Patronlar


Burak Mavi/Hülya Ödemiş/Forbes Dergisi

Hattat Holding, bu yıl 600 milyon doları aşan bir ciro bekliyor. Geçen yılki performansın biraz üstünde olacak. Bu rakam Mehmet Hattat'ın zihninden geçenin yanına bile yaklaşmıyor. Hattat muhtemelen bunun acısını 2009 bilançosunda çıkaracak. Herşey planladığı gibi yürürse Amasra'daki taşkömürü madeni 18 ay sonra üretime geçecek. Hattat karbon çıkararak enerji üretmeyi ve kucak dolusu para kazanmayı hedefliyor ama bu noktaya ulaşmak o kadar kolay değil. Batı Karadeniz'de kurmayı planladığı enerji üssü için bugünkü rakamlarla 3 milyar dolar gerekiyor. İlk etabı 1,5 sene önce başlatılan projenin ikinci etabı kapsamında Amasra'da kömür kuyuları açılacak, üçüncü etapta ise metangazı sondajı yapılacak, ayrıca elektrik üretim santrali ve kok fabrikası kurulacak.

Ancak küçük bir sorun var: Otomotiv yan sanayiinde güçlü bir uluslararası oyuncu konumuna gelen Hattat Holding köklerinden ayrılmadan cirosunun şimdilik beş katı büyüklüğündeki bu yatırımı nasıl finanse edecek? Holdingin yönetim takımı geleceği planlarken artık bunu da hesaba katmak durumunda. Bu boyutlarda bir ekstra finansman yükü almak çoğu zaman iyi bir fikir değildir ama Hattat böyle düşünmüyor: “Zorlukları aşmayı seven bir insanım. Bu yüzden bu iş bana gün geçtikçe daha ilginç gelmeye başladı.”

Hattat, bir şirkete baktığında geleneksel muhasebe yöntemlerinde gözden kaçan değerleri görebilme yeteneğine sahip. Amasra-Bartın sahasının Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) tespitinin çok daha ötesinde bir rezerve sahip olduğunu fark etmesini sağlayan da bu yeteneğiydi. Sahanın ihaleye katılan alacaklılar tarafından olması gerektiğinden az değerlendirildiğini görmüş ve yapacağı yatırımı karşılayabileceğini tahmin etmişti. Tahmininde haklıydı.

Hattat, “MTA'nın 10 yıllık çalışması sonucunda 492 milyon ton taşkömürü rezervi tespit edilmiş. Kanada'dan üç sondaj makinesi getirdik. Sondaj yapılmamış yerleri de deldik, tahminimize göre sahadaki rezerv 1 milyar tonun üzerinde” diyor. Çıkan sonuç bütün tahminlerini ezip geçmişti.

Hattat bu sahayı Turgut Özal sayesinde fark etmişti. Önceleri kömür çıkarmada kullanan makineleri üretiyor ve bu ekipmanlar konusunda eğitimler veriyordu. 1990 yılında Turgut Özal'ın işadamlarıyla yaptığı rutin gezilerden birinde çantasında taşıdığı bir dosya Hattat'ın fazlasıyla ilgisini çekmiş: “Uyuyan Güzel' adında bir dosya vardı. Amasra taşkömürü projesinin detaylarını içeriyordu” diyor. Hattat beş yıldan fazla bir süre sessizce bekledi. Uzun yıllar kömür çıkarmak için kullanılan makineleri üretip devlete satarken, bir gün kamunun üretimden çekilip sahaları özelleştireceğini tahmin ediyordu. Günü geldiğinde özelleştirilmek üzere ihaleye çıkan hiçbir saha ile ilgilenmedi. Biri hariç: Amasra-Bartın sahası…

ÖZAL'IN YARDIMI

Hattat bu dosyayı gördüğü günden itibaren sahayı almayı kafasına koymuştu. Zaten kömür makineleri üretme işine de Özal sayesinde girmişti. Hayatını değiştiren o günü anlatırken adeta kalp atışları hızlanıyor:

“1991 yılında Zonguldak'taki madenlerin makine ve teçhizat gereksinimi için bir ihale açıldı. Dünya Bankası bu tedarik için 90 milyon dolar değerinde hibe kredisi veriyordu. Çok sayıda yabancı firmanın katıldığı ihalede en düşük teklifi biz verdik. Ancak devlet ve ulaştırma eski bakanı İbrahim Özdemir işi İngilizlere verdi. Özal by-pass ameliyatı için Houston'daydı. Ben de atlayıp uçağa yanına gittim ve durumu anlattım. İşin bizde kaldığını ama İngiliz bakan ziyarete geldi diye bu işin İngiliz firmasına verildiğini söyledim. O da hemen yattığı yerden doğrularak Özdemir'i aradı” diyor.

