Finans


Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Tobin vergisinin (kısa vadeli sermaye hareketlerine vergi konulması) istenilen faydayı sağlamayacağını düşündüklerini belirterek, ''bu vergileri uygulamak o kadar kolay değil. Buna teşebbüs eden ülkeler de çok fazla başarılı olmadı'' dedi.

Yılmaz, enflasyon raporuyla ilgili düzenlenen basın toplantısının ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. 


     Bir gazetecinin Mali Kural'ın yasalaştırılmasının yeni yasama yılına bırakıldığına işaret ederek, mali kuralın önemine yönelik soru sorması üzerine Yılmaz, mali kuralın Türkiye için gerekli olduğunu vurguladı ve ''Verilen bir söz var ve o söz tutulmalı'' dedi.
    
     -'...PARA POLİTİKASI DURUŞUNU ELBETTE GÖZDEN GEÇİRECEKTİR''
     
     Yılmaz basın toplantısı sırasında da Mali Kuralın yeni yasama yılına bırakılması ve Orta Vadeli Programın henüz yayımlanmamasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulmasına karşılık orta vadeli program ve buna bağlı olarak mali kuralın söz verilen zaman içinde yasalaştırılarak, 2011 bütçesi itibariyle uygulanacağı bir çerçeveyi esas aldıklarını söyledi. Yılmaz, ''Bu konuda gerekenlerin yapılacağına inancımızı koruyoruz'' dedi. 

     Mali Kuralın yasalaşmaması veya gevşetilmesi halinde enflasyon hedefinin nasıl etkilenebileceğinin sorulması üzerine de Yılmaz, ellerindeki veriler çerçevesindeki varsayımlar ve kamu maliyesinin öngördüğü hedefler çerçevesinde bir tahmin oluşturduklarına vurgu yaptı. Söz konusu koşullardaki değişiklik olması halinde para politikasının duruşunun değişebileceğini daha önce de dile getirdiklerini anımsatan Yılmaz, ''Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa ve de bu, bizim hedefimiz olan enflasyonla ilgili görünümde bir olumsuz etki yaparsa para politikası duruşunu elbette gözden geçirecektir. Aklın gereği bu'' dedi. 

Bir gazetecinin Küresel Ekonomi Sempozyumunun Eylül ayında Türkiye'de yapılacağını hatırlatarak sempozyumun içeriğini sorması üzerine Yılmaz, söz konusu konferansın çok prestijli bir konferans olduğunu, bunu bazı kesimlerce Davos toplantılarının alternatifi olarak görüldüğünü söyledi. 

     Merkez Bankası olarak böyle bir konferansın ilk defa Almanya dışında Türkiye'ye getirilmesini ve Türkiye'de düzenlenmesinin çok önemli bulduklarını ifade eden Yılmaz, bunun çözüm odaklı, sadece olanları değil, olabilecekleri de ortaya koyan bir konferans olacağını bildirdi. 

     Konferansa ilişkin Merkez Bankası olarak gereken hazırlıkları yaptıklarını anlatan Yılmaz, bunun hem ülkenin tanıtımı hem de kurumları için son derece olumlu olacağını düşündüklerini, Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası toplantılarında gösterdikleri performansı gerek lojistik gerek içerik olarak burada da göstermek için gayret ettiklerini kaydetti. 

     Bir gazetecinin Merkez Bankasının kurla ilgili ihracatçılar tarafından sürekli eleştirildiğini ifade ederek, ''siz, bu eleştirileri haklı buluyor musunuz, kendinize haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?'' şeklindeki sorusuna Merkez bankası Başkanı Yılmaz, şöyle yanıt verdi: 

     ''Ben olaya haksızlık yapıldı, yapılmadı açısından bakmıyorum. Bu bir eleştiridir, ilgililer eleştirilerini yapmakta serbesttirler. Bize düşen görev, bize verilen hedef çerçevesinde ki; o da Kanunla bize verilen fiyat, finansal istikrarın korunması ve hükümetin genel ekonomik politikalarının desteklenmesidir. Biz elimizdeki verilere göre doğru karar alıyor muyuz, elimizdeki verilere doğru anlam yüklüyor muyuz ve ekonominin tamamı için öngörülen politikaları oluşturabiliyor muyuz? Biz buna bakıyoruz ve bu çerçevede Para Politikası Kurulu olarak kararlarımızı alıyoruz ve uygulamaya koyuyoruz.'' 

