdürü Kadir Tezeller’e göre, bu süreçte yurtdışında faiz artışına başlayan Avrupa Merkez Bankası’nın yanı sıra Afrika ve Ortadoğu’da devam eden halk hareketleri ile bunun petrol fiyatları üzerindeki etkisi piyasalar üzerinde etkili olmaya devam edecek. Ayrıca Avrupa ve ABD’de açıklanacak makroekonomik veriler de iç piyasa üzerinde etkisini sürdürecek.
SEÇİMLERE KADAR 70-71 BİN...
Kadir Tezeller, seçimler öncesinde yüksek çıkması beklenen Türkiye’nin ilk çeyrek büyüme verisi ile reyting artışı beklentisini de piyasa hareketlerini etkileyecek unsurlar arasında görüyor: “Bu olumlu beklentilerin yanı sıra yurtdışında özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik artan risk iştahı nedeniyle bence piyasalar seçimlere kadar yukarı yönlü dalgalı bir seyir izleyebilir. İMKB-100 Ulusal Endeksi, bu dönemde 70 bin seviyelerini aşarsa Kasım 2010’da görülen tarihi zirve seviyelerine çıkabilir.”
Tuğba Saygın da genel seçim öncesinde olağanüstü bir gelişme olmazsa endeksin 70-71 bin aralığına yükselmesini öngörüyor. Seçimlerden sonra piyasada klasik bir düzelteme hareketi öngören Saygın, İMKB-10 endeksinin 2011 yılını ise 75-78 bin aralığında kapatmasını bekliyor.
DIŞ PİYASALAR ETKİLİ OLACAK
Seçimlere kadarki dönemde dış piyasalardaki gelişmelerin de önemli olacağını düşünen İnfo Yatırım Araştırma Müdürü Şenol Korkmaz ise “Euro bölgesi mali borç krizi ve Libya ile Ortadoğu kaynaklı gelişmeler piyasaların seyrinde etkili olmaya devam edecek. Beklenmedik gelişmeler iç dengelere olumsuz yansıyabilir. Geçen hafta kredi derecelendirme şirketi S&P’nin ABD’nin kredi görünümünü negatif izlemeye alması, piyasalarda ciddi gerginlik yarattı. Önümüzdeki dönemde bu gelişme gündemde kalabilir” diyor.
Korkmaz, seçim dönemine kadar endeksin 62-71 bin bandında hareket edebileceğini düşünüyor.
Ata Yatırım Araştırma Müdürü Nergis Kasabalı da seçim öncesi dönemde piyasada olumlu trendin devam etmesini, arada küçük düzeltmelerle birlikte endeksin tekrar 70 binin üstünü denemesini bekliyor.
PORTFÖYLER HİSSE AĞIRLIKLI
Borsacıların endekse ilişkin beklentisi belirtildiği gibi hafif yukarı yönde. Peki, bu dönemi değerlendirmek isteyenler nasıl bir portföy oluşturmalı? Seçimlerde sandıktan bir sürpriz çıkmayacağını ve tek parti hükümetinin devam edeceğini öngören Galata Menkul Değerler Araştırma Müdürü Polat Yaman, bu nedenle portföylerde hisse senedi pozisyonlarının taşınmaya devam edilebileceğini söylüyor. Seçimler yaklaştıkça beklentilerin satın alınacağını ifade eden Yaman gibi diğer analistler de portföylerde hisse pozisyonlarının ağırlıkta olmasından yana. 5 aracı kurum uzmanından aldığımız portföy önerilerine göre, hisse senedi oranına ayrılması önerilen oran yüzde 30 ile 40 arasında değişiyor. Hisse senedinin hemen ardından ise mevduat, bono, anapara korumalı fon gibi sabit getirili enstrümanlar öneriliyor. Ardından da döviz, repo, altın geliyor.
İnfo Yatırım Araştırma Müdürü Şenol Korkmaz, önümüzdeki süreçte iç gelişmelerden çok dış piyasalardan kaynaklı risklerin göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyor. Bu yüzden de hisse senedi bulundurmanın yanı sıra nakitte olmanın da önemine dikkat çekiyor. Korkmaz’ın önerdiği hisse portföyünde, seçim sonrası hareketlenmesi düşünülen sektörlerden inşaat, GYO, perakende, ticaret, çimento, ulaşım, yer hizmetleri, madencilik ve enerji hisseleri başı çekiyor.
