İdil Taraklı'nın röportajı
İttifak Holding hisseleri, 2009’un başından bu yana yüzde 47.12 oranında değer kaybetti. Bu durumun bir halka arz değil kotasyon olduğunu anlatamamaktan kaynaklandığını söyleyen holding başkanı Buğa, önümüzdeki dönemde üç şirketlerini halka arz edeceklerini belirtiyor.
2009 yılının sonunda İMKB’ye kote olan İttifak Holding’in hisseleri yılbaşından bu yana yüzde 47.12 oranında değer kaybetmesiyle dikkat çekiyor. Yeni halka arzlara hazırlanan holdingin yönetim kurulu başkanı Seyit Mehmet Buğa, olumsuz hisse performansına ilişkin olarak ise “Kamuoyunda bu kotasyon, halka arz olarak algılandı. Bunu biz de geç fark ettik. İMKB’deki değer kaybı, kotasyon işlemini anlatamamızdan kaynaklandı” diyor.
Kasıt olmayan hatalardan dolayı kimseyi suçlamak istemediklerini, çünkü bundan sonra halka arzla İMKB’ye girecek üç şirketleri olduğunu söyleyen Buğa, grup iştiraklerinden perakende alanındaki Adese Mağazacılık, inşaat ve yapı alanında faaliyet gösteren Seha Yapı ve 1988’de kurdukları Selva Gıda’yı halka arz etmeyi planladıklarını belirtiyor.
Bu yıl içinde Adese Alışveriş Merkezleri’nin Balkanlar, Suriye ve Kıbrıs’ta gerçekleştireceği fili yatırımlara yönelik fizibilite çalışmalarının biteceğini ifade eden Buğa, “Selet Entegre Et ve Süt ürünleri için öngörülen 50 milyon TL’lik yatırım için sabit yatırım ve makinelere yönelik yatırım teşvik belgesini aldık. Seha Yapı, Suudi Arabistan’da bir şirket kurarak büyük bir ihaleye hazırlanıyor. Selva’nın ise kapasitesini yüzde 75 artırmayı planlıyoruz” diyor. 2010 yılının ilk üç aylık döneminde 1 milyon 329 bin 499 TL kar elde eden holding, yılsonu itibarıyla asgari yüzde 12 büyümeyi öngörüyor. Holding bünyesinde petrol, otomotiv, reklam ve pazarlama, dış ticaret, alