Gündem


Münevver Karabulut'u öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Cem Garipoğlu, sevgilisinin cep telefonunda gördüğü mesajlar nedeniyle deliye döndüğünü ifade ederek, ''Cinnet mi getirdim ne oldu bilmiyorum ama kendimi kaybetmiştim. Kendime geldiğimde Münevver'in yerde ölü vaziyette olduğunu gördüm'' dedi.

Bahçeşehir'deki evde kız arkadaşı Münevver Karabulut'u öldürdükten sonra, cesedini parçalayarak Etiler'deki bir çöp konteynerine attığı iddia edilen ve olaydan 197 gün sonra teslim olan Cem Garipoğlu, Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıktı.

Duruşmada savunmasını yapan Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut ile olaydan yaklaşık bir yıl önce tanıştıklarını ve daha sonra sevgili olduklarını anlattı.

Karabulut'la en son 3 Mart 2009 tarihinde Bahçeşehir'deki eve gittiklerini anlatan Garipoğlu, ''Evde kimsenin olmadığını biliyordum. Şu an için eve giriş saatimizi hatırlamıyorum. Genellikle kız arkadaşımı eve getirirken arka taraftaki kapıdan içeri giriyorduk'' dedi.
Garipoğlu, bir şeyler yemek için mutfağa girdiklerini, bir süre sonra da Münevver Karabulut'un lavaboya gittiğini anlattı.

Bu sırada, Karabulut'un cep telefonunun ''mesajlar'' bölümünü kontrol ettiğini ve burada ''sevgilim'', ''canım'' gibi sözler içeren bir mesaj gördüğünü aktaran Garipoğlu, Karabulut'a bu mesajların ne olduğunu sorduğunu ifade etti.

Münevver Karabulut'un, bu soruya karşılık umursamaz bir tavır takınmasına sinirlendiğini ve tartıştıklarını söyleyen Garipoğlu, savunmasını şöyle sürdürdü:

''Münevver'i çok sevdiğim için deliye döndüm. Cinnet mi getirdim ne oldu bilmiyorum ama kendimi kaybetmiştim. Kendime geldiğimde Münevver'in yerde ölü vaziyette olduğunu gördüm. Münevver'i bu durumda gördüğümde kesin benim ona vurduğumu anladım. Zira evde başka kimse yoktu. Ancak ne şekilde neyle vurduğumu anlamaya çalışıyordum ve daha önce belirttiğim gibi cinnet getirdiğim sırada veya kendimi kaybettiğim sırada masanın üzerindeki bir bıçağı alarak Münevver'in hatırlamadığım vücudundaki bir bölgeye vurduğumu ve bu sebeple Münevver'in ölmüş olduğunu anladım. Kaç bıçak darbesi vurduğumu da hatırlamıyordum. Münevver'in cansız bedenini gördüğümde kendimi öldürmek istedim ancak yapamadım.''

Daha sonra cesetten kurtulmaya çalıştığını ifade eden Cem Garipoğlu, şöyle konuştu:
''Evimizin hatırlamadığım bir yerinden bir bavul aldım. Münevver'in cesedini o bavula sığdırmaya çalıştım, sığmadı. Evden korku ve telaşla dışarı çıktım. Koşarak nalbura gittim ve bir testere satın aldım. Sanırım koşarak tekrar eve geldim. Nasıl yapabildim anlayamıyorum ama önce Münevver Karabulut'un başını kestim. Münevver'in cesedini bavula koydum, başını da bir gitar kutusuna koydum. Korsan tabir edilen bir taksiyi cep telefonumla çağırdım. Bu arada evde bulunan Münevver'e ait akmış kanları kirli çamaşır sepetindeki çamaşırlar ile silmeye çalıştım. Kaba bir temizlik yaptım. Kan izleri kaldı mı şu an hatırlamıyorum. Kalmamıştır, diye düşünüyorum.''

Garipoğlu savunmasında pişman olduğunu, böyle bir suçu işlemek istemediğini ifade ederek, "Keşke münevver'in yerine ben ölseydim. Keşke Münevver'i geri getirmenin bir yolu olsaydı" diye konuştu.

Münevver'in ailesi için kızları öldüğü, kendi ailesi için de oğullarının katil olduğu için üzgün olduğunu belirten Garipoğlu, "Götürüldüğüm yerde, adli makamlardan kaçtığım tahmini 7 aylık süre boyunca, tek başıma saklandım" dedi.

Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, müvekkilinin akli dengesinin yerinde olup olmadığı konusunda rapor alınmasını talep etti.

MÜNEVVER'İN KARDEŞİ ŞIRINGAYLA SALDIRDI

Öldürülen Münevver Karabulut'un kardeşi İbrahim Enver Karabulut ise duruşmada olay gününü anlatan katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun üzerine şırınga ile sıvı püskürttü. Bu sırada güvenlik güçlerince müdahale edilen Karabulut ile üzerine ve vücuduna şırıngadan çıkan sıvı bulaşan Garipoğlu, duruşma salonundan dışarı çıkartıldı. Karabulut, polis ekiplerince gözaltına alınarak Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliğine götürüldü. Enver Karabulut, savcıya ifade verdikten sonra serbest bırakıldı. Karabulut, Savcı İsmail Şahin'e verdiği ifadede Cem Garipoğlu'na duruşma salonunda fışkırttığı, ardından da fırlattığı şırıngadaki sıvının temizlik malzemesi olduğunu söylediği öğrenildi.

BABA KARABULUT: SIVI İDRARDI
Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, oğlu İbrahim Enver Karabulut'un, katil zanlısı Cem Garipoğlu'na duruşmada şırıngayla püskürttüğü sıvının ''idrar olduğunu'' öne sürdü.
Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karabulut, ''Oğlunuz Enver'in böyle bir olay yapacağından haberiniz var mıydı?'' sorusuna, ''17 yaşında genç bir delikanlının yaptığı bir hatadır. Ne annenin ne benim ne yakın arkadaşlarının kesinlikle haberi yoktur'' karşılığını verdi.
''Şırınganın içinde ne olduğu'' sorulan Karabulut, ''Benim gördüğüm kadarıyla o şey içindeki ufak bir idrardır'' dedi.

Karabulut, Garipoğlu'nun ifadesini değerlendirirken, ''Daha önce pazarlıkla teslim edilen Garipoğlu'nun savcılıkta, emniyette vermiş olduğu ifadeleri aynen tekrarladığını gördüm. İnşallah bu ezber bozulacak. Bizim davamız Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesine gitti. Bu ezber bozulduğu zaman davanın gerçek yönüne doğru seyredeceğine inanıyorum'' dedi.

Süreyya Karabulut, ''Cem'in duruşmadaki ifadesinde bugüne kadar öğrenemediğiniz bir şey var mı?'' sorusunu da ''İfadelerinin birisinde, söylemesi gereken ifadeyi önümüzdeki mahkemede söyleyeceğini ifade etti. Ezber üzerinden gidiliyor. Onun için biz de bu tiyatroyu seyretmek için bakıyoruz'' diye cevapladı.
Süreyya Karabulut, "Ben kızımı katleden sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını, ona 197 gün boyunca kol kanat gererek, saklayan kişilerin bulunmasını istiyorum" dedi.

2 DAVA BİRLEŞTİRİLECEK
Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Cem Garipoğlu'nun savunmasını tamamladığı ilk duruşmanın sonunda, dava dosyasının Garipoğlu'nun anne ve babasının da aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava dosyasıyla hukuki ve fiili bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verdi.

ADLİYE ÖNÜNDE PROTESTO GÖSTERİLERİ
Öte yandan, davanın görüldüğü Bakırköy Adliyesi önünde toplanan gruplar, protesto gösterileri yaptı.
Kendilerini, ''Emekçi Hareket Partili kadınlar'' olarak nitelendiren grup, ''Münevver Karabulut katledildi, tüm kadın cinayetlerinin hesabını soracağız'' şeklindeki pankart açarak Cem Garipoğlu aleyhinde sloganlar attı.

Bu arada, ellerinde Münevver Karabulut'un fotoğrafları ile dövizler bulunan Karabulut'un arkadaşları ile bazı vatandaşlar da adliye önünde protesto gösterisi düzenledi.