Sevinç Özarslan'ın haberi
Muhammed Kadri, 30 yıldır İngiltere'de yaşayan Suriye asıllı bir bioenerji terapisti. Prenses Diana başta olmak üzere Tina Turner, George Michael, Michael Jackson, Samantha Fox, Arap Emirlikleri'nden Şeyh Muhammed'in oğlu gibi birçok ünlüye bioenerji terapisi yaptığını söylüyor.
Hafta başında İstanbul'a gelen Muhammed Kadri'yle Ülke TV'de “Sıra Dışı” adlı programı hazırlayan Turgay Güler'in aracılığıyla görüştük. 1961'de doğan 1997'de ölen Prenses Diana, kısa ama göz önündeki 36 yıllık yaşamına pek çok şey sığdırdı. Ölümünün üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen hâlâ konuşuluyor, hakkındaki iddiaların, spekülasyonların sonu gelmiyor. Kadri'nin anlattıkları bu spekülasyonlara bir yenisini daha mı ekleyecek bilinmez; ama söylediklerine bakılırsa Leydi Di'yle yakın bir diyaloğu varmış.
Henüz prenses olmadan önce yani 70'lerin sonu 80'lerin başında tanışmışlar. Ailesinin tavsiyesiyle terapilere başlayan Diana, 31 Ağustos 1997'de ölene kadar, gerek yüz yüze, gerekse de telefonlarla Kadri'den destek almış. Özellikle Prens Charles'tan boşandığı 1992'de psikolojisinin çok kötü olduğunu söyleyen Kadri, “Evlendikten sonra problemleri daha da arttı ve sık sık görüşmeye başladık. Kafası karışık biriydi ve yardım arayışındaydı. Çevresiyle kurduğu ilişkiden rahatsızdı ve bioenerjiye büyük ilgi duyuyordu.” diyor. İşte Kadri'nin Prenses Diana'yla ilgili iddiaları:
Akvaryumda gibiydi
Prens Charles'tan ayrıldığında kendini akvaryumda hissediyordu. Ancak köpekbalıklarıyla dolu bu akvaryumda melek balığı gibiydi. Evliliği bittiği günden itibaren muazzam bir ilgi oluştu üzerinde. Bundan rahatsızdı.
Negatif enerjiler taşıyordu
Bazen yüz yüze, bazen de telefonla görüşürdük kendisiyle. Çok hassas bir bayandı. Negatif enerjiler taşıyordu. Çocukluğu sıkıntılar içinde geçtiği için kocasıyla sağlıklı bir ilişki kuramadı. Diana, kocasına sevecenlikle yaklaşmak istiyordu; ama Prens Charles onu kendinden uzak tutardı. Bu nedenle aralarında problem oluşurdu. Normal bir yaşam sürmek isterdi hep. Kocası ise onu daima aşağılardı.
Kendini karanlıkta hissederdi
Bazen gece geç vakit arardı beni. Negatif enerjileri ve acıları uzaklaştırmak için ona uzaktan da olsa bioenerji gönderiyordum. Bir gün Hindistan'dan aramıştı. 'Kendimi karanlıkta ve yalnız hissediyorum' dedi. Bir süre konuşarak rahatlamasını sağladım.
Çocuk ruhluydu
Hiç büyümek istemiyordu. Hayatı oyun gibi gören bir yapısı vardı. Şaşaadan uzak, 'basit' yaşamayı seven bir insandı. Yaşasaydı ve 60 yaşına da gelseydi, o çocuksuluğu, saflığı devam edecekti.
Umduğunu bulamadı
O kadar saftı ki, elini tutup bir şeyler söylenince size hemen inanırdı. Onu bu konuda ikaz ettim. Hintli kalp doktoru Hasnat Han'la birlikteyken 'hayatımın sonuna kadar onunla yaşayabilirim' derdi. Ama umduğunu bulamadı.
Arapların yaşamına özenirdi
Doğu'nun basit hayatına özeniyordu. Bu nedenle Hintli ve Mısırlı insanlar hayatına girdi. Konuştuğumuzda bana hep Suriye'deki hayatımı sorardı. Ailemi anlatırdım. Bu basit hayatları dinlemek ve yaşamak isterdi. Aile içindeki sevgiye özlem duyuyordu.
Humus ve felafeli çok severdi
Arap geleneğinde olan yerde oturarak, aynı tabaktan elle pilav yenilmesi ilgisini çekerdi. Arap yemeklerine de düşkündü. Humus ve felafeli severdi. (Felafel, içinde nohut olan bir tür sebze köftesi.)
Dinini değiştirmedi
Görüşmelerimizde hiç din konuşmadık ama Müslüman olduğunu düşünmüyorum. Dinini değiştirmedi. Doğu'nun dinine değil, yaşamına özenirdi. Benim Müslüman biri olmam da onun için önemli değildi. İnsanı insan olarak kabul eder ve dürüstlüğüne bakardı.
Bioenerji nedir?
Bioenerjinin kelime anlamı, doğal olan enerjidir. Vücutta devamlı bir titreşim ve düşük voltajlı elektromanyetik akım vardır. Bu elektrik akımı, beden etrafında bir alan oluşturur. Buna 'aura' denir. Aura, artı ve eksi elektriklerden oluşur. Bu iki akımın dengede olması vücut sağlığı için şarttır. Denge bozulduğunda fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları ortaya çıkar. Normalde enerji dengesi akupunktur iğneleriyle sağlanırken bunun bir başka yolu da güçlü enerjisi olan insanın daha zayıf enerjili bir insana enerjisini aktarmasıdır. Bu enerji aktarımını doğru bir şekilde ancak bioenerji uzmanları yapabilir. www.tamtip.com
Muhammed Kadri kimdir?
1948'de Şam'da doğdu. Erken yaşlarda sanatla ilgilenmeye başladı. Babası kendisindeki bioenerjiyi keşfettikten sonra Londra'ya psikoloji eğitimi almaya gitti. Psikoterapi mastırından sonra bioenerjiye, bitkisel tedaviye ağırlık verdi. 80'li ve 90'lı yıllarda Amerika, Çin, Japonya ve Arap Emirlikleri'nde psikolog olarak çalıştı. 30 yıldır Londra'da yaşıyor.
Cumaertesi