1282 türden oluşan kıkırdaklı balıkların 536’sını köpek balığı türleri oluşturuyor.
Türkiye denizlerinde kıkırdaklı türlerin yüzde 90’ı Akdeniz’de, yüzde 50’den fazlası Ege Denizi’nde. Marmara 25, Karadeniz’deyse 11 kıkırdaklı balık türü var.
Türkiye sularındaki kıkırdaklı balık türlerinin büyük çoğunluğunun Atlas Okyanusu’nun kuzeyinden geliyor. Sadece Akdeniz’e özgü endemik birkaç tür var. Süveyş Kanalı’ndan da Türkiye sularına giren birkaç tropikal tür var.
Diken'de yer alan habere göre geçmişte Akdeniz, Ege ya da Marmara’da bulunan türler bölgelerin koşulları değişince ya göçtü ya da yok oldu. 1950’li yıllarda Marmara Denizi kıkırdaklı balıklar açısından çok zengindi. Bugünse küresel ısınma, yoğun şehirleşme, sanayileşme ve kirlilik nedeniyle sayıları azaldı.
Kıkırdaklı balıkların metabolizmaları çok hızlı çalıştığı için oksijen ihtiyaçları yüksek.
WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, Marmara Denizi’nde oksijen yetersizliği nedeniyle köpekbalıklarının kıyıya geldiği söyledi:
“Bir litre deniz suyunda en az 4,5 miligram oksijen olacak ki normal koşullarda yaşamlarına devam edebilsinler. Bugün derin Marmara’da çözünmüş oksijen miktarı birçok bölgede iki miligramın altına düşmüş durumda. Hatta 100 metre derinlikten itibaren bir miligramın altına düşmüş yerler var.
Doğu Marmara’da kıta sahanlığını aştığınızda yani 200 metreden daha derin noktalarda oksijenin sıfır olduğu bölgeler var.
Hem kirliliğin hem de iklim değişikliğinin tümleşik etkisi Marmara Denizi’nde özellikle derin dip sularında oksijenin azalmasına ve kendilerine uygun yaşam alanı arayan kıkırdaklı balıkların kitleler halinde kıyısal sulara göç etmelerine neden oldu.”
SALDIRGANLAR MI?
Kabasakal, i kıkırdaklı balık türlerinin yaşamlarını sürdürmek için kıyılara yaklaşmasının insanlar açısından bir tehdit oluşturmadığını belirtiyor:
“Büyük beyaz köpek balıkları gibi saldırgan sayılabilecek köpek balığı türleri 40 yıl önce Marmara’yı terk etti. Kıyılara yaklaşan köpek balıklarının genelde ‘camgözler’ olarak adlandırılan, boyları iki metreyi geçmeyen ve insandan ürken türler.
Bu türler yaşayabilecek bir yer arama telaşıyla geldikleri kıyılarda özellikle kıyı balıkçılarının hedefi oluyor. Son üç yılda yürüttüğümüz araştırma sırasında bunların nüfuslarının kıyıda zirve yaptığı dönemlere denk geldik. 2024’te bu nüfusun kıyıda dibe vuruşunu izledik.
Yani kıyıda artık o kadar çok köpek balığı yok, o kadar çok kıkırdaklı balık yok. Kıyıda gördüğünüz kıkırdaklı balıklar dip suyundaki oksijensizlik devam ettiği için ne geriye dönebiliyorlar ne de göç ettikleri yeni bölgelerde huzur bulabiliyorlar. Çünkü bu bölgelerde de yoğun bir balıkçılık baskısı var.”
Okyanuslarda yaşayan 1266 türün üçte biri koşulların değişmemesi halinde bu yüzyılın sonuna gelinmeden tükenecek. Bu tehlikenin en büyük nedeni aşırı avcılık. Diğer nedenleriyse yaşam alanı tahribatı, iklim değişikliği ve deniz kirliliği.
Besin piramidindeki işleyişin sağlıklı sürdürülebilmesinde kıkırdaklı balık türlerinin önemli bir rolü var. Deniz ekosistemindeki yırtıcı baskısıyla oluşmuş tüm ekolojik geçişler arasındaki dengenin bozulması durumunda okyanustaki tüm besin alanı çökebilir.”
patronlardunyasi.com