BİLANÇO BEKLENTİLERİ ÖNEMLİ
Ata Yatırım Araştırma Müdürü Nergis Kasabalı, hisse bazında 2011 yılı ilk çeyreğinin ardından altı aylık bilançolarda iyi sonuçlar açıklayacak şirketlere odaklanılabileceğini düşünüyor. Otomotiv, global emtia fiyatlarına göre canlanan petrol-petrokimya ve gübre sektörünün iyi gittiğini belirten Kasabalı, bu tür şirketlerin ilk çeyrekte güçlü bilançolar açıklamasını bekliyor. Kasabalı, yılın ikinci yarısında büyümenin bir miktar yavaşlayabileceğini ve bazı mali tedbirlerin alınabileceğini tahmin ediyor.
Polat Yaman ise hisse senedi seçiminde yatırımcılara yakında açıklanacak 3 aylık kar beklentilerini göz ardı etmemelerini hatırlatıyor...
Kadir TEZELLER / Şeker Yatırım Araştırma Müdürü
Tofaş’ın 2011 kârı 405 milyon TL’yi bulur
Tofaş: 2010 yılını 6 milyar 410 milyon TL satış geliriyle tamamladı. Böylece satış geliri 2009’a göre yüzde 25 arttı. Ticari araç satış gelirleri 2009’a göre yüzde 10 gerileyerek 3.6 milyar TL, binek araç satış gelirleri ise yüzde 262 artışla 2.18 milyar TL oldu. 2010 yılında şirketin diğer satış gelirleri de yüzde 22 artışla 622 milyon TL’ye yükseldi. 2010’da yurtiçi ve ihracat gelirleri sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 12.6 düzeyinde artış gösterdi. Artan kapasite kullanımı ve özellikle son çeyrekteki satış performansı ile amortismanlardaki artışın etkisiyle FAVÖK’ü (finansal giderler, amortisman giderleri ve vergi öncesi kar) 2009’a göre yüzde 38 artarak 658 milyon TL’ye yükseldi. Tofaş’ın yılı pazar payı ise yüzde 14.6 oldu. Bu yıl Tofaş’ın 6 milyar 850 milyon TL net satış gelirine ulaşacağını öngörüyoruz. Net karın ise 2010’a göre yüzde 5 artışla 405 milyon TL’ye ulaşmasını bekliyoruz. Tofaş hisseleri için hedef piyasa değerimiz 5.52 milyar TL. Bu hedef piyasa değerimiz hisse başına 11.05 TL'ye işaret ediyor. Tofaş hisseleri için “alım” önerimiz sürüyor.
TAV Havalimanları Holding: 2010 yılında TAV’ın işlettiği havalimanlarını kullanan yolcu sayısı 2009’a göre yüzde 13 artarak 47 milyon 6 bine yükseldi. İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali’ni kullanan yolcu sayısı da yüzde 11 artışla 20 milyon 300 bin oldu. TAV, artan yolcu sayısının yanı sıra Makedonya’nın Başkenti Üsküp ve Ohrid’deki havalimanlarının işletmesinden de katkı sağlamaya başladı. Makedonya ve Letonya’nın başkenti Riga’da yer hizmetleri veren NHS’nin operasyonlarının başlaması da net satış gelirlerine olumlu katkı yaptı. Tav Holding’in net satış gelirleri, yer hizmetleri Ankara ve İzmir garanti yolcu gelirleri dahil edildiğinde 2009’a göre yüzde 23 artışla 785 milyon euro seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan son yapılan duty-free limit değişikliğinin etkisinin 2011 yılında şirket gelirlerine daha olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Ayrıca gerek yolcu sayısındaki artış gerekse havalimanlarının pozitif katkısının şirketin net satış gelirlerine pozitif yansımasının süreceğini tahmin ediyoruz. Buna göre TAV için 2011 yılı sonu net satış geliri beklentimiz 874 milyon euro. FAVÖK’ün de 389 milyon euro olacağını tahmin ediyoruz. Bu arada TAV, Medine Uluslararası Havalimanı’nın işletilmesi için yapılacak ihaleye Saudi Oger Ltd. Al Rajhi Holding Group ve Consolidated Contracting Company ile oluşturduğu konsorsiyumla teklif verdi ve ön yeterlilik aldı. İhalenin önümüzdeki aylarda açıklanması bekleniyor. TAV’ın operasyonel performansı, mevsimselliğe bağlı olarak dalgalanıyor. Şirketin net satış gelirleri, kış aylarının turizm sektörü açısından ölü sezon olması nedeniyle olumsuz etkilenirken yaz aylarında ise artan turizmle birlikte artıyor. Dolayısıyla bu durum hisse fiyatına da yansıyor. Bu beklentiler ışığında şirket hisseleri için daha önceden verdiğimiz 8.90 TL hedef fiyat ve “alım” önerimizi koruyoruz.
