Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley, haftasonu yayınladığı raporunda Türkiye'nin son 10 yılda ortalama yüzde 3,9 oranında gerçekleşen büyüme oranını 2016-2018 dönemi için yüzde 2,5'e çekti. Buna gerekçe olarak Türkiye'nin dayanıklı büyümesi ve mâli disiplininin, küresel piyasalardaki çok düşük faiz oranları ve petrol fiyatlarına tampon oluşturduğu ancak bu makro tamponlara yönelik risklerin arttığı gösterildi.
2016 büyüme tahminini yüzde 3,3'ten yüzde 2,7'ye çeken Morgan Stanley, 2017'deki gayrisafi yurtiçi hasıla artışının da yüzde 3'ten yüzde 2,6'ya gerileyeceğini duyurdu.
AB'den Türkiye için büyüme tahmini
Morgan Stanley, 2016'nın üçüncü çeyreğinde büyümenin yıllık bazda yüzde -0,4 olmasını beklediklerini belirtti. Böyle bir durumda Türkiye'de büyümenin, 2009 ilk çeyrekten bu yana ilk kez çeyrek dönemde negatif gerçekleşeceğinin altı çizildi.
Büyüme rakamları aşağı yönlü revize edildi
Makro değişkenlerdeki gelişmelerin yapısal değil konjonktürel olduğunu vurgulayan Morgan Stanley analistleri, gelecek beş ayda dış açık ve fiyatların negatif yönde hareket edeceğini ve bu durumun ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturacağını ifade etti. Raporda bu risklere verilen politik ve parasal yanıtın ikna edici olmadığı vurgulandı.
Hükümet yatırımları ve harcamalarının tam gaz devam edeceğinin ifade edildiği raporda bütçe açığının 2016'da yüzde 1,9, 2017'de yüzde 2,1 seviyesinde gerçekleşeceği yer aldı.
Siyasi risklere de yer veren Morgan Stanley analistleri, 2017'de gerçekleşmesi muhtemel bir anayasa değişikliğinin aşağı yönlü risk oluşturacağını fiyatlamadıklarını ancak Mart 2017'de düzenleneceği konuşulan referandumun Fitch, Moody's, S&P gibi kredi derecelendirme kuruluşları için iyi bir izlenim olmayacağını vurguladı.
Raporda ayrıca, Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 48'ini, doğrudan yabancı yatırımlarının yüzde 74'ünü ve turizm gerlirlerinin yüzde 50'sini oluşturduğu hatırlatılarak, AB ile ilişkilerin orta vadede en önemli siyasi risk olduğu belirtildi.