Almanya'nın İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, İzmir'de Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen bir seminerde yaptığı konuşmada, "Türk hükümeti ile aldığımız karar gereğince vizede öncelik iş insanları ve öğrencilere tanınmaktadır" dedi ve turist kategorisinde bulunanların yoğunluk nedeniyle birkaç ay beklemek zorunda kalabileceğini işaret etti.
Vize danışmanlığı yapan ticari kuruluşlarla çalışmanın gerekli olmadığını da söyleyen Schröer, ticari vize danışmanlık şirketlerinin devreye girmesinin vize değerlendirmesine olumlu bir etkisi olmadığını vurguladı.
Schröer son olarak Schengen vizelerinin geçerlilik sürelerini kademeli olarak uzatan Cascade Kuralı'nı yakın gelecekte Türkiye'de daha etkin biçimde uygulayabileceklerini belirtti: "Genellikle ilk başvuruda, tek girişli ya da kısa süreli çok girişli vize verilir. Ancak vizeyi doğru şekilde kullandığınız takdirde, bir sonraki başvurunuzda daha uzun süreli bir vize almanız mümkün olur. Bu zincirleme şekilde devam eder; daha sonra bir yıl, iki yıl hatta beş yıl süreli vize alınabilir."
CASCADE KURALI
Bahsedilen kurala adını veren İngilizce "Cascade" kelimesi, "kademeli" anlamına geliyor.
Avrupa Komisyonu'nun vize başvuru süreçlerine ilişkin 26 Haziran 2024 tarihli Vize Kodu El Kitabı güncellemesinde, Cascade Kuralı'na da yer veriliyor.
Söz konusu belge, Schengen ülkelerinin vize başvurularında ortak prosedürler benimsemesi ve üye ülkelerin bunları standart şekilde uygulaması amacı güdüyor.
2024'teki el kitabında Cascade Kuralı'nın tanımlandığı bölümde, kademeli olarak vize geçerliliğinin nasıl artabileceği, örnekler üzerinden anlatılıyor.
Eğer bir başvuru sahibi iki yıl içerisinde üç kez vize almış ve bunları yasalara uygun şekilde kullanmışsa, bir sonraki başvurusunda bu kişiye çoklu girişe izin veren ve en az bir yıl geçerliliğe sahip vize verilmesi öneriliyor.
Başvuru sahibi iki yıl içerisinde bir yıl geçerliliği olan vizesini yasaya uygun şekilde kullandıysa, bir sonraki başvuruda bu kişiye iki yıllık vize verilmesi öngörülüyor.
Benzer şekilde, başvuran kişi üç yıl içerisinde iki yıllık vizesini yasaya uygun olarak kullandıysa, bir sonraki başvurusunda beş yıl geçerliliği olan vize verilmesi uygun görülüyor.
Tüm bunlar, başvuran kişinin pasaportunun geçerlilik süresinin, belirtilen sürelerde vize vermeye izin vermesi halinde geçerli oluyor.
Belgede bazı örnek vakalar üzerinden, Cascade Kuralı açıklanıyor.
Örneğin bir Tunus vatandaşının, Schengen bölgesini son iki yılda üç kez ziyaret ettiğini düşünelim. Bu ziyaretleri Belçika, İspanya ve İtalya temsilciliklerinden tek girişli vizeler alarak yapmış olsun. Pasaportunun geçerlilik süresinin bitmesine daha dört yıl olan bu kişi, örneğin Çekya'yı ziyaret etmek için vize başvurusu yaptığında, Çek makamlarının çok girişli ve bir yıl geçerliliğe sahip vize vermesi bekleniyor.
Öte yandan belgede, her başvurunun kendi şartlarıyla değerlendirildiği de hesaba katılarak, Cascade Kuralı'nın istisnaları olabileceği de not ediliyor.
