Patronlar


Akçansa geçen yılın ekim ayında özelleştirme ihalesinde Ladik Çimento'ya en yüksek teklifi vermiş ancak Rekabet Kurumu'ndan onay çıkmadığı için alamamıştı.

Akçansa geçen yıl ekim ayında yapılan ihalede Ladik Çimento'yu kıran kırana bir rekabetle almıştı. Ancak Rekabet Kurumu Ladik'in Akçansa'ya satışına izin vermedi. Akçansa, kurumun gerekçesini geçerli bulmadı. Hemen Danıştay'a iptal davası açtı. Bu arada TMSF'den de fabrikanın ikinciye devredilmeyeceğine dair söz aldı. Ancak 'sözlü olarak' verilen söz geçerli olmadı. 31 Ocak'ta Ladik, ihalede ikinci olan Türkerler İnşaat'a devredildi. İşte tüm bu gelişmeleri, hukuki süreci ve spekülasyonları Akçansa'nın Genel Müdürü Mehmet Göçmen'le konuştuk. Göçmen bu dönemi; 'Önce kızdıran, sonra moral bozan, sonra işin detaylarını öğrendikçe şaşırtan, sonra tekrar kızdıran bir süreç' olarak tarif ediyor. Ladik defterini kapatmadıklarını, hukuki savaşı sonuna kadar götüreceklerini, gerekirse Danıştay Üst Kurulu'na gideceklerini söylüyor. Göçmen, 'Biz bunu hukuk savaşı olarak sonuna kadar götürürüz. Faul yapmadan götürürüz. Elle gol atmayız. Bu fabrikayı nasıl olsa bize vermezler diye pes etmeyeceğiz' diyor. Mehmet Göçmen'in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Ladik defterini kapattınız mı?

O defter hiçbir zaman kapanmaz. Biz, burayı 1 yıldan fazla inceledik, talip olduğumuz fabrikalar arasında en az sorunlu olanı Ladik'ti. Çünkü Akçansa'nın güçlü olduğu yere 800 kilometre uzakta. Çok minör bir varlığı olan Karçimsa da Ladik'in pazarına giremeyecek mesafede. Arada 350 kilometre var. Rekabeti bozucu bir durum yok.

Rekabet Kurumu'nun tezi neydi?

Yapılan analiz yanlış. Diyorlar ki 'siz orada Sabancı, Oyak ve Lafarge beraber olacaksınız. Başka bölgelerden kötü ününüz var. Rekabet cezası aldınız. ' Sabancı diyor, burası Sabancı değil, Akçansa. Ve şu ana kadar Akçansa hiç rekabet cezası ödemedi. Rekabet Kurumu'nun kendini hukukun ötesine geçirmemesi lazım. Bunların hepsi Danıştay'ın bozduğu ya da yürütmeyi durdurduğu kararlar. Bunlar rekabet bozucu riske dayanıyor. Kurum 'kanaat getirdim' diyor. Bu objektif bir değerlendirme değil. Oysa'yı kastederek, Oyak ve Sabancı ortak deniyor. Oysa'nın buraya mesafesi 500 kilometre.

Şimdiye kadar hukuki süreç nasıl işledi?

21 Aralık günü ret cevabını aldık. Rekor bir hızla 23 Aralık'ta Danıştay'da Rekabet Kurumu'nun kararının oluşturacağı sonuçların durdurulması ile ilgili davamızı açtık. Ve bunu yazıyla TMSF'ye bildirdik. TMSF de bize sözlü olarak Ladik'in başka bir şirkete verilmeyeceğini söyledi. Ama 31 Ocak'ta Danıştay'dan karar çıkmadan devri yaptı. Biz de hemen 'devir yapıldı mı' diye sorduk. 'Bilgi vermek zorunda değilim' dedi. Sonra bilgi Edinme Kanunu gereği yazılı olarak 'Yaptın mı, yapmadın mı' diye sorduk. Henüz cevap yok. Diğer kararlarını TMSF binasında ilan ediyorlar, bu karar ilan da edilmedi.

TMSF kararı neden açıklamadı sizce?

Spekülasyonlara girmek istemiyorum. TMSF niye bunu açıklamadı.. Belki kendince sebepleri vardı. Niye Rekabet Kurumu Heidelberg'i Urfa'da ikinciyken reddetti. Akçansa'yı Ladik'te birinciyken reddetti. İkinci kimdi? Urfa'da birinci kimdi? Bu iki adamın aynı olması raslantı mı? Bunlar işin spekülatif yönü. Beni Akçansa ilgilendirir.

Heidelberg Urfa ihalesine yalnız girmişti sanıyorum..

Evet. İkinci oldu. Rekabeti bozarsın deyip, reddettiler. Heidelberg'in oraya en yak