Milano'daki kentsel dönüşüm projelerine ilişkin çığır açan yolsuzluk soruşturması, İtalya Yüksek Mahkemesi'nin savcıların suçlamalarını destekleyecek delillere sahip olmadıklarına dair kararı onaylamasının ardından çıkmaza girdi.
Ülkenin en yüksek mahkemesi geçen hafta, Katar destekli geliştirici Coima'nın CEO'su Manfredi Catella ve eski bir belediye meclisi üyesi de dahil olmak üzere davadaki altı sanığın tutuklanmaması gerektiğini söyledi. Beşi ev hapsinde, biri ise cezaevinde tutuluyordu.
KANIT YETERSİZLİĞİ VURGUSU
Yüksek Mahkeme, Milano mahkemesinin sanıkların rüşvet iddialarına ilişkin kanıt yetersizliği nedeniyle serbest bırakılmalarına ilişkin kararını onadı. Savcılar geçen ay bu karara itiraz etmişti.
Savcılığa göre, altı kişi ve onlarca kişiye yönelik yolsuzluk suçlamaları devam ediyor. Yetkililer soruşturmalarını sürdürüyor, bu ay daha fazla inşaat alanına el koydular ve son iki yılda el konulan inşaat alanı sayısını 150'ye çıkardılar. Ayrıca projelerdeki inşaatları dondurdular.
Ancak Yüksek Mahkeme'nin kararı, savcıların İtalya'nın finans başkentinin hızlı gayrimenkul büyümesinin yolsuzluğa bağlı olduğunu iddia ettiği yüksek profilli soruşturmanın geleceği konusunda şüphe uyandırdı.
Davada bu yılın başlarında sunulan belgelere göre, geliştiricilerin, yükseklik sınırlarını ve binaların manzaraya etkisine ilişkin kuralları göz ardı eden "son derece spekülatif işlemler" için hızlandırılmış yapı ruhsatları almak amacıyla kamu görevlilerine rüşvet verdiği iddia ediliyor.
Davanın sanıkları, Milano mahkemesinin kararında "makul şüphenin ötesinde" kanıtlanmadığına hükmettiği iddiaları reddetti. Dava henüz yargıya taşınmadı.
Belediye meclisinin yeni gayrimenkul projelerini incelemekle görevli peyzaj komitesi, gönüllü olarak faaliyet gösteriyor ve aralarında emlak geliştiricileri için çalışan mimarların da bulunduğu uzmanlardan oluşuyor.
“YOLSUZLUK SİSTEMİ”
Savcılar, komitenin geliştiricilerin projeleri onaylamaları veya hızlandırmaları karşılığında mimarlara ve diğerlerine fazla ödeme yaparak rüşvet verdiği bir yolsuzluk "sisteminin" merkezinde yer aldığını öne sürdü.
Komite üyelerinden bazıları tutuklanırken, suçlamaları reddettiler.
Catella, Yüksek Mahkeme'nin "tüm iddiaları reddettiğini" söyledi. “Bu davadaki hızlı ve ayrıntılı karar, İtalyan adalet sisteminin ne kadar verimli olabileceğinin olumlu bir örneğini temsil ediyor” dedi. Ayrıca kararın “dürüstlüklerini açıkça teyit ettiğini” ifade etti.
GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE BELİRSİZLİK VE TEPKİLER
Soruşturmadaki aksaklıklara rağmen uzmanlar, lüks projelerin bölücü olduğu Milano'nun gayrimenkul sektörü üzerinde bir kara bulut bıraktığını belirtiyor.
Politecnico di Milano İşletme Okulu'ndan Profesör Mario Calderini, “Sonuç bundan daha kötü olamazdı... Soruşturma devam ediyor. Milano üzerinde şehir için muazzam bir maliyet anlamına gelen belirsiz bir bulut var.” dedi.
DÜZENLEMELERİN YENİDEN ELE ALINMASI GEREKİYOR
Calderini, planlama yönetmeliklerinin ve kamu kaynaklarının dağıtımının elden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek özellikle peyzaj komitesi üyelerine ödeme yapılmamasının “şüphe ortamı” yarattığını vurguladı.
“Bunlara ödeme yapılmalı ve kamu yönetimi, ofislerinin büyük geliştiricilerle müzakerelere hazır olma yeterliliğine sahip olduğundan emin olmalı, aksi takdirde partilerin gücünde her zaman bir asimetri olacaktır” diye ekledi.
YABANCI YATIRIMCILAR ENDİŞELİ
Kimliğinin açıklanmasını istemeyen uluslararası bir geliştirici, soruşturmada “yargının kamu yönetiminin denetim rolünü üstlendiğini” ve bunun yabancı yatırımcılar için “korkutucu” bir ihtimal olduğunu söyledi.
TOPLUMSAL TEPKİLER VE ARTAN EŞİTSİZLİK
Milano'da yaşayan birçok kişi, ultra zengin göçmenleri çekmeye yardımcı olan gösterişli projeleri artan emlak fiyatları ve sosyal eşitsizliklerden sorumlu tutuyor.
Ancak iş insanları bu projeleri savunuyor. Yerel bir girişimci, “Kentsel yenileme projeleri şehrin çehresini değiştirdi ve bunun kötü değil, iyi bir şey olduğunu belirtmeliyiz” dedi.
Aynı girişimci, Milano’nun ülkedeki son merkez sol kalelerinden biri olduğuna dikkat çekerek siyasetçilerin artan toplumsal gerilimleri ele alma sorumluluğuna vurgu yaptı.
Catella, bu hafta LinkedIn'de yaptığı paylaşımda, “İnşaat alanlarının engellenmesi daha az konut arzı demek ve bu da neredeyse herkes için sürdürülemez fiyat artışlarına yol açıyor” değerlendirmesinde bulundu.
patronlardunyasi.com