Çimsa: 2010 yılında Çimsa’nın net karı 2009’a göre yüzde 4 gerileyerek 103 milyon 667 milyon TL oldu. Söz konusu dönemde şirketin toplam satış gelirleri ise yüzde 15 büyüme göstererek 708 milyon TL’ye ulaştı. Bu rakam, hem bizim beklentimiz olan 696 milyon TL’nin hem de piyasa beklentisi olan 685 milyon TL’nin üzerindeydi. Şirketin çimento satış gelirleri 2009’a göre yüzde 13.7 yükselirken, hazır beton faaliyetlerinden elde edilen gelir de yüzde 26.5 büyüdü. 2010 yılında 181 milyon TL’ye ulaşan FAVÖK ise yüzde 2.7 arttı. Şirkete yönelik 2011 yılı beklentilerimiz 793.4 milyon TL ciro, 213.4 milyon TL FAVÖK ve 137.7 milyon TL net kar şeklinde. Bu beklentiler ışığında Çimsa hisseleri için 1.80 milyar TL (hisse başına 13.30 TL) olarak belirlediğimiz hedef piyasa değerimizle “al” önerimizi sürdürüyoruz.
Şenol KORKMAZ / İnfo Yatırım Araştırma Müdürü
Torunlar GYO, NAD’a göre yüzde 40 iskontolu
Torunlar GYO: Gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketlerinden olan Torunlar GYO, 2010 yılını 214 milyon 245 bin TL net karla kapattı. Aralık 2010 sonu itibariyle şirketin net aktif değeri 2.5 milyar, portföy değeri ise 3.1 milyar TL olarak gerçekleşti. Portföyünün büyük bir kısmı alışveriş merkezlerinden (AVM) oluşan Torunlar GYO’nun satış gelirleri, 2009’a göre yüzde 93 artarak 232 milyon TL’ye ulaştı. Şirket 2014 sonuna kadar 1 milyar TL’lik yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımların en önemlisi ise Ali Sami Yen projesi. Bu projeye haziran ayında başlanması hedefleniyor. Söz konusu yatırımların faaliyete geçmesiyle birlikte şirketin 2014 yılı sonuna kadar 1.4 milyar TL satış ve 280 milyon TL kira gelirine ulaşması öngörülüyor. Haziran döneminden sonra gayrimenkul sektöründe beklenen hareketlenme de Torunlar GYO’yu olumlu etkileyecektir. Net aktif değerine (NAD) göre ortalama yüzde 40 iskontolu işlem gören Torunlar GYO hisseleri için hedef fiyatımız 9.50 TL.
Koza Madencilik: 2007-2010 yılları arasında 9 maden arama ruhsatıyla portföyünü geliştirmeye devam etti. 2010 yılı karı yüzde 363 artarak 552 milyon TL olan şirkette söz konusu karın 308 milyon TL’si Koza Altın’ın halka arzından elde edildi. Halka arzın şirketin karlılığı üzerinde olumlu etki yarattığı görülüyor. Öte yandan Koza Madencilik, 2010 yılında madencilik faaliyetlerinden sağladığı geliri yüzde 55, toplam aktiflerini de yüzde 94 artırdı. Piyasa değeri/defter değeri (PD/DD) ve fiyat/kazanç (F/K) hesaplamalarına göre yüzde 15 prim potansiyeli bulunan şirket hisseleri için hedef fiyatımız 5.75 TL.