Bakan bu tenkite karşılık Hema'nın bugüne kadar bu büyüklükte bir iş almadığını gerekçe gösterince Özal bu kez Hattat'a çıkışmış: “Mehmet sen böyle bir işi şimdiye kadar hiç yapmamışsın…”

Hattat bunun üzerine son kozunu oynayarak, “Efendim siz de başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığını hiç yapmamıştınız ama çok da iyi beceriyorsunuz, fevkalade işler çıkartıyorsunuz” demiş.

Özal bunun üzerine gülümseyerek Dünya Bankası başkanına bir mektup yazmış, Hattat'a da bir akıl vermiş: “Bu işte Hema'nın haksızlığa uğradığına dair bir mektup yazdı, hala saklarım. Sonra bana 'Al bu mektubu Dünya Bankası'na git, başkanı bul ve bunu ona ver. Ama önce Maraş dondurmacılarına benze, git bir smokin giy. Cumhurbaşkanı kuryesiymiş gibi görünmen gerek' dedi.”

Hattat kendine cumhurbaşkanı kuryesi süsü verdikten sonra zor da olsa özel kalemi aşarak Dünya Bankası başkanına mektubu iletmiş: “Başkan, ekselansa söyleyin bu işi Hema denilen şirkete verdik. Ben ilgilenirim deyince, 'Ameliyata girecek, ekselans sizden haber bekliyor' diye üsteledim. Mektubun üstüne bir şeyler yazdı ve tamamdır diyerek işleme koydu.”

Özal'ın iş dünyası üzerindeki etkisinin bir zaman bombasıyla havaya uçacağını sananlar yanılıyor. Ölümünün üzerinden 14 yıl geçmiş olmasına rağmen Hattat gibi işadamları hala Özal'ın kendisine gösterdiği patikaları kullanarak çabuk yol alıyor. Batı Karadeniz enerji üssü projesi de böyle bir şey.

Türkiye'nin altı tamamen linyit kaynaklarıyla dolu olmasına karşın taşkömürü sadece Batı Karadeniz'de mevcut. Hattat'ın işletmeye hazırlandığı sahada 7000-7500 kalorili taş kömürü madeni mevcut (linyit kömürünün kalorisi ise 2000-3000 arasında değişiyor). İthalat rakamlarına göre Türkiye 2003 yılında 16 milyon ton taşkömürü ithal etmiş. Buna karşılık 1 milyar dolara yakın harcama yapmış. Yani tonu 57 dolara gelmiş. 2004'te tonu 74 dolara yükselmiş, taşkömürü ithalatı için ödediği para ise 1,2 milyar dolara çıkmış. 2005 yılında tonu 92 dolara, geçen yıl ise 96 dolara yükselmiş. İthal edilen kömür ise 20,1 milyon tona çıkmış. Hattat, MTA'nın rezervini baz alarak yılda 5 milyon ton taşkömürü üretip bunun 2 milyon tonunu satmayı 3 milyon tonunu ise enerji üretiminde kullanmayı planlıyordu. Ancak rezervin 1 milyar tonun üzerinde çıkacağı beklentisi planları da değiştirdi. Yeni hedefi yılda 10 milyon ton taşkömürü üretmek. Bu da Türkiye ithalatının yarısı ediyor. Eski hesaba göre yılda satılacak 2 milyon ton taşkömürünün değeri 192 milyon dolar. Üretiminin tamamını kömür olarak satması halinde ulaşacağı satış hacmi yıllık 960 milyon dolar.

Hattat kuyuların açılması ve galerilerin yapılması işini Çinli Datong firmasına vermiş. Datong, Çin'in en büyük ikinci kömür üreticisi. Yılda 120 milyon tonluk üretimi ile dünyada ise altıncı sırada yer alıyor. Hattat, şimdilik üç kuyu ve galeriler açılacak olan Amasra sahasında 18 ay içinde kömür üretebilecek konuma geleceklerini ve bunun için Amasra'ya 550 milyon euroluk bir yatırım yapacaklarını söylüyor. Ama bu daha başlangıç. Hattat beş yıl içinde 10 milyon ton kapasiteye çıkmak istiyor ve bunun için ayrıca dört kuyu daha açması gerekecek.

