Yönetmen Gökçe Kaan Demirkıran'ın direktörlüğünde gerçekleşecek festival yarın Biletinial Torun Center Sinemaları'nda başlayacak.
Oyuncu Fadik Sevin Atasoy, müzisyen Koray Candemir, Melis Danişmend, Cenk Taner, Deniz Özbey, yönetmen, müzisyen, ressam Mehmet Güreli, senarist Barış Erdoğan ve oyuncu Resa Saffa Park'ın jürisinde yer aldığı festivalde gösterimlerin yanı sıra söyleşiler ve atölye programları da gerçekleşecek.
Festivale ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Gökçe Kaan Demirkıran, sadece müzik temalı filmleri gösteren bir festival yaptıklarını belirterek, çok spesifik ve niş bir alan olmasına rağmen iyi bir seçki yaptıklarını söyledi.
AÇILIŞ FİLMİ "ANADOLU'NUN KAYIP ŞARKILARI" OLACAK
Türkiye'den ve dünyadan önemli müzik filmlerini bir araya getirdiklerini dile getiren Demirkıran, "Uluslararası bir yarışmamız var. Bu yarışmada 8 film yarışıyor. Bunların beşi Türkiye'den, biri Macaristan'dan, biri Yunanistan'dan, biri de Brezilya'dan. Bunun dışında Türkiye'de üretilmiş çok önemli müzik filmleri var. Bunlardan bir tanesi 'Neredesin Firuze'. Onun 20. yılıydı aynı zamanda ve 20. yıl özel gösterimi gibi bir gösterim yapıyoruz. Film sonrası da müzik yazarı Murat Meriç ve filmin yönetmeni Ezel Akay bizimle birlikte olacak." dedi.
Demirkıran, festivalin açılış filminin Nezih Ünen imzalı "Anadolu'nun Kayıp Şarkıları" belgeseli olduğunu aktararak, "Bu film de uzun yıllardır sadece özel gösterimlerle izleyiciyle buluşuyordu. Perdede izlenmesini önemsediğimiz bir film. Filmin sonunda Nezih Ünen de bizimle olacak." diye konuştu.
"Aşk, Mark ve Ölüm", "İstanbul Hatırası" gibi Türkiye'deki müzik kültürüne dair önemli izler sunan filmleri de göstereceklerini söyleyen Demirkıran, "Kapanış filmimiz de Türkiye'de çok ilgi gören ve insanları etkilemiş bir film olan 'Whiplash' olacak. Orada da Türkiye'nin farklı kuşaklarını temsil eden üç önemli davulcuyla filmi tartışacağız. O da keyifle merak ettiğimiz bir gösterim olacak." ifadelerini kullandı.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR FESTİVAL OLUŞTURMAK İSTİYORUZ"
Demirkıran, müziğin aslında sinema için hem çok önemli bir unsur hem de yönetmenleri çok korkutan bir şey olduğunu paylaşarak, şunları kaydetti:
"Bir sahneye bir müzik eklediğinizde, o görüntünün yarattığı duyguyu bambaşka bir yere sürükleyebilir. Bazı yönetmenler bunun hakkında farklı görüşler sunmuştur ama filmin müziği mi yoksa müzik temalı bir film mi? Bu da çok ontolojik bir tartışma. Ben festivalde bunun da tartışılmasını istiyorum. Bence Yeşilçam'daki şarkıcı filmleri de müzik filmi olarak değerlendirilebilir. Bunlar da tartışılmalı. Bizim festivali yapma amacımız aslında bu tip kültüre, sinemaya, müziğe dair bir tartışma alanı oluşturmak."
Müziğin toplumsal arka planının çok güçlü olduğuna işaret eden Demirkıran, "Ben de 20 yıl önce belgesel çekmeye başladığımda bir müzik belgeseliyle başlamıştım. Oradan keşfettiğim bir şeydi bu. O yüzden müziğin arka planındaki o toplumsallığı da sinemayla anlatmanız çok kıymetli. Müzik filmleri bir araya geldiği zaman bence farklı bir atmosfer yaratıyor." görüşünü paylaştı.
Gökçe Kaan Demirkıran, müziğin çok kadim bir sanat olduğunun altını çizerek, "Sinema modern zamanların sanatı. Müziğin köklü bir geçmişi var ve sinema onun yanında genç sayılabilecek bir sanat. İkisinin arasındaki o birleşme de biraz eklektik geliyor bana ve çok hoşuma gidiyor. Türkiye'de müzik filmi izleyicisi, merakı olan insan sayısı da hiç az değil. Biz de mümkün olduğunca festivale onları bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"İNSANLARIN İLHAM ALACAĞI BİR ORTAM OLUŞTURMAK İSTİYORUZ"
Atölye alanlarına da değinen Demirkıran, şunları söyledi:
"Dört farklı oturumda müzik ve müziğin üzerine sinemayla birlikte düşünmemizi sağlayacak atölyeler koyduk. O atölyeler de 5-6 Aralık'ta iki gün sürecek. Katılmak isteyenler bize sosyal medya üzerinden ulaşabilir. Müzik ve sinema üzerine katılan insanların ilham alacağı bir ortam oluşturmak istiyoruz. O yüzden böyle bir yan etkinlik de festivalin içine yerleştirdik."
Demirkıran, kendisinin de sinemacı olduğunu ve aslında festival yapmanın doğrudan işi olmadığını vurgulayarak, "Biraz gönlüme göre bir festival yapmaya çalışıyorum. Genç çocukların, yeni sinemacıların ya da sinema içinden insanların, müzisyenlerin bir araya gelmesini, onların arasında bir tartışma alanı oluşmasını ve soru işaretleri ya da kanaatlerle buradan ayrılmasını istiyoruz. Eğer bunu yapabilirsek İstanbul'un kültür sanat hayatına bir festival daha katmış oluruz. Bu da bizi geriye dönüp baktığımızda mutlu eder." diye konuştu.
Birçok ülkeden başvuruların gerçekleştirildiği festivalin yarışma bölümünde "Bir Orkestranın İzinde", "Aşırı Kişisel Belgesel", "Recife Tem Um Coraçao", "The Rhythm of Balance", "Balkancisco", "Bakırköy Underground", "Return of the Creeps" ve "Bartok Nyomaban" filmleri finalde yarışacak.
Yerli ve yabancı müzik hikayelerini keşfetmek ve yaratıcı buluşmalarla izleyicileri bambaşka bir deneyimin parçası olmaya davet etmeyi hedefleyen festivalde, "Neredesin Firuze" filmi 20. yılı dolayısıyla izleyiciye sunulacak. Gösterimin ardından yönetmen Ezel Akay, müzik yazarı Murat Meriç'in moderatörlüğünde özel bir söyleşi gerçekleştirecek.
Festival 7 Aralık'ta sona erecek.
patronlardunyasi.com