Az bütçeyle en etkili mesajı vermeyi ve en fazla insana ulaşmayı amaçlayan bu yöntem, ülkemizde henüz yaygın değil; ama dünyada çok sık kullanılıyor. Twigy terlikleri bu yöntemle marka olmayı başaran firmalardan.
Pazarlamanın birçok yöntemi var, ama en makbul olanı kısa yoldan, en etkili sonuca ulaşanı olsa gerek. 90'lı yıllarda gelişen, 2000'lerde satış uzmanlarının ve firmaların gözdesi olan 'gerilla pazarlama' uygulaması, tam da böyle bir yöntem. İlk taktiği, az güçle (para, insan, mekân…) en etkili mesajı vermek. Silahlarla donatılmış küçük toplulukları akla getiren gerilla sözcüğü ilk bakışta insana korkunç gelebilir. Ancak gerillaların savaş yöntemi, pazarlama alanında kullanıldığında hem göze hem de akla hitap eden çok hoş örnekler ortaya çıkabiliyor. Yurtdışında çok fazla kullanılan bu uygulama, ülkemizde henüz yaygın değil. Ancak son yıllarda firmalar, 'gerilla pazarlama'yı öğrenmek için eğitimlere katılıyor, kendi gerillalarını oluşturmaya çabalıyor. Twigy terlikleri bu yöntemi kullanarak marka olan firmalardan.
Twigy, terliklerini yüksek sosyeteye tanıtmak için afişlerini bir dönem çok meşhur olan Laila'nın denize bakan bölümünde tekneyle dolaştırmıştı. Normal şartlarda bu reklam, 40-50 bin dolara mâl olacakken bir tekne ve afişle çok etkili bir reklama imza attılar. Dolayısıyla hem içeride eğlenenler afişleri gördü, hem de paparazziler içeride kim var diye fotoğraf çekerken Twigy terliklerini de çekmiş oldu. Twigy, taraftar terlikleri çıkartarak, milyonların tutkusunu fırsata çevirmeyi de başardı. Türkiye'de bu konuda eğitim veren uzmanlardan Zeki Yüksekbilgili, “Askerî gerilla kavramının anlamı en az insan gücüyle, en fazla zararı verebilmek.
Reklamda ya da pazarlamadaki mantık da en az bütçeyle en fazla insana ulaşabilmek. Amerika-Vietnam savaşını düşünün. Vietnamlılar, gerilla taktikleriyle Amerika'yı yendi. Gerilla pazarlaması özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin küçük, periyodik; ama şaşırtıcı ataklarla, piyasadaki diğer rakiplerini demoralize edip piyasalarda bir yer edinmesi prensibine dayanıyor.” diyor.
Türkiye'den örnekler
* Alem Fm'in DJ'lerinden Nihat Sırdar'ın programının sponsorlarından biri Maximum Kart. Programa Maksimum Kart ekstrenizi ve telefonunuzu yolluyorsunuz. Program sürerken sizi telefonla arıyorlar. Eğer telefonu “Hayat Maksimum'da” diye açarsanız kartınıza 500 YTL yüklüyorlar. Arayan eğer Nihat Sırdar değilse, niye telefonunu böyle açtığınızı karşınızdakine izah ederek bir güzel ayaklı reklamcı oluyorsunuz.
* Show Radyo ve Cine 5, logolarının ve radyo frekanslarının bulunduğu çay altlıklarını İstanbul'da özellikle yaz aylarında sık ziyaret edilen kahve ve nargile salonlarına ücretsiz olarak dağıtıyor.