Paris’in kalbinde, dünyanın en ünlü müzelerinden biri olan Louvre’da geçen ay yaşanan 102 milyon dolarlık mücevher soygunu, sanıldığı kadar profesyonel çıkmadı. Paris Savcısı Laure Beccuau, olayın “üst düzey organize suç” değil, yerel ve küçük çaplı bir suç grubu tarafından planlandığını açıkladı.
İki hafta önce bir pazar sabahı, iki adam taşınma asansörü ile Louvre’un ikinci katına tırmandı, camı kırarak içeri girdi ve taşlama makinesiyle vitrinleri açtı. Dışarıda bekleyen iki suç ortağı ise scooter’larla kaçışa yardım etti. Tüm operasyon yedi dakikadan kısa sürdü.
Savcılık, dört şüpheliden üçünün şu anda tutuklu olduğunu, bir kişinin ise hâlâ firarda bulunduğunu duyurdu. Ancak mücevherlerin hâlâ kayıp olduğu bildirildi.
Beccuau, franceinfo radyosuna yaptığı açıklamada,
“Bu her gün gördüğümüz türden bir suç değil ama organize suçun üst kademeleriyle ilişkilendiremeyeceğimiz bir tür,” ifadelerini kullandı.
Tutuklanan şüphelilerden biri, 2010’dan beri Fransa’da yaşayan 34 yaşındaki bir Cezayirli; diğeri ise ağır hırsızlık nedeniyle adli kontrol altında olan 39 yaşındaki bir Fransız. Her ikisi de Paris’in kuzeyindeki Aubervilliers semtinde yaşıyor ve suça kısmen karıştıklarını itiraf ettiler.
29 Ekim’de 37 yaşında bir erkek ve 38 yaşında bir kadın daha tutuklandı. 37 yaşındaki şüphelinin 11 sabıkası bulunduğu, kadınla birlikte yaşadığı ve çocuk sahibi oldukları açıklandı.
Savcılığa göre, 37 yaşındaki adamın DNA’sı taşınma kamyonunda bulundu ve bu, onun doğrudan soygunda yer aldığını gösteriyor. Ancak kadının DNA’sının araca sonradan taşındığı düşünülüyor.
Fransız İçişleri Bakanı Laurent Nunez, hâlâ kaçak olan şüphelinin soygunun asıl planlayıcısı olabileceğini söyledi.
Basında yer alan bilgilere göre, soyguncular en değerli parça olan İmparatoriçe Eugénie’nin tacını kaçarken düşürdü, araçta eldiven ve aletler bıraktı ve kamyonu ateşe vermeden kaçtı. Bu da soygunun profesyonel bir planlamadan uzak, amatörce yapıldığını ortaya koydu.
patronlardunyasi.com