Aksa Enerji: Türkiye’nin en büyük doğalgaz çevrim, fuel oil ve rüzgar enerjisi santral kapasitesine sahip şirketi Aksa Enerji, 2010 yılında 59 milyon 100 bin TL kar elde etti. Şirket, mevcut 1.5 GW’lik (gigavat) kurulu gücünü 2014 yılında 4.2 GW’ye çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca Kazancı Grubu’nun sahip olduğu 4 dağıtım bölgesindeki 2.9 milyonluk aboneye de elektrik dağıtacak. Son yıllarda yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ön plana çıkan Aksa Enerji, daha önce kazandığı Boğaziçi ve Trakya Elektrik ile AYEDAŞ’ın devralma işlemleri için de yasal onayları bekliyor. Grup şirketlerinin borçlarının tahsiliyle elde edilecek kaynak, mevcut enerji santrallerinin kapasite artırımı ve yeni santral yatırımlarında kullanılacak. Artan operasyonel faaliyetleri sonucunda FAVÖK ve net satışları göz önüne alındığında şirket hisseleri yüzde 10 prim potansiyeline sahip. Aksa Enerji hisseleri için hedef fiyatımız 5.28 TL.
Nergis KASABALI / Ata Yatırım Araştırma Müdürü
Ereğli’nin prim potansiyeli yüzde 27
Ereğli Demir Çelik: 2011 yılının birinci çeyreğinde devam eden güçlü talep sayesinde çelik fiyatlarındaki artış da devam etti. Ortalama yassı çelik fiyatlarında yüzde 20, uzun çelik fiyatlarında ise yüzde 15 artış bekliyoruz. Fiyat artışının yanı sıra 2011’in birinci çeyreğinde ortalama dolar kurundaki artışın da yardımıyla şirketin net satışlarında yüzde 28 büyüme bekliyoruz. Hammadde fiyatlarındaki artış ise maliyetlere bir çeyrek gecikmeyle yansıyor. Bu sayede şirketin faaliyet karlılığında önemli bir artış görebiliriz. Ereğli’nin FAVÖK marjının yüzde 22 seviyesine ulaşacağını düşünüyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 27 artış potansiyeliyle 5.53 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Tüpraş: Bu yılın birinci çeyreğinde güçlü operasyonel sonuçlar açıklamasını beklediğimiz Tüpraş’ın net karlılığının da yüksek olacağı kanısındayız. Şirketin geçen yılın eş dönemine göre daha düşük olan bölgesel brüt rafineri marjının 2011 yılının ilk çeyreğinde yükselmiş olduğunu düşünüyoruz. Bölgesel rafineri marjının düşmesinin ardındaki en büyük etkense petrol fiyatında hızlı artışın olduğu günlerde şirketin bu artışı ürün fiyatlarına yansıtamamış olması. Aynı zamanda petrol fiyatlarının artışından stok karı yazması bekleniyor. Tüpraş’ın geçen yıla göre kapasite kullanımı oranını artırmış olması ve Ural-Brent ve İran Ağır-Brent arasındaki spread de şirketi olumlu etkileyecektir. Tüpraş hisselerinde 51.80 TL hedef fiyatla yüzde 9 artış öngörüyoruz.
Trakya Cam: Güçlü geçen 2010’un ardından, Trakya Cam’ın 2011 yılına da iyi bir başlangıç yaptığını tahmin ediyoruz. İlk çeyrekte şirketin net karının, güçlü ciro büyümesi ve operasyonel performansla yüzde 20 artmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk çeyreğinde Trakya Cam’ın ciro artışını destekleyecek en önemli unsurun güçlü yurtiçi talep olduğunu düşünüyoruz. Yurtiçinde inşaat sektörü toparlanmaya devam ederken otomotiv pazarı, yılın ilk çeyreğinde çok güçlü bir performans gösterdi. Bu iki sektördeki büyümenin Trakya Cam’ın iç satışlarını da olumlu etkileyeceğini tahmin ediyoruz. Ayrıca güçlü euro/TL kurunun, uluslararası gelirleri desteklemesini öngörüyoruz. Trakya Cam hisselerinde 4.47 TL hedef fiyatla yüzde 19 artış öngörüyoruz.
