Özbey Men'in haberi/Para Dergisi
Eski İHKİB başkanı Nuri Artok’un Teneks’i ise ayakta kalmayı başaranlardan. Şimdi Artok, işi daha da sağlama almak için “enerji” depoluyor...
HAZIR giyim ve konfeksiyon Türkiye için büyük önem taşıyor. İstihdam ve ihracatın lokomotifliğini yıllarca bu sektör yaptı. Ancak gerek ekonomik krizler gerekse Uzakdoğulu üreticilerin Avrupa pazarını ele geçirmesi birçok hazır giyimciyi darboğaza soktu. Gerçi sektör son dönemlerde yeniden ihracat atağa geçtiler ama bu arada birçok yıldız da kayıp gitti.
Hazır giyim ve konfeksiyon üretimini bırakan işadamları arasında sektöre liderlik yapan birçok isim var. Daha doğrusu sektörün temsilciliğini yürütenlerden bugün halen tesisinin “bacası tüten” sadece birkaç isim kaldı. Bunlardan biri de Nuri Artok...
Eski İHKİB (İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) başkanı Nuri Artok, Avrupalı perakendeciler için üretim yapan Teneks Tekstil’in patronu. Bir dönem “Türkiye’nin en fazla ihracat yapan şirketleri” listesinde üst sıralarda yer alan GİSAD Dış Ticaret’in de kurucularından...
1991 yılından bu yana piyasada olan Teneks, halen de sektörde en fazla ihracat yapan firmalardan biri. 2000’li yılların başında üretiminin tümünü ABD’ye ihraç eden firma, bu pazarda Uzakdoğulu rakipleriyle rekabet edemeyince Avrupa’ya yönelmiş. Şu anda Alman perakendeci gruplara üretim yapıyor.
Teneks, kuruluşundan bu yana 34 milyon dolarla en yüksek ihracatı 2007 yılında gerçekleştirmiş. Geçen yıl ise krize rağmen 4.5 milyon adet üst giyim üreterek 30 milyon dolarlık dış satış geliri sağlamış. Firmanın 2000 yılı ihracatının 15 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde, yoğun rekabete rağmen yurtdışı pazarlarda gücünü koruduğu görülüyor. Ancak üretim maliyetinin artması nedeniyle yaşanan sıkıntılar Nuri Artok’u da yeni arayışlara yöneltmiş durumda.
HES İÇİN LİSANS BEKLİYOR
İstanbul Kurtköy’deki tesisinde hazır giyim üretimini sürdüren Nuri Artok, bir yandan da giderek büyüyen enerji pastasından pay almaya hazırlanıyor. Bu amaçla Tokar Enerji Limited unvanıyla 500 bin TL sermayeli bir şirket kurmuş. Artok, başta hidroelektrik santrali (HES) olmak üzere elektrik üretimine dönük yatırımlar yapmayı planlıyor.
Tokar Enerji’nin şu anda ilgilendiği 2 HES projesi var. Nuri Artok, bu projeler için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’na (EPDK) başvurdukları belirtiyor:
“Bu projeler için henüz lisans alamadık. Ancak biri için lisans almaya yakınız. HES projelerimiz kurulu güç itibariyle büyük kapasiteli değil. Lisans aldıktan sonra her bir proje için ayrı şirket kuracağız. Tokar Enerji, kurulacak bu şirketlere yatırımcı firma olarak ortak olacak. HES projelerinin dışında rüzgar ve güneş enerjisiyle ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de de rüzgar yatırımları başladı ve alternatif bir enerji kaynağı olarak ilerliyor. Güneş enerjisiyle ilgili henüz bir ilerleme yok. Ancak bunun da bir alternatif kaynak olacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye coğrafi olarak güneş enerjisi için uygun bir ülke. Almanya’nın 4-5 katı fazla potansiyele sahip. Ancak güneş enerjisiyle ilgili düzenlemeler henüz tamamlanmadı. Devletin satın alma garantisi ve güneş enerjisinden üretilecek elektriğin birim fiyatı konusunda henüz net bir gelişme yok. Bunlar belli olduktan sonra biz de bu işin içinde olmayı planlıyoruz.”