Diğer yandan Hattat'ın işlettiği diğer bir saha olan Kandilli'de ise kömür üretimine başlandı. İlk etapta yılda 1 milyon ton üretim hedefleniyor.
Taş kömürünü satmak yerine enerji üretiminde kullanmak ise çok daha karlı. Hattat, kömürü enerji üretiminde kullanmanın 2,5 kat daha karlı olduğunu söylüyor. Bunun için başlangıçta 1200 MW'lık üç ayrı santral kurmayı planlayan Hattat gerekli tüm izinleri almış. Ama bunun da bir maliyeti var. Santrallerde kullanılacak teknoloji fiyatı değiştiriyor. Alman teknolojisi kullanıldığında kaba bir hesapla 1000 Megawatt'lık bir santralin yapımı için 1 milyar dolar harcanırken Çinliler bu işi 500 milyon dolara mal edebiliyor ama bu teknolojiyle elektrik üretiminde diğerlerine oranla daha yüksek enerji harcanıyor. Hattat'ın kafasında Çin, Alman ve Polonya teknolojilerini karma olarak kullanmak var. Bu şekilde toplam 1200 megawatt'lık kurucu güce sahip olacak üç santrali 1 milyar dolara yaptırabilir.

Projenin üçüncü etabını sadece termik santraller oluşturmuyor. Yılda 1 milyon ton kapasiteli kok fabrikası ile meteorolojik kömür, benzol, benzin ve hidrojen üretileceğini söylüyor. Kömürden petrole dönüşüm projeleri şimdilik sadece küçük ölçeklerde başarılmış, biraz kumarımsı yeni bir teknoloji. Ama petrol fiyatları 30 doların üzerinde kaldığı sürece sentetik yakıtların son derece karlı olduğu da bir gerçek.

Hattat'ın bu sahadaki belki de en önemli projesi ise metangazı. Aramalar sırasında Zonguldak'ın Karadon Bölgesi'nde yerin 1500 metre altında metangazı bulan Hattat, Zonguldak-Bartın-Kastamonu çevresindeki toplam 15 bin 200 kilometrekarelik alanda tahmini olarak 1,2 trilyon metreküplük bir metangazı rezerviyle karşılaştı. Bu rezervin tahminen yarısının kullanılabileceği öne sürülüyor. Hattat, 600 milyar metreküplük metangazının ekonomik değerinin 100 milyar doların üzerinde olduğunu söylüyor. Öncelikle kömür çıkarılacak alandaki metangazını ayrıştırmayı hedefleyen Hattat, bu şekilde grizu patlamaları ve ölüm riskini de azaltmış olacak. Hattat, ihale şartnamesi gereği çıkardığı gazın yüzde 17'sini Türkiye Taşkömürü Kurum'na (TTK) vermekle yükümlü. Asıl ilgi çekici olan ise metangazının sürekli üremesi. Doğalgaz gibi sabit bir rezerv söz konusu değil, kömür yatakları aralıksız metangazı üretiyor.
Hattat bu devasa kaynağı kuracağı ek santrallerle elektrik üretiminde değerlendirmeyi planlıyor:

