2025 Business & Philanthropy Forum; bu yıl, iş dünyası, akademi ve filantropi ekosisteminin önde gelen isimlerini Singapur’da buluşturarak çok kuşaklı liderliğin geleceğini, teknolojinin toplumsal etkilerini ve küresel iş birliğinin yeni dinamiklerini tartışmaya açtı. Sürdürülebilirlikten yapay zekânın etik kullanımına, kültür ve sanatın dönüştürücü gücünden aile vakıflarının değişen rolüne uzanan geniş bir program içeriğiyle düzenlenen etkinlik, yeni nesil liderler için uluslararası ölçekte ortak bir vizyon oluşturmayı amaçladı.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Gate 27 Kurucusu Melisa Sabancı Tapan, konuşmasında, Sabancı Topluluğu’nun Türkiye’nin en büyük ve en güvenilir topluluklarından biri olarak, bankacılıktan enerjiye, endüstriden dijital teknolojilere uzanan öncü şirketleriyle “sürdürülebilir bir yaşam için Türkiye ile dünyayı birleştirmek” amacıyla çalıştığını vurguladı. Topluluğun 17 ülkede 60 bini aşkın çalışanıyla faaliyet gösterdiğini; Ageas, Bridgestone ve Carrefour gibi küresel liderlerle uzun vadeli değer yaratmaya odaklandığını belirtti. Ailesi tarafından yarım asır önce kurulan Sabancı Vakfı’nın ise eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim dayanıklılığı ve sosyal katılım alanlarındaki burs, ödül, hibe ve kalıcı eser programlarıyla Türkiye’nin en büyük aile vakıflarından biri olarak toplumsal gelişimi desteklediğini ifade etti.
“GELECEĞE BIRAKABİLECEĞİMİZ EN GÜÇLÜ MİRAS, İNSAN KALABİLME İRADESİ”
Konuşmasında aile mirasının kendi yolculuğundaki yerini ve dedesi Sakıp Sabancı’dan aldığı ilhamı anlatan Melisa Sabancı Tapan, şöyle konuştu:
“Bugün onu tanıyanlara sorsanız, Türkiye’yi ileri taşıyan başarılarından önce sevgi dolu yaklaşımını, güler yüzünü hatırlayacaklardır. O, iş dünyasında güçlü bir lider olmaktan çok daha fazlasıydı; dinleyen, anlamaya çalışan, motive eden, dokunduğu her canlıya değer veren bir insandı. Onunla birlikte büyümek hayattaki en büyük şansım. Bir diğer şansım da dedemle birlikte tüm ailemin bana seçim yapabilmem için alan açması ve güven vermesiydi.”
Aile değerlerinin kendisi için nasıl bir yol gösterici olduğunu belirten Tapan, liderliğin anlamını şu sözlerle tanımladı:
“Liderliği sahip olduğun şeyleri korumakla değil, onları dönüştürerek anlamlı kılmakla ölçüyorum. Bu nedenle ailemin bana bıraktığı değerleri yeniden tanımlamanın, çağın ihtiyaçlarına uygun bir dile dönüştürmenin peşindeyim.”
Değişen dünya karşısında sabit kalması gereken değerlere de dikkat çeken Tapan, “Benim için en önemli ilke, değerlerin sürdürülebilirliği. Çünkü geleceğe bırakabileceğimiz en güçlü miras, insan kalabilme iradesi. Bugünün dünyasında her şey hızla değişiyor. Ancak empati, hakkaniyet, şeffaflık, sorumluluk gibi değişmemesi gereken bazı şeyler var. Bu değerlerin her çağda kendi anlatısını bulması gerektiğine inanıyorum. Bizim görevimiz, o anlatıyı çağın diliyle yeniden kurmak” ifadelerini kullandı.
patronlardunyasi.com