CHP'li komisyon üyeleri, tasarının 4. maddesi görüşülürken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Dubai International Properties arasında gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasına ilişkin anlaşmayı gündeme getirdiler.
CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, bir belediye başkanının, mevzuatı bir kenara bırakarak, Türkiye'nin en büyük kentinde, tek yetkili gibi davrandığını, 'pervasızca' sözleşme imzaladığını savundu.
Bir belediye başkanının, gayrimenkulun değerini kafasında belirleyemeyeceğini ifade eden Hamzaçebi, 'Dubai'den Türkiye'ye sermaye gelecek, ülke kalkınacak gibi boş lafların bir kenara bırakılması gerektiğini' söyledi. Hamzaçebi, 'Kamu varlığı için hangi hakla, ölçüyle, 'yüzde 20'si bende yüzde 80'i sende kalsın' denilebilir? Neyin karşılığında?' diye sordu.
Hamzaçebi, belediyelerin, bu yöntemlerle iş yapmasının önlenmesi gerektiğini kaydetti.
CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da 'Hangi şartlarda bu ortaklığın kurulduğunu bilen var mı? Sözleşmeyle ilgili kim ne biliyor? Bunun bir oldu bittiye getirilmesini kim savunabilir?' sorularını yöneltti.
'KAMU HİZMETİ YAPILMIYORSA...'
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da kamu kuruluşlarına, kamu hizmetleri için yer tahsis ettiklerini belirterek, 'Ancak bir süre sonra orada o hizmetle alakalı birşey yapılmıyor, boş duruyor. Biz de ilgili kuruluşa, 'bize ver' diyoruz. Ama tahsise rıza göstermedikleri için onlarda kalıyor. Kamu hizmetinin yapılmaması halinde, bu yerlerin Milli Emlak'a geri dönmesi lazım. Devletin malı bu, devletin daha önemli ihtiyacı var' diye konuştu.
Görüşmelerden sonra AK Parti Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, 4. maddenin değiştirilmesine ilişkin bir önerge verdi. Komisyonda benimsenen önergeye göre, Hazine'nin özel mülkiyetindeki taşınmazlarla, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri tahsis etmeye, kamu ihtiyaçları için gerekli olmayanların tahsisini kaldırmaya Maliye Bakanlığı, diğer taşınmazları tahsis etmeye ve tahsisi kaldırmaya ise maliki kamu idaresi yetkili olacak.
HARCAMA YETKİLİSİ
Bazı teknik ibare ve ifadelerde düzeltmeler yapan tasarıda, iç kontrol sistemi yeniden tanımlanarak daha kapsayıcı hale getiriliyor.
İşlem sürecinin hızlandırılmasını ve etkinliğini sağlamak üzere, mali kontrol yetkilisi sistemden çıkarılacak, ön mali kontrol fonksiyonu, mali hizmetler biriminde ve harcama birimlerinde yapılacak. Bu çerçevede, mali hizmetler biriminin görev, yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenecek.
AB uygulamalarıyla uyumlu olarak 'harcama öncesi kontrol' kavramı 'ön mali kontrol' olarak değiştirilecek. Böylece harcamaların yanı sıra mal ve gelir işlemleri de kontrol altına alınacak.
Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi, harcama yetkilisi olacak. Ancak, personel sayısı az olan veya nispeten daha küçük teşkilat yapılarında faaliyetlerini yürüten idarelerde, harcama yetkisinin alt yönetim kademeleri yerine daha üst yönetim kademeleri tarafından yerine getirilmesi sağlanacak.
Emanete alınan tutarlar, zaman aşımının başlangıcının hesaba alındığı mali yıl yerine, malın alındığı veya hizmetin yapıldığı tarihi takip eden yılbaşı esas alınacak. Ayrıca, öncelikli ödemeler arasına ilama bağlı borçlar, ödenmemesi halinde gecikme cezası veya faiz gibi ek külfet getiren borçlar da ilave edilecek.
Üst yöneticiler tarafından her yıl hazırlanan faaliyet raporlarının içeriğini belirgin hale getiren tasarı, performans bilgileri yanında genel ve mali bilgilere de raporda yer veri