Kale Grubu'na ait Kale Maden Şirketi'nin proje tanıtım dosyasına göre şirket 3,84 hektarlık alanda yılda 395 bin ton kapasiteli tesis kurmayı planlıyor. Söz konusu proje Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre “orman alanı” ve “önemli doğa alanı” sınırlarında kalıyor. En yakın yerleşim yerine 760 metre uzaklıkta olacak. ÇED sahası, Latmos sınırlarında olmasına rağmen proje tanıtım dosyasında Latmos’un ismi geçmedi.
ZEYTİNLİKLERE ZARARI YOKMUŞ
Proje sahasının yakınlarında zeytinlikler yer alıyor ancak ÇED dosyasında ocak çalışmalarının zeytinliklere zararı olmadığı iddia ediliyor. Ege'de Sonsöz'de yer alan habere göre, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde görevli olan Prof. Dr. Fatih Şen ve Dr. Öğr. Üyesi Hakkı Zafer Can imzalı olan 39 sayfalık özel raporda "3573 sayılı 'Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması' hakkındaki kanun 'Madde 20 - (Değişik: 28/2/1995-4086/5 md.)'sine göre söz konusu kırma eleme tesisin (feldspat ve kuvars) faaliyetinin bölgedeki zeytin ağaçlarının vejetatif ve generatif gelişimine olumsuz bir etkisinin olmayacağı kanısına varılmıştır” ifadeleri yer aldı.
BİR PROJE YARGIDAN DÖNDÜ
Şirketin yine Latmos sınırlarında yer alan bir kapasite artışı ise Latmos Platformu tarafından açılan dava sonucunda iptal edilmiş, Danıştay da iptal kararını onamıştı. Kararda projenin zeytinlik alanlarını, tarım arazilerini, çevreyi, toprak ve su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği belirtilmişti.
MİTOLOJİDE 'FIRTINA TANRISININ EVİ' OLARAK GEÇEN YER
Latmos’un geçmişine dair kültür izleri, Neolitik Dönem’e kadar uzanıyor. Latmos, Anadolu’nun kutsal kabul edilen dağlardan biri. Bu dağ sisteminin en tepe noktası olan Tekerlek Dağ, 'Fırtına Tanrısının evi' olarak kabul ediliyor. Fırtına Tanrısı, Hititler döneminde Tarhunt, Antik Çağ’da ise Zeus olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan mitolojisinde bu dağların, Ay Tanrıçası Selene’nin sevgilisi genç çoban ve avcı Endymyon’u gizlediği mağarayı barındırdığına inanılıyor.
Hristiyanlık döneminde Latmos bölgesi korunaklı ve huzurlu bir bölge olması nedeniyle manastırlar için tercih edilmiş. Latmos’ta bilinen en erken buluntular, 7-8 bin yıl öncesine ait kaya resimleri. 1994'te Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından keşfedildiğinden bu yana 170’ten fazla farklı kaya resmi belgelendi. Bu sayının gelecekte yeni araştırmalar sonucu daha da artması bekleniyor. Latmos kaya resimleri Anadolu’daki en önemli tarih öncesi keşiflerinden biri kabul ediliyor. bölgenin milli park ve jeopark ilan edilmesi için yıllardır mücadele veriliyor.
patronlardunyasi.com