Ford Otosan: Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) verilerine göre, bu yılın ilk çeyreğinde satışlarını 2010’un aynı dönemine oranla yüzde 71 artırdı. Şirketin ihracatı da aynı dönemde yüzde 34 oranında yükseldi. Bunun sonucu olarak Ford Otosan’ın 2011 yılı birinci çeyreğinde net satış büyümesi, kapasite artışı ve daha yüksek marjlı iç pazar satışlarının artmasıyla karlılığının yükselmesini bekliyoruz. İç pazardaki güçlü trendin yılın ilk yarısında devam edeceğini ve bunun Ford Otosan açısından olumlu olduğunu düşünüyoruz. Yeni Transit yatırımı ve yine planlanan yeni bir hafif ticari araç yatırımıyla birlikte önümüzdeki dönemde de karlılığını ve gücünü koruyacaktır. Ford Otosan hisselerinde16.40 TL hedef fiyatla yüzde 16 artış potansiyeli öngörüyoruz. Endeksin üzerinde getiri beklediğimiz hissede “alım” önerimiz devam ediyor.
Tuğba SAYGIN / Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı
Sinpaş GYO’da “endeksin üzerinde getiri” bekliyoruz
Sinpaş GYO: GYO sektörünün en önemli oyuncularından biri olan Sinpaş GYO, 1.65 milyar TL portföy büyüklüğüyle yüzde 10 pazar payına sahip. Şirketin portföy dağılımında yüzde 26.8 paya sahip olan arsalar ile konum ve nitelik olarak yatırım değeri yüksek aktifler dikkat çekiyor. 2010 sonu itibariyle Sinpaş GYO tarafından projelendirilen ve üretilen toplam konut sayısı 6 bin 465’e, ön satışı gerçekleştirilen konut sayısı ise 4 bin 580’e ulaştı. Şirket, proje geliştirici konumda olup lüks konut projeleri geliştiriyor. Ayrıca satış ve pazarlama faaliyetlerini de yürütüyor. Sinpaş GYO, halen devam eden 5 projesinin yanı sıra 2011 ve 2014 yılları arasında 11 projeyi hayata geçirmeyi planlıyor. 31 Aralık 2010 itibariyle devam eden 5 projenin ön satış bilgileri Lagün 379, Bursa Modern 514, Bosphorus City 2.393, Aquacity 869, İstanbul Sarayları 425 olarak dağılıyor. Toplam satış ise 2009’a göre yüzde 20 artarak 4 bin 580 adet oldu. 2010’da durağan seyreden konut fiyatları ve kiralarında bu yıl talebe ve yeni konut arzlarına bağlı olarak sınırlı bir artış bekleniyor. Öte yandan, Türkiye’deki GYO muhasebe standartlarına göre ön satış gelirleri proje tamamlanana kadar bilançoda gösteriliyor. Ancak proje tamamlandıktan sonra bu satışların gelir ve giderleri gelir tablosuna yansıtılıyor. Bu yüzden Sinpaş GYO için bu yıl önemli gelir ve kar artışı bekliyoruz. Şirket için 2011 yılı net kar beklentimiz 179 milyon TL. Sinpaş GYO hisseleri için 2011 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 5.84 F/K, 0.94 PD/DD düzeyinde. Şirket hisseleri için 2.45 TL hedef fiyatla “endeksin üzerinde getiri” bekliyoruz.