“Metangazından ümitliyiz. Metan da çıktığı takdirde şehir şebekesine vermeyeceğiz. Paket paket de olsa küçük küçük elektrik santralleri kuracağız.”
Metangazı arama faaliyetleri kömüre oranla daha pahalı olduğundan çalışmaları Amerikalı partneri Toredor-Madison Oil ile birlikte yürütüyor. Hema Enerji ve Madison Oil 2005 yılında Karadeniz'de doğalgaz aramak üzere yüzde 50-50 hisse ile bir ortaklık anlaşması imzalamıştı. Böylece iki şirket Batı Karadeniz'de Türkiye karasuları içinde bulunan yedi petrol ve doğalgaz arama ruhsatına ortak olmuştu.
Hattat, Trakya-Akçakoca civarında doğalgaz bulduklarını bu alanda büyük bir rezerv olduğunu tahmin ediyor. Bu iş için Romanya'dan deniz platformu kiraladıklarını söyleyen Hattat, yapılan sismik araştırmalarla doğalgazın varlığının tespit edildiğini, şu anda sondaj işleminin yapıldığını belirtiyor.
Batı Karadeniz Enerji Üssü projesi için bugüne kadar yapılan tüm yatırımı kendi özkaynaklarıyla tamamlayan Hattat, bundan sonra giderek daha fazla dış kaynak kullanımına yönelecek. Bunun için fazlasıyla talip olduğunu söylüyor: “Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'na (TSKB) fizibilite raporlarını vermiştik. TSKB 5 Haziran'da Amasra Kömür Madenleri ve Termik Santralleri fizibilite raporunu yayınladı. Bu raporu da alıp üç-dört firmayla temasa geçtik. Alman Eon, bir Avusturyalı, bir İtalyan ve bir de Çinli gruptan işbirliğine hazırız yanıtı aldık.”
Hattat kredi konusunda ise sermaye ablukasına alınmış durumda. Holdingin finans departmanı aşağı yukarı her gün iki banka ile görüşüyor. Son gelen teklifler şöyle: Türkiye'de tamamı satın alınan bankalardan birisi Amasra termik santrali için 236 milyon euro, diğeri ise 765 milyon euro kredi verme teklifi yapmış. Hattat, Kandilli'deki madenimiz için de 105 milyon euro kredi teklifi veren var ama biz burayı tamamen özkaynaklarımızı kullanarak yapacağız” diyor.

Her ne olursa olsun enerji yatırımları Hattat Holding'e inkar edilemez bir ilerleme sağlayacak. Ancak holdingin köklerini oluşturan endüstri grubunun da enerjiden aşağı kalır yanı yok. Hattat Holding bünyesinde toplam 14 şirket bulunuyor ve 3 bin kişi istihdam ediliyor. Enerji yatırımları tamamlandığında bu rakamın 11 bine çıkması tahmin ediliyor. Mehmet Hattat'ın armadası Hema Endüstri şirketi halen Tofaş, Ford Renault gibi markalara direksiyon ve fren aksamı üretirken, diğer yandan da Valtra, Universal ve Hattat markalarıyla traktör üretiyor. Ayrıca savunma sanayiinde de iki proje yürütüyor. Milli Tank projesindeki dört firmadan biri olan Hema bunun yanında tekerlekli zırhlı araç konusunda da bir prototip geliştirip test için Silahlı Kuvvetler'e teslim etmiş durumda. Hema Endüstri, son beş yıldır yurtdışından düzenli olarak fabrika satın alıyor. Üçü İngiltere'den ikisi Amerika'dan olmak üzere toplam beş fabrika satın alan şirket, bu fabrikaları söküp Çerkezköy'deki tesislerinde monte edip çalıştırıyor. Geçtiğimiz aylarda Caterpillar'ın döküm fabrikasını satın alan şirket, Türkiye'nin en büyük döküm fabrikalarından birini kurmaya hazırlanıyor. Hattat son olarak fabrikalarının hemen yanındaki Ulusoy ailesine ait tekstil fabrikasını da aldı. Bunu şimdilik saklı tutmak istiyor, çünkü bu fabrika sürpriz bir yatırıma ev sahipliği yapacak.

