Teknoloji


Küle, en önemli regülasyonun rekabetin kendisi olduğunu, kuruma düşenin ise rekabeti sağlayacak ortamı tesis edebilmek ve yeni kurumların pazara girişinin önündeki engelleri kaldırmak olduğunu ifade etti.

Aldıkları kararların küresel anlamda karşılık bulduğuna ve dikkatle takip edildiğine dikkati çeken Küle, bu yıl içinde Frito Lay’e 1,4 milyar lira ceza verdiklerini anımsattı.

Küle, piyasayı düzenlemek için aldıklarını kararın, cezayla ölçülemeyecek derecede önemli ve etkili olduğunu belirterek, “Frito Lay’in ağırlıklı olarak bakkallardan, büfelerden ve küçük satış noktalarından oluşan geleneksel kanal perakende satış noktalarında fiili münhasırlık uygulayarak rekabeti kısıtladığı tespitinde bulunduk. Net kapalı satış alanı 200 metrekarenin altındaki satış noktaları için geçerli olacak şekilde stantlarda rakiplere belirli alan ayrılması ve rakiplere ayrılan alanları hiçbir şekilde Frito Lay'in kullanamaması hususlarında kararımızı verdik. Benzer kararlarımızı daha önce gazlı ve alkollü içecekler, dondurma, akaryakıt dağıtım ile gazete ve dergi dağıtım gibi sektörler için de vermiştik. Şu anda dijital piyasalarda da benzer ve emsal çok sayıda karara imza atıyoruz.” dedi.

Birleşme ve devralmalar bakımından da bu yıl çok önemli ve farklı bir karara imza attıklarını belirten Küle, sözlerini şöyle devam etti:

“Hem genel ekonomi hem de otomotiv pazarı için son derece önemli olan Tofaş/Stellantis devralma kararından bahsetmek isterim. İzin kararının, tarafların yatırım ve dolayısıyla istihdam, ihracat yapma şartına bağlanması Kurum tarihi bakımından bir ilki oluşturdu. Zira bu karar, genellikle statik olarak fiyat/çıktı analizine dayalı toplumsal refah kriterinin daha geniş ve rekabetin dinamik etkilerini dikkate alan bir anlayışla ele alınması gerektiğini gösteriyor. Karar, bu bakımdan emsal niteliğinde. Kararın, uluslararası içtihat ve literatüre de önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Ayrıca söz konusu yatırım planının otomotiv ana sanayine olduğu kadar yan sanayiye de olumlu şekilde yansıyacağını öngörüyoruz.”

SEKTÖRLER ÇOK DETAYLI ŞEKİLDE ANALİZ EDİLİYOR

Mevcut soruşturmalara ilişkin de bilgiler veren Kule, yılın geri kalanı için çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini, şu anda da devam eden 30’dan fazla soruşturma olduğu bilgisini verdi. Apple, Sahibinden, Kariyer.net, Google, Mars Sinema, Visa/MasterCard, Netflix, kast ajansları, Med Yapım ve Ay Yapım’ın soruşturma yürütülen şirketlerden bazıları olduğu detayını paylaştı. Bunlara ek olarak tohum, enzim, kimya, ilaç, lastik, elektronik eşya, hazır beton/çimento gibi sektörlerde de çok sayıda teşebbüs hakkında soruşturmaların devam ettiğini ekledi.

ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ YAPMAK ZORUNLU HALE GELDİ

Birol Küle, gelecek dönemde hakim durum dosyalarına, yani pazar gücünün kötüye kullanılmasına ilişkin çalışmalara daha fazla zaman ve emek harcayacaklarını, kurumun bu konudaki etkisini daha da artıracaklarını ifade etti.

Dijitalleşmeyle birlikte pazar hakimiyetinin daha kolay ve görünmez hale geldiğini bildiren Küle, “Artık birçok sektörde Google, Amazon, Meta gibi veriye sahip olan firmalar, otomatikman piyasaya da hakim oluyor. Bu şirketler, veri, algoritma ve ağ etkisi gibi avantajlarla rakiplerini hızla dışlayabiliyor. Birçok sektörde birleşmeler ve devralmalarla büyük oyuncular pazarı tekelleştiriyor, pazar güçlerini artırıyor. Özellikle finans, medya, enerji ve gıda sektörlerinde bu çok sık görülüyor. Bu da hakim durumda olan şirketlerin daha kolay kötüye kullanım yapabilmesine zemin hazırlıyor.” dedi.

Bazı şirketlerin yıllık cirosunun, bazı devletlerin bütçesinden bile büyük olduğuna dikkat çeken Küle, bu firmaların sadece ulusal değil, küresel ölçekte rekabeti etkileyebildiğini, ulusal rekabet otoritelerinin ise uluslararası iş birliği yapmasının zorunlu hale geldiğini vurguladı.

“YAPAY ZEKAYI İLE DENETİM MEKANİZMALARINI HAYATA GEÇİRMEYİ PLANLIYORUZ”

Hakim firmalar rekabeti engelledikçe tüketici seçeneklerinin daraldığını belirten Küle, rekabet denetiminin ekonomik istikrar açısından kritik öneme sahip hale geldiğine işaret etti.

Algoritmaların, rekabet ihlallerini hem kolay hem otomatik hale getirdiğine dikkati çeken Küle, şunları söyledi:

“Artık şirketler fiyatları algoritmalarla belirliyor. Bu algoritmalar, rakiplerin fiyatlarına uyum sağlayarak fiyat sabitlemesi gibi ihlalleri otomatik olarak gerçekleştirebiliyor. Bu tür davranışlar klasik yöntemlerle tespit edilemediği için daha güçlü önleyici mekanizmalar gerekiyor. Bu gelişmelere karşı önleyici mekanizmaları devreye alıyoruz. Özellikle yapay zekayı kullanarak karşı denetim mekanizmalarını hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

 

patronlardunyasi.com