Moskova'da Merkezi Askeri Klinik Hastanesi'ni ziyareti sırasında konuşan Putin, Poseidon'un 28 Ekim 2025'te yapılan denemede başarıyla çalıştırıldığını, nükleer enerji santralinin devreye alındığını ve aracın belirli süre seyir yaptığını bildirdi. Putin bu gelişmeyi “büyük bir başarı” olarak nitelendirdi ve Poseidon'u “durdurmanın hiçbir yolu yok” diye tanımladı.
Putin, testin ilk kez hem taşıyıcı denizaltıdan fırlatma mekanizmasıyla başlatma hem de Poseidon'un kendi nükleer tahrik sisteminin işletilmesini kapsadığını söyledi. Putin ayrıca, bu sistemin gücünün Rusya'nın gelişmiş kıtalararası balistik füzesi Sarmat'tan dahi daha yüksek olduğunu iddia etti. Rus yetkililer bu ve benzeri yeni nükleer tahrikli silahları, ABD’nin füze savunma sistemlerine ve NATO genişlemesine karşı geliştirdiklerini ifade ediyor.

TEKNİK İDDİALAR
Rus devlet medyası ve ajansları Poseidon’un küçük bir nükleer reaktöre sahip olduğunu, sualtında uzun mesafeler kat edebildiğini ve tespit edilmesinin zor olduğunu bildiriyor. TASS’a göre araç iki megaton gücüne kadar taşıyabilecek bir savaş başlığı kapasitesiyle tanımlanıyor; Moskova yetkilileri aracın saatte 110–130 km hızla, bir kilometreden fazla derinliklerde hareket edebileceğini ve aktif manevra kabiliyeti bulunduğunu belirtiyor. Bu özelliklerin mevcut savunma sistemleri karşısında “yakalanamaz” olduğu iddia ediliyor.
KULLANIM AMACI
Poseidon’un anlatıldığı şekliyle görevi; düşman limanlarını, deniz üslerini ve uçak gemisi gruplarını hedefleyerek patlama sonrası radyasyon ve dev dalgalarla (radyoaktif tsunami) kıyı şeritlerinde geniş çaplı yıkım yaratmak. Kremlin ve ilgili kaynaklar bu etki senaryosunu, aracı stratejik caydırıcılık aracı olarak sunuyor.

SERT SÖYLEMLER
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, sosyal medya paylaşımlarına yanıt vererek Poseidon’un “kıyamet günü silahı” olarak nitelendirilebileceğini ve belirli paylaşımlara karşı sert uyarılarda bulundu. Bu gelişmeler, Belçika Savunma Bakanı Theo Francken’in Brüksel’e yönelik Rus saldırısı tehdidine misilleme olarak verdiği sert demeçle arka arkaya gündeme geldi; Francken’in De Morgen’e yaptığı açıklamada “Rusya Brüksel’e saldırırsa Moskova’yı haritadan sileceğiz” şeklindeki sözleri, Rusya Dışişleri tarafından “sorumsuz” ve “savaş histerisini körükleyen” ifadeler olarak nitelendirildi. Avrupa basınında ve bölge kaynaklarında bu karşılıklı sert söylemler geniş yer buldu.
KREMLİN’DEN AÇIKLAMA
Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Poseidon testlerinin uluslararası kurallara uygun şekilde yürütüldüğünü ve bu teknolojinin Rusya’nın güvenliği açısından “çığır açan” bir adım olduğunu savundu. Putin’in kamuoyuna yaptığı bu açıklama Rus basınında “kıyamet silahı” vurgusuyla yer aldı; Poseidon projesi, GRAU sınıflandırmasında 2M39 koduyla anılıyor ve NATO tarafından “Kanyon” ismiyle tanımlanıyor. Proje 2010'lu yılların ortalarından bu yana geliştiriliyor; Putin 2018'de projeyi resmen duyurmuştu.
Batılı yetkililer ve uzmanlar, Poseidon gibi sistemlerin hem stratejik denge hem de nükleer güvenlik açısından ciddi riskler taşıdığı uyarısını yapıyor; bu tür sistemlerin seyir ve tespit özellikleri, caydırıcılık söylemlerinin ötesinde bölgesel gerilimi tırmandırma potansiyeli barındırıyor. Haber ajansları Putin’in açıklamalarını, son dönemdeki Burevestnik (nükleer tahrikli seyir füzesi) testleriyle birlikte değerlendirdi ve Moskova’nın bu hamlelerini ABD ve NATO’ya karşı bir güç gösterisi olarak sunduğunu aktardı.

Rus ajansı TASS’a göre torpidonun taşıdığı savaş başlığı iki megaton güce ulaşabiliyor. Saatte 110 ila 130 kilometre hızla, 1 kilometreden daha derin sularda yol alabilen araç aktif manevra kabiliyetine sahip. Moskova, bu özelliklerin Poseidon’u mevcut savunma sistemleri açısından “yakalanamaz” kıldığını savunuyor.
patronlardunyasi.com