Gökmen Mert KURAL
Osman Hamdi Bey’in eşi Naile Hanım, hem onun hayatında hem sanatında özel bir yere sahipti.
Osmanlı’nın Batı’ya açılan yüzlerinden biri olan Hamdi Bey, yalnızca arkeolog, müzeci ve devlet adamı değil, aynı zamanda ilk Türk ressamlarındandı.
DEVRİMSEL BİR DOKUNUŞ
Eşi Naile Hanım’ı, dönemin kadın temsiline aykırı biçimde zarif, düşünceli ve birey kimliğiyle resmetti.
Naile Hanım Portresi, o yılların toplumunda kadınların görünürlüğünün sınırlı olduğu bir dönemde, bir kadını özne olarak merkeze alan ilk eserlerden biri olarak bilinir.
Sanat tarihçilerine göre bu portre, Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” kadar kişisel, ama bir o kadar da devrimci bir ifadedir.
TABLOYU MAYA PORTAKAL BİTARGİL SATIŞA ÇIKARTTI, 1.5 MİLYON DOLAR MUHAMMEN BEDEL BELİRLEDİ
Tabloyu satışa çıkaran isim, Türkiye’nin önde gelen müzayedecilerinden Maya Portakal Bitargil.
Portakal Sanat Kültür ve Müzayede Evi tarafından düzenlenen satışta, 1,5 milyon dolar muhammen bedel belirlendi.
SADECE BİR RESSAM DEĞİL, OSMANLI'DA SANAT EĞİTİMİNİN ÖNCÜSÜYDÜ
Osman Hamdi Bey yalnızca bir ressam değildi.
Arkeoloji Müzesi’nin kurucusu, Sanayi-i Nefise Mektebi’nin (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi) mimarı, Osmanlı’da sanat eğitiminin öncüsüydü.
“Naile Hanım Portresi” ise onun sanatsal mirasının en kişisel sayfası.
Hamdi Bey’in tablolarında kadın figürü her zaman bir semboldür: eğitim, zarafet, içe dönük sorgulama ve Doğu-Batı sentezi.
Naile Hanım da bu sentezin merkezindeydi.
patronlardunyasi.com