Anadolu Sigorta: Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) verilerine göre, 2010 sonu itibariyle Türkiye toplam prim üretimi yüzde 13.61 artışla 14 milyar 129 milyon TL olarak gerçekleşti. Hayat dışı branşların toplam üretimdeki payı yüzde 85’e, prim üretimi ise 11 milyar 948 milyon TL’ye ulaştı. Ancak hayat dışı sektör, prim artışındaki bu başarısını karlılıkta yakalayamadı. Hazine Müsteşarlığı tarafından 2010 yılı üçüncü çeyreğinde uygulamaya alınan teknik karşılıklarda yapılan uygulama değişikliği, sektörün teknik karlılığını olumsuz etkiledi. Anadolu Sigorta’nın toplam prim üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 14 artışla 1 milyar 420 milyon TL’ye ulaştı. Şirketin 2010 yılındaki toplam pazar payı, elementer branşta yüzde 11.89 oldu. Anadolu Sigorta, 2010’da en yüksek primi yaklaşık 471 milyon lirayla kara araçları branşında üretti. Onu kara araçları sorumluluk ile yangın ve doğal afetler branşları izledi. Anadolu Sigorta hisseleri, sektöründe piyasa değeri/prim üretimi ve PD/DD oranına göre en ucuz hisselerden biri. 2011 yılının ilk iki ayında Anadolu Sigorta’nın prim üretimi, Ocak 2010’a göre yüzde 26 artarak 296 milyon TL oldu. Bu yıl da şirketin prim üretimindeki artışın devam etmesini, ancak teknik karşılıkların artmasıyla karlılığının hafif gerilemesini bekliyoruz. 2011 yılı net kar beklentimiz 48 milyon TL. Şirket için 2011 yılı tahmini rakamlarıyla hesapladığımız piyasa çarpanları 13.75 F/K ve 0.92 PD/DD düzeyinde. Hissede 1.56 TL hedef fiyatla “endeksin üzerinde getiri” öngörüyoruz.
Tekfen Holding: Tekfen’in iki büyük faaliyet alanından biri olan taahhüt grubu, 2010 yılında 1 milyar 111 milyon TL ciro elde etti. İşlerinin tamamına yakını yurtdışı projelerinden oluşan taahhüt grubu, yıl içinde aldığı yeni projelerle aktif iş portföyünü 2010’da, 2009’daki 1.3 milyar dolardan 1.8 milyar dolara yükseltti. 2010 sonu kalan iş portföyüne göre en büyük proje payları yüzde 35 ile Fas ve yüzde 20 ile Azerbaycan’da. Libya’daki ayaklanmalarla birlikte faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan şirketin bu ülkedeki iş büyüklüğü ise 140 milyon dolar. Bu da aktif iş portföyünün yüzde 8’ine karşılık geliyor. Şirket projeksiyonlarına göre en kötü senaryoda, projenin terk edilmesiyle net kara 151.8 milyon TL olumsuz yansıma bekleniyor. En iyi senaryoda ise zararın tazmin edilip projenin tamamlanmasıyla 2011 karına 36.8 milyon TL olumlu katkı öngörülüyor. Grup, en büyük işkolu olan gübre faaliyetinde pazardaki genel daralmaya rağmen 2010 yılında hem tonaj hem de ciro olarak satışlarını artırarak toplam pazar payını yüzde 30’dan 34.6’ya yükseltti. Gübre fiyatlarındaki dalgalı seyrin bu yıl da devam etmesini bekliyoruz. 2011’in son çeyreğinde ise DAP gübresi fiyatlarında düşüş öngörülüyor. Emlak geliştirme faaliyetlerinde, ofis projeleri olarak inşaatı önemli ölçüde tamamlanan Kağıthane Ofis Park’ın Mart 2012’de hayata geçmesi planlanıyor. Konut projeleri arasında yer alan Tekfen Bomonti Apartmanları’nın Eylül 2012’de sahiplerine teslim edilmesi hedefleniyor. Toplam 244 bin metrekarelik arazi üzerine fazlar halinde inşa edilecek olan Konya konut projesininse 2012-2016 yılları arasında hayata geçirilmesi planlanıyor. Tekfen Holding hisseleri için 7.80 TL hedef fiyatla “endeksin üzerinde getiri” bekliyoruz.
