Ne bayramlar geldi geçti. Ama bu yılki başka. ‘Nerede o eski bayramlar’ cümlesi bu yıl daha ‘etten kemikten’. Çok değil bir yıl öncesine kadar günler öncesinden satın alınarak evlerin önüne bağlanan misafirleri, bu yıl bulana aşkolsun.
Çünkü, bir iki gün sonra afiyetle yenecek, eşe dosta dağıtılacak kurbanlıklara ulaşmak artık çok kolay değil.
Önce bu yıl sayıları oldukça azalan pazarların yerini bulmak gerekiyor. Çünkü bu yıl öyle yol boylarında pazarlar yok.
İstanbul’da 62’si Avrupa yakasında olmak üzere 96 kurban pazarı kuruldu. Daha sonra ise ithal kurbanlıklar arasında yerli olanı bulmak için epey bir ter dökmek gerekiyor. Bu arada önemli bir bilgi; Kurbanı sakın Boğaz Köprüsü’nden geçirmeye kalkmayın. Şap hastalığından dolayı Avrupa ve Anadolu yakasında hayvan trafiğine izin verilmiyor.
Güç yerlilerden yana
Yaşayarak öğrendim ki Kurban Bayramı’na sayılı günler kala İstanbul’da kurban bulmak tam bir kabus. Bu yıl gündemi kimseye kaptırmayan kurbanlıklarla tanışmak, yabancı memleketlerden gelenlere bir ‘hoşgeldin’ demek için gittiğim Sütlüce’deki pazarda ithal ile yerli meydan muharebesinin ortasında kaldım. Kurban pazarlarında sayı olarak hakimiyet ithal danalarda ama güç yerlilerden yana. Pazarda parmakla sayılacak kadar az olan alıcılar can hıraş bir şekilde yerli danaları bulmak için koşturuyor. Fiyatları el yaksa da yerli danalar kapanın elinde kalıyor. Yolundan alı koyduğumuz bir vatandaş, “Sanki yerli hayvana kıran girdi. Ben bilmediğim hayvanı kesmem. İllaki yerli olacak” diyor.
Oto fiyatına dana tam karşımda
İkinci durağım ise daha çok büyükbaş hayvan olduğu söylenen Bayrampaşa Mega Center Gıda Toptancıları’nın kapalı otoparkında kurulan hayvan pazarı. Günlerdir gazetelerde boy gösteren ‘otomobil fiyatına danalar’ işte tam karşımda...
Yerli danalar bu yıl 9-10 bin TL’ye kadar çıkan fiyatlarıyla 5 bin TL’lik anguslara nispet yapıyor.
Küçükbaşlar ise “Düşünen, yere bakan hayvanlardan uzak durun” uyarısı yapan Veterinerler Odası’na 450-600 TL’den 800 TL’ye yükselen fiyatlarıyla daha bir gururlu bakarak nispet yapıyor. Herkesin yerli hayvan peşinde olduğunu söyleyen satıcısı Özbal Hancı, söze “Bu yıl hayvan sıkıntısı çok” diyerek başlıyor. İthal hayvana vatandaşın ilgi göstermediğini belirten Hancı, öte yandan şap hastalığı yüzünden Anadolu yakasında Avrupa’ya geçişin yasaklanmasının da satışlara darbe vurduğunu anlatıyor. Satıcı Harun Kara, “Bir yandan hayvan yok, diğer yandan yasaklar var. İnsanlar ne yapacaklarını şaşırdı” diyor. Satıcı Hasan Uzmaz ise birçok kişinin fiyatlar düşer diye bayramın son günü bekleyeceğini söylüyor.
Sevda Yüzbaşıoğlu/Radikal