Geçen yıl Hema TRW Otomobil Direksiyon Sistemleri Genel Müdürü Şevket Tüken, Hattat markasıyla yüzde 100 yerli bir otomobil üreteceklerini, bunun için 100 milyon dolar yatırım planladıklarını söylemişti. Hatta Batı Karadeniz'de çıkarılması planlanan metangazının da bu otomobillerde kullanılacağını söylemişti. Ancak konu yerli otomobil olunca üretim fantastik bir hikayeye dönüşüveriyor. Türkiye'de yerli otomobil geliştirme girişimi 1950'lerden bu yana sürüyor. Devlet Demiryolları tarafından 1961'de bütün parçaları yerli olarak üretilen Devrim markalı otomobil, halka tanıtıldığı sırada benzini bittiği için yürümemiş ve üretimi durdurulmuştu. Sonrasında Koç Holding tarafından piyasaya sürülen Anadol, bantlara veda ettiği 1984 yılına kadar 62 bin 543 adet satmıştı. 1999 yılında ise Jet-Pa Holding'in görkemli bir lansmanla tanıttığı İmza 700 sadece bir isim olarak hafızalarda kaldı. Ancak 2007 başından beri bu meselede vites birden dörde atılmış görünüyor. Çalışmaları bizzat oğlu İbrahim Hattat yürütüyor. Kulislerde de Mercedes, BMW gibi otomotiv devlerine konsept hazırlayıp onlar adına araç üreten Kanadalı Manga firması ile Hattat Holding arasında bir ortaklık kurulduğu konuşuluyor. Ancak ortada ironik bir durum var: İlk etapta üretilecek aracın bir Çin otomobili olması planlanıyor. Adı gizlenen Çinli otomobil firması için Çerkezköy'de üretilecek araçların tümünün Avrupa'ya satılması hedefleniyor. Manga ve Çinli firma Avrupa satış ağını oluştururken Hattat'a da Türkiye distribütörlüğü verilmesi söz konusu. Asıl ilgi çekici olan ise projenin ikinci aşaması. Görünen o ki Hattat, Çinli firma için yapacağı üretimle önce deneyim kazanmak istiyor. Ardından Brezilyalı bir başka şirket ile bir araç tasarlanması planlanıyor. Tasarlanan bu araç tamamen yerli üretim olacak. Holding şimdi büyük bir lansmanla yapacağı yatırımı açıklamaya hazırlanıyor.
Holdingin diğer faaliyet alanı olan inşaatta ise Hema Holding yönetim binasının hemen yanına hanedan mücevheri gibi bir proje yükseliyor. Hattat 50 katlı ve 200 metre yüksekliğinde tamamen çelikten yapılma görkemli bir proje yürütüyor. 200 milyon dolara mal olması planlanan Diamond of İstanbul adındaki yapı Maslak'ta 12 dönüm arazi üzerine kuruluyor. 2010 yılında tamamlanması beklenen yapı 140 bin metrekarelik kapalı alana sahip olacak. Hattat, içerisinde kongre, sergi, fuar, toplantı, gösteri, eğlence alanları, alışveriş merkezinin yanı sıra üç kulede rezidanslar, otel ve ofisler yer alacak olan binanın bir metrekaresinin bile satılmayacağını söylüyor.

Hattat'ın en büyük inşaat projesi ise Güzelce'de yapılması planlanan Ay Yıldız. Ama bu projenin yapımına 2010'dan önce başlayamayacağını belirtiyor. İstanbul Güzelce sahilinde denizin içinde ay yıldız görünümündeki projenin de fikir babası Turgut Özal'mış. 400 milyon dolar bütçeli yat limanı ve turizm kompleksi projesi Dubaili şirketlerin ilgisini çekiyor. Kingdom Hotel Investments Başkan Yardımcısı Rıdvan Hariri proje için İstanbul'a gelmişti. Dubai Towers'ı planlayan DIP de projeyle ilgilenenler arasında gösteriliyor.

Tüm bu projelerle beraber Hattat Holding'deki görev dağılımı da şekillenmiş. Mehmet Hattat enerji alanındaki yatırımları kimseye bırakmıyor. İşin başında kendisi bulunuyor. Diğer iş kollarında ise oğlu İbrahim Hattat ile kızları İpek Hattat ve İlçim Hattat Kılıç bulunuyor. İbrahim Hattat holdingin otomotiv sektöründeki faaliyetlerinden sorumlu. Aynı zamanda savunma sanayindeki projelerin takipçisi. İlçim Hattat Kılıç da holdingin gayrimenkul ve turizm alanındaki yatırımlarının başında bulunuyor. Holdingin tüm finans işleri ise İpek Hattat'a bağlanmış durumda.

Rakamlarla Hattat

14 Hattat Holding bünyesindeki toplam şirket sayısı.
3 bin Toplam istihdam rakamı.
600 milyon dolar Holdingin 2006 yılı cirosu.
3 milyar dolar Batı Karadeniz'de kurulması planlanan enerji üssü için gereken rakam.
10 milyon ton Batı Karadeniz'de üretilmesi planlanan yıllık taşkömürü miktarı.
960 milyon dolar Üretiminin tamamını kömür olarak satılması halinde ulaşılacak yıllık satış hacmi.
100 milyar dolar 600 milyar metreküplük metangazının ekonomik değeri.

Grup Şirketleri
Hattat Holding
Hema Endüstri
Hema TRW
Hema Defense
Hattat Tarım Makineleri
Hattat İnşaat
Hattat Otomotiv Pazarlama
Hattat Dış Ticaret
Hattat Sigorta
Maslak Ticaret ve Turizm
Hema Enerji
Hema Elektrik Üretim
Batı Karadeniz Enerji Üssü
Hattat Kara Elmaslar

Forbes