Polat YAMAN / Galata Menkul Değerler Araştırma Müdürü
Gübre Fabrikaları yüzde 30 pazar payı hedefliyor
Gübre Fabrikaları: 2010’da çok başarılı bir yıl geçiren şirket, 120 milyon TL kar açıkladı. 2009’da ise 60 milyon TL zarar açıklamıştı. 2009’da ekonomik krizin de etkisiyle gübre talebi azalmış, buna bağlı olarak fiyatlar da önemli ölçüde gerilemişti. Ancak 2010’da küresel ekonomik toparlamanın hareketlenmesi talebi canlandırdı. Bu sayede satışlarını yüzde 33 artıran Gübre Fabrikaları, canlı talep sayesinde fiyat yükseltme fırsatı da buldu. Böylece şirketin faaliyet karlılığı 2009’a göre yaklaşık yüzde 500 artışla 350 milyon TL’ye ulaştı. 2010’da yüzde 28.5 pazar payına sahip olan Gübre Fabrikaları’nın bu yıl bunu yüzde 30’a çıkarması bekleniyor. Öte yandan, Türkiye’deki tek fosfat kayası kaynağı olan Mazıdağı tesislerinin özelleştirmesine teklif veren şirket, yurtiçi ve dışında yatırım fırsatlarıyla ilgileniyor. Bu gelişmeler hisselerinde hareketliliğe neden olabilir. Gübre Fabrikaları için yüzde 10 yükseliş potansiyeli doğrultusunda “tut” öneriyoruz.
Bank Asya: Aralık 2010 sonu itibariyle aktiflerini 2009’a göre yüzde 25 oranında artırdı. Banka Asya’nın topladığı fonlar yüzde 22, sağladığı nakdi kredilerse yüzde 32 yükseldi. Özkaynaklar da yüzde 14 oranında arttı. Başarılı risk yönetimi ve tahsilat performansı sayesinde takipteki kredilerin nakdi kredilere oranı yüzde 4 seviyesine geriledi. Banka, 2012 yılından itibaren bireysel emeklilik sistemi için fon toplamaya başlayacak. Böylece fon girişinde artış bekleniyor. Bank Asya ayrıca, iştirakleri aracılığıyla ve İslam Kalkınma Bankası’yla birlikte yurtdışında da faaliyet gösteriyor. Bu bölgelerde kar marjlarının yüksek olması banka için ayrı bir potansiyel yaratıyor. Bu ay içerisinde HSBC yönetimi, yabancı bir yatırımcının Türkiye’de bir banka almak ya da ortak olmak üzere bankalarını yetkilendirildiğini açıklamıştı. Bazı kaynaklar, bu bankanın Bank Asya olabileceğini söylüyor. Banka yetkilileri bu konuda bir yorum yapmasa da sürpriz gelişmeler olabileceği de göz önüne alınmalı. Bank Asya hisselerinde 3.5 TL hedef fiyatla yüzde 20 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.
Zorlu Enerji: 2010’da maliyetlerdeki artış nedeniyle karlı bir yıl geçiremedi. Yenilenebilir enerjiye yönelik teşviklerin düşük olması sektör için sorun oluşturuyor. Ancak bu konuda birtakım olumlu gelişmeler bekleniyor. Üstelik söz konusu olumsuzluklar büyük ölçüde fiyatlara yansımış durumda. Zorlu Enerji, yurtdışında da faal durumda. Dışarıda 2 milyar dolarlık enerji yatırımı bulunuyor. Rusya’daki yatırımlar mart ayında faaliyete geçti. Pakistan’daki santralin yıl sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor. İsrail’deki yatırımlar da devam ediyor. Zorlu Holding, 2011’de madencilik ve enerji sektörlerinde büyüme kararı aldı. İştiraklerden Rotor Elektrik Üretim’in satışına yönelik çalışmalar başladı. Önümüzdeki 5 yılda mevcut projelerini hayata geçirerek kapasitesini 4 kat artırmayı hedefleyen Zorlu Enerji, üretim özelleştirmeleriyle de ilgileniyor. Sonuç olarak halihazırdaki olumsuzlukların fiyatlara yansıdığını düşünüyoruz. Şirketin büyüme vizyonunu da dikkate alarak hisselerinde yüzde 40 yükseliş potansiyeli öngörüyor ve “kademeli alım” öneriyoruz.