Örneğin, eğer vize geçerliliğinin kısa tutulmasını gerektiren makul bir şüphe mevcutsa, bahsedilen sürelerden daha kısa geçerliliğe sahip vize verilmesi tercih edilebiliyor.
Belgede bunun objektif kriterlere dayanması gerektiği söyleniyor.
Örneğin, üç yıl içerisinde biteceği beyan edilen bir inşaat projesinde, sabit süreli bir kontratla çalışmak için vizeye başvuran bir kişiye, Cascade Kuralı'nın şartlarına sahip olsa bile, yalnızca belirtilen süre için vize verilebileceği belirtiliyor.
Özetle, Cascade Kuralı vize geçerlilik sürelerinin kademeli olarak artırılmasını önermekle birlikte, bunun her koşulda uygulanması yönünde bir bağlayıcılık içermiyor.
TÜRKİYE'DEN 2024'TE 1 MİLYON 173 BİN BAŞVURU
Avrupa Birliği'nin (AB) 2024 yılına ilişkin Schengen vizesi istatistiklerine göre Türkiye'den yapılan başvurulardaki artış sürüyor.
Bu başvurulara verilen olumsuz yanıtların oranında ise düşüş var.
AB verilerine göre, 2024'te Türkiye'den yapılan başvuru sayısı 1 milyon 173 bin 917 oldu.
Türkiye, bu sayıyla, 1 milyon 779 bin 255 başvuruyla ilk sırada yer alan Çin'in ardından ikinci sırada yer aldı. Türkiye'yi 1 milyon 108 bin 239 başvuruyla Hindistan izledi.
Türkiye'den 2024'te yapılan başvurulardan 993 bin 875'ine olumlu yanıt verildi. Bunlardan 645 bin 583'ü çok girişli vize oldu.
Bu rakamlar, 2024'te Türkiye'den yapılan Schengen vizesi başvurularının reddedilme oranının %14.5 olduğunu gösteriyor. Bu oran bir önceki yıl %16,1 olmuştu.
Vizelere erişime ilişkin sorunların aşılması ve Türk vatandaşlarına muafiyet sağlanması Türkiye'nin AB'den öncelikli beklentilerinden.
AB verilerinde, ret oranında düşüş olduğu ve Türkiye'ye ilişkin oranın ortalamanın altında kalmaya devam ettiği görülse de Schengen vizesine erişim konusunda pratikte yaşanan sorunlar henüz aşılabilmiş değil.
Schengen vizesine erişim konusundaki sıkıntılar Türk medyasında sıklıkla işleniyor.
"Bazı ülkelerin Türk vatandaşlarına vize kapılarını kapattığı" yönündeki iddialar da haberlere konu oldu.
AB'nin Türkiye Delegasyonu tarafından 2 Mayıs'ta yapılan yazılı açıklamada ise bu iddialar yalanlanarak, "Aslında Schengen konsoloslukları, salgın öncesi rakamları önemli ölçüde aşarak rekor sayıda vize başvurusunu işleme almaktadır" denildi.
Son olarak Avrupa Parlamentosu, Türkiye Raporu'nda üye ülkelere vize konusunda "kapasite artırma" çağrısı yaptı.
AB ile Türkiye arasındaki vize muafiyeti süreci yıllardır ilerlemiyor.
Bunun başlıca nedeni ise Türkiye'nin, muafiyet için belirlenen ve kendisinin de onay verdiği 72 kriterden 6 tanesini henüz yerine getirmemiş olması.
AB kanadı bu alanda diyaloğa açık olunduğu yönünde açıklamalar yapıyor.
Bununla birlikte Türkiye kalan kriterleri yerine getirmeden muafiyet doğrultusunda herhangi bir adım atılmasının söz konusu olmayacağı mesajını net şekilde veriyor.
Türkiye'nin son dönemde çabalarını vize muafiyeti sürecinde ilerleme olana kadar vize kolaylığı sağlanmasına yönelik adımlar için yoğunlaştırmış olması dikkat çekiyor.
patronlardunyasi.com