“BENİM BAŞIMA DA GELECEK Mİ?”
Nuri Artok, sektördeki sıkıntılara rağmen hazır giyimden çıkmayı düşünmüyor. Ancak endişeleri de yok değil. İHKİB ve TGSD (Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği) gibi birlik ve derneklerin eski başkanlarının çoğunun batması zaman zaman Artok’u da kaygılandırıyormuş. Bu konudaki yorumu şöyle:
“Şartlar her geçen gün daha da zorlaşıyor. Koşullar bizi iş yapamaz hale getirinceye kadar sürdüreceğiz. İHKİB başkanlığı yaptığım dönemde birçok meslektaşımla tanıştım. Sektörle iç içe oldum. Son 10 yılda birçok meslektaşımın istemeyerek, koşullar zorladığı için bu işten çıkmak zorunda kaldıklarına şahit oldum. Bu beni çok üzüyor. Zaman zaman kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Ancak bir yandan da ‘Acaba benim de başıma gelecek mi’ diye korkuyorum.
Sektörün genelinde sıkıntı varsa sektörün üst örgütlerinin başkanlarının da bundan paylarını almaları kaçınılmaz. Benim şansım ise ortaklarım. İHKİB başkanıyken işe sahip çıktılar, eksikliğimi hissettirmediler. Geçmiş dönemlerde tüm sektör mensupları imece usulüyle, maddi manevi tüm konularda birbirlerine yardımcı olmaya çalışırdı. Bir meslektaşımız sıkıntıya düştüğünde herkes yardıma koşardı. Bugünkü ortamda ise zora düşen bir meslektaşımıza kimsenin yardım edecek gücü yok.”
“TEKNOLOJİMİZ ESKİYOR”
Nuri Artok, tüm sıkıntılara rağmen Türkiye’de tekstil ve konfeksiyon sektörünün yok olmayacağına inanıyor. Çünkü Artok’a göre Türkiye bu sektörde paket hizmet sunabilen birkaç ülkeden biri. Artok, Türkiye’de pamuk üretiminden nakış ve baskıya her türlü altyapının bulunduğunu vurguluyor:
“Dünyada AB pazarına yakın ve tam entegre bir başka tekstil ve konfeksiyon üreticisi ülke yok. İş şekil değiştirecek, belki adet bazında ihracatımız azalacak ama bu sektör var olacak. Ancak firmalar artık para kazanamıyor. Kendimizi yarınlara hazırlayacak, teknolojiye ayak uyduracak yatırımları yapamıyoruz. Bu tesisler eskidikçe teknolojik anlamda geri kalacaklar. O zaman o günkü koşullara ayak uydurmak daha zor hale gelecek. İşte ‘Acaba ileride bu iş yapılabilecek mi’ sorusu da bundan kaynaklanıyor.”
Motosiklet tutkunu, dalgıç
Nuri Artok, İHKİB başkanlığından ayrıldıktan sonra işlerine daha fazla zaman ayırmaya başlamış. Şu anda yönetiminde bulunduğu tek sivil toplum kuruluşu Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı. Bu vakıfta aynı zamanda Akademik Konsey Üyesi...
Artok, işlerinden arta kalan zamanını hobilerine ayırıyor. Motosiklet kullanıyor ve fırsat buldukça dalıyor. Artok’un birlikte motosiklet turuna çıktığı 23 kişilik geniş bir grubu var. Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Kahraman Öztürk, Deri Desen Etiket’in patronu Yaşar Sertkaya ve Ekincioğlu Tekstil’in ortağı Haluk Ekincioğlu’nun da aralarında bulunduğu bu grup, geçen yıl Yunanistan ve Almanya turu yapmış. Yurtiçinde ise Batı ve Doğu Karadeniz turuna çıkmışlar.
Artok’un dalgıç ekibinde ise eski TİM başkanı ve İHKİB yöneticiliğinde selefi olan Okan Oğuz da var. Motosiklet grubuna göre daha az üyesi olan dalgıç ekibi, bugüne kadar Kızıldeniz ve Hint Okyanusu dahil birçok deniz ve okyanusun derinliklerine dalmış...