Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Savunma Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunumunda, FETÖ ile mücadelenin hukuk çerçevesinde, ilgili kurumlarla yakın koordinasyon halinde, elde edilen bilgi ve belgelere göre yürütüldüğünü belirtti.
Bu kapsamdaki çalışmalara ilişkin bilgi veren Güler, "15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden itibaren FETÖ iltisakı nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizden toplam 24 bin 2 şahıs ihraç edilmiş, ayrıca 2 bin 225 şahsın rütbesi geri alınmıştır. Ayrıca Bakanlığımızda ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizde suç işleyen, maiyetine kötü davranan veya disiplinsizlik yapan hiç kimseye müsamaha gösterilmemekte, gerekli ceza işlemleri ivedilikle uygulanmaktadır." diye konuştu.
Türkiye'nin İHA, SİHA, hava savunma sistemi, savaş gemisi ve denizaltı geliştirebilen sayılı ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Güler, seri üretimine başlanan yerli ve milli yeni nesil ana muharebe tankı Altay'ın da ilk tesliminin yapıldığını hatırlattı.
Bakanlık bünyesindeki askeri fabrika ve tersanelerin imkan ve kabiliyetlerini geliştirdiklerini ifade eden Güler, "Milli uçak gemimizin üretilmesi için doğrudan Bakanlığımız ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ile Savunma Sanayii Başkanlığımızın sorumluluğunda faaliyetlere başlanmıştır. Bu birimlerimizin yanı sıra savunma sanayisinde kritik projeleri başarıyla yürüten, alt inisiyatiflerimiz MKE ve ASFAT'ımızın kapasite ve gelişimlerini daha da artırmak için büyük çaba gösteriyoruz." dedi.
Güler, savunma sanayisindeki önemli gündem maddelerinden birinin yerli ve milli savaş uçakları olduğunu belirterek, "KAAN, Hürjet ve Kızılelma ile ilgili dost ve müttefik ülkelerden yoğun talep gelmektedir. Eurofighter tedariki kapsamında ise Birleşik Krallık ile geçtiğimiz ay 20 yeni uçak ile ekipman ve muhtelif mühimmatın tedarik edilmesine dair sözleşme imzalanmıştır. Ayrıca Katar ve Umman envanterinde bulunan Eurofighter uçaklarının temin çalışmaları devam etmektedir. F-16 ve F-35 tedarikiyle ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir." bilgisini verdi.
TSK'yı son teknolojik gelişmeler doğrultusunda sahadaki harekat kabiliyetine katkı sağlayacak şekilde sürekli geliştirdiklerini dile getiren Güler, "Yapay zeka ve siber alanlardaki baş döndürücü gelişmelere hızlıca adapte olmak maksadıyla bilgi ve iletişim teknolojilerimizi modernize ediyor, siber vatanımızı korumak, tehditleri caydırmak ve alanda üstünlük kurmak için siber gücümüzü sürekli artırıyoruz." ifadesini kullandı.
AVRUPA'NIN SAVUNMA MİMARİSİ
Güler, Avrupa'da savunma harcamalarının ciddi artışın gerçek muharebe kapasitesine aynı hızla yansımadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bugün birçok Avrupa başkentinde açıkça ifade edilen soru şudur: 'Tehdit artık yakındır, ancak bu tehdide karşı koyabilecek gerçek bir ordu yapımız var mı?' Bu sorunun cevabı Avrupa'nın savunma mimarisinde başta personel yetersizliği ve donanımsal eksiklikler olmak üzere stratejik bir kırılma yaşandığını göstermektedir. Gerçek şu ki personel eksikliği yalnızca bir sayı problemi değil, aynı zamanda disiplin, tecrübe, muharebe devamlılığı ve komuta kontrol kültürünün aşınması anlamına da gelmektedir. Avrupa'daki bu tabloya karşı Türkiye ise çevresindeki çatışma alanlarının sürekliliği ve çeşitliliği nedeniyle stratejik kültürünü saha tecrübesiyle besleyen nadir ülkelerden biridir."
Güler, TSK'nın, Avrupa ordularının aksine hazır olma seviyesini sürekli artıran bir güç durumunda olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Komando tugaylarımızın teçhizatı, elektro-optik sistemler, modern nişangahlar, veri aktarım ağları ve yeni nesil hafif silahlarla yenilenmektedir. Yine kara unsurlarımızda yüksek zırh koruması, hareket kabiliyeti ve ateş gücü artırılmaktadır. Hava savunma mimarisinde ise kısa, orta ve uzun menzilli sistemleri kapsayan entegre bir hava savunma ağı güçlendirilmektedir. Çok katmanlı hava savunma sistemimiz Çelik Kubbe eş zamanlı tehditler karşısında kahraman ordumuza, gök vatanımızı her irtifa ve menzilde kesintisiz koruma kabiliyeti sağlayarak ülkemize, mutlak savunma üstünlüğü kazandıracak bir güvenlik şemsiyesi olacaktır. İnsansız hava, kara ve deniz sistemlerinin birlikte çalışabilirliğini sağlayacak, ortak komuta kontrol yazılımları da geliştirilmektedir. Aynı şekilde siber güvenlik, elektronik harp ve uzay tabanlı iletişim kabiliyetlerimiz de genişletilmektedir. Özellikle vurgulamak isterim ki terörle mücadele ağırlıklı yapıdan yapay zeka destekli harp sistemleriyle güçlendirilmiş yüksek teknoloji merkezli bir yapıya geçerek Mehmetçiğin omuzlarındaki cephe yükünü azaltmayı hedefliyoruz. Bu konseptle sadece bugünün muharebe sahasını değil, geleceğin belirsiz tehdit ortamını öngören, buna karşı anında karar üreten ve sürece yön veren stratejik bir üstünlük seviyesine ulaşmak için gayret gösteriyoruz."
Güçlü ve hazır bir ordunun, barışın sigortası ve milletin de güvencesi olduğunu belirten Güler, ordunun sahip olduğu yüksek askeri kapasitesiyle ülkenin güvenliğini sağlarken bölgesel istikrarın temel aktörlerinden biri olmayı da sürdüreceğini ifade etti.
Güler, yakın coğrafya başta olmak üzere, dünya genelinde meydana gelen çatışma ve gerginliklerin TSK'nın stratejik bir vizyonla kendini sürekli yenilemesini ve değişen harp ortamına en hızlı şekilde ayak uydurmasını zorunlu kıldığını belirtti.
Sözlerinin sonunda, iki hafta önce Gürcistan'daki uçak kazasında şehit olan 20 askere Allah'tan rahmet dileyen Güler, "Tüm aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ederken tedavisi devam eden gazilerimize acil şifalar diliyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." dedi.
patronlardunyasi.com