SSK'ya prim borcu bulunan şirketler arasında adı geçen Nergis Holding AŞ, ''İhracat ağırlıklı çalışan diğer sanayiciler gibi SSK'ya borçlu kalınmasının, son 4 yılda yabancı paralar karşısında YTL'nin aşırı değer kazanmasının hazin bir sonucu olduğunu'' bildirdi.
Nergis Holding'ten yapılan yazılı açıklamada, SSK'nın açıkladığı, 50 bin YTL'nin üzerinde prim borcu bulunan şirketlerle ilgili listede, holdinge bağlı şirketlerin de yer aldığı ifade edildi. (Not: Yeşim Tekstil'in 53 milyon YTL, Nergis Holding'in 23 milyon YTL borcu bulunuyor) Satışlarının yarıdan çoğunu yurtdışına yapan holding bünyesindeki şirketlerin ne çalışanlarına, ne de vergi dairelerine borcu olmadığına değinilen açıklamada, ''Ancak, ihracat ağırlıklı çalışan diğer sanayiciler gibi bizim de SSK'ya borçlu kalmamız, son 4 yılda yabancı paralar karşısında YTL'nin aşırı değer kazanmasının hazin bir sonucudur'' denildi.
Doğrudan ve dolaylı olarak 20 bin kişiyi istihdam eden grupta tüm çalışanların kayıt altında olduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi: ''2003 Ocak'tan bu yana işçimize YTL bazında yüzde 75 oranında zam yapılmıştır. 4.5 yıl önce 1,65'lerde olan dolar kuru, geçtiğimiz günlerde 1,30 seviyelerine kadar gelmiştir.
Böylelikle işçimize verdiğimiz zam oranı dolar bazında yüzde 120 oranında artmıştır. Yurtdışına satılan bir tişörtün içindeki işçilik maliyeti 1 dolar iken, bu rakam bugün 2,2 dolara çıkmıştır. Ayrıca, yine bu dönem içinde doğal gaza YTL bazında yüzde 70, dolar bazında ise yüzde 110 oranında zam gelmiş, elektrik fiyatları YTL bazında yüzde 4 düşmüş olmasına rağmen, dolar bazında yüzde 30 artmıştır. Ürettiğimizin karşılığını dolar üzerinden aldığımız için, kazancımız her geçen gün azalmakta, şu anda ihracatçının karları dışarıdan gelen dövize, sıcak paraya faiz olarak gitmektedir.''
''SİGORTA PRİMLERİ, GÜNDEMİMİZİN BAŞINDA YER ALIYOR''
Açıklamada, sektörün içinde bulunduğu olumsuz şartlar nedeniyle Şubat 2004'te çıkarılan 5084 sayılı yasa ile 49 ile teşvikler verildiği dile getirilerek, şunlar kaydedildi: ''Bizim durumumuzda olan şirketler, bu şartlarda rekabet gücünü kaybederken, çıkartılan bu teşvik yasası ile kendi içimizde küçük Çin'ler yaratmış bulunmaktayız.
Bu bölgelerdeki sanayiciden alınmayan muhtasar ve sigorta primleri, bizleri haksız rekabetle karşı karşıya bırakmıştır. Bizim gibi entegre ve büyük firmalar, tüm fabrikalarını buralara taşıyamadığı için bu haklardan yararlanamamıştır. Türkiye'de ithalata dayalı bir büyüme var, ancak bunun yetkililerce görülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede yüksek maliyetlerle boğuşup dünya pazarında malımızı satmaya çalışırken, rekabet ederken ödemekte zorlandığımız sigorta primleri ise her zaman gündemimizin başında yer almaktadır.
SSK prim borçlarının yapılandırılması ile çıkarılan yasa bu konudaki ihtiyaçlara maalesef cevap verememiştir. Birçok firma gibi grubumuz firmaları da borcun tahsili konusunda çözüm üretmeyen ve ağır koşulları olan bu yasadan yararlanamamıştır.''
''DEVLETİMİZDEN DESTEK BEKLİYORUZ''
Geçici bir süreyle de olsa 5084 sayılı yasanın kendilerine de uygulanıp sektör rehabilite edilmediği takdirde, büyük özverilerle kazanılan dış piyasaların kaybedileceği ve en vahimi, sektör çalışanlarının kısa bir süre sonra işlerini kaybedecekleri ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Uzakdoğu ile rekabet edebilmek ve istihdamımızı azaltmamak için ayakta kalma mücadelesi verdiğimiz şu günlerde, devletimizden destek bekliyor, ihracatçının içinde bulunduğu durumu göz önüne alarak, SSK yasasında gerekli düzenlemeyi yapmasını ve firmalara makul şartlar altında bir ödeme planı çıkarmasını istiyoruz. Netice olarak, seçimlerden sonra işbaşına gelecek olan hükümetin acilen bu sorunları çözüme kavuşturmasını bekliyoruz. Çünkü biz borcumuzu bir kara leke gibi taşımaktan değil, alnımızın akıyla ödemekten yanayız.''