     Kurla ilgili olarak Türkiye'nini benimsediği ekonomi politikaları çerçevesinde dalgalı kur rejiminin uygulandığını ve kuru piyasanın belirlediğini hatırlatan Yılmaz, Merkez Bankasının kur hedefi olmadığını, kendilerinin kurun seviyesini etkilemeden arz koşulları imkan verdiği ölçüde rezervleri güçlendirmeye çalıştıklarını, bu politikada herhangi bir değişiklik olmadığını söyledi. 

     Avrupa'da bankaların stres testlerinin yapıldığını ve bu testlerin sonuçlandığına da işaret eden Yılmaz, bununla ilgili olarak piyasaların bir takım algılamaları olduğunu, önümüzdeki dönemde de bunun daha da netleşeceğini ifade etti. 

     Türkiye'de sağlanmış olan makro ekonomik istikrar ortamı bulunduğuna işaret eden Yılmaz, dünyada olan biten çerçevesinde, önümüzdeki dönemde eğer Türkiye'ye sermaye akımlarında bir artış söz konusu olursa Merkez Bankasının bu akımların içeriğine, süresine, gücüne de bakarak yine kurun seviyesi ile ilgili herhangi bir şey söylemeden rezervlerini güçlendirmeye, politikalarını uygulamaya devam edeceğini vurguladı. 

     Yılmaz, ''yani eğer ortam uygun olursa, arz talep koşulları uygun olursa Merkez Bankası döviz alım miktarını artırabilir, verilen opsiyonlarını değiştirebilir'' dedi. 
     
     ''TOBİN VERGİSİNİN İSTENİLEN FAYDAYI SAĞLAMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ''

     
     Son dönemde sıcak para girişinin tartışılan konulardan biri olduğunun hatırlatılarak Merkez Bankası olarak Tobin vergisi uygulamasına nasıl baktıklarının sorulması üzerine Yılmaz, bu konuyla ilgili olarak 2 hafta öncesinde Denizli'de gerçekleştirdikleri toplantıda da konuşulduğunu, ilgili birimler tarafından hazırlanan notu, oradaki sanayici işadamlarıyla paylaştıklarını söyledi. 

     Bu vergileri uygulamanın o kadar da kolay olmadığına dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu:
     ''Bizim görüşümüz şudur dünyada bu tür talepler var, bunun artılarını eksilerini belirttik. İçinde bulunduğumuz ortamda finansal piyasaların gelişmişlik düzeyinde, enstrüman çeşitliliği de dikkate alındığında bu vergileri uygulamak o kadar kolay değil bunu etrafı dolanıyor. Biz bu verginin istenilen faydayı sağlamayacağını düşünüyoruz. Finansal piyasalardaki enstrüman çeşitliliği ve yapılan işlemlerle bunun etrafı çok kolay şekilde dolanabilir ve dolanıyor. Buna teşebbüs eden ülkeler de çok fazla başarılı olmadı.'' 

     Çıkış stratejisine ilişkin bir soru üzerine de Yılmaz, bu konuda son derece detaylı sunumlar yaptıklarını, bunu önce Bankalar Birliği ve bankalarla paylaştıklarını, web sitesine koyduklarını ve değişik ortamlarda açıklamasını yaptıklarını belirterek, buna ilave edebilecek yeni bir şey olmadığını söyledi. 

     Yılmaz, ''burada söylediğimiz yeni husus şu, gelişmelere bağlı olarak şu anda öngördüğümüz çıkış stratejisinin tamamını belki, eğer koşullar bizim de beklentilerimiz doğrultusunda gelişirse yıl sonuna kadar tamamlanacağı şeklinde'' diye konuştu. 

     Önümüzdeki seçimler nedeniyle maliye politikasında olası bir gevşemenin para politikasını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Yılmaz, önümüzdeki seçimlerden dolayı maliye disiplinde herhangi bir bozulma olur ve toplam talep üzerinde enflasyonu olumsuz etkileyecek bir gelişme olursa, Para Politikasının duruşunu gözden geçireceğini ifade etti. 

     Yılmaz, ''bundan kimsenin şüphesi olmasın'' dedi.