Dünya


Ülkesinde özel bir televizyon kanalına konuşan Maduro, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aşırı sağın isteği doğrultusunda Chevron'a kasıtlı olarak zarar verdiğini ve haksız yaptırımlar uyguladığını öne sürdü.

Chevron'un Venezuela'daki varlığına değinen Maduro, "Chevron 100 yılı aşkın süredir ülkemizde faaliyet gösteriyor. Bu şirkete yönelik yaptırımlar, faşist sağın isteğiyle uygulandı. Bu kesim, Chevron'un Venezuela’daki varlığını engellemekte ısrar etti ve hala ediyor. Her gün bunu talep ediyorlar." ifadelerini kullandı. Chevron ile imzalanan anlaşmalara bağlı kaldıklarını ve çalışmaya hazır olduklarını vurgulayan Maduro, "Zararı veren ABD'dir. Ancak işçilerimiz üretime devam etmeye hazır. Üstelik büyüme planlarımız da var." şeklinde konuştu.

"BM VE VOLKER TÜRK BU DURUMA SESSİZ KALMAMALI"

Öte yandan Maduro, ABD'de ailesi sınır dışı edilen 2 yaşındaki Venezuelalı kız çocuğu Maikelys Espinoza'nın durumunun kendileri için "ulusal bir dava" olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'e seslenen Maduro, "BM ve Volker Türk bu duruma sessiz kalmamalı. Bu mücadele halkın manevi gücünü temsil ediyor. Bu bir ulusal davadır, annelerin, babaların, ailelerin davasıdır." dedi. Maduro, konuya ilişkin ülke genelinde imza kampanyaları başlatıldığını belirterek, "Bu olay halkın öfkesini en üst seviyeye çıkardı ve ulusal ruhu harekete geçirdi." değerlendirmesinde bulundu.

Arizona'da Venezuelalı bir göçmen aile, küçük bir trafik ihlali sonrası gözaltına alınmıştı. Anne ve iki çocuğu Meksika'ya sınır dışı edilirken, ailenin 2 yaşındaki kızları ABD'de kalmıştı.

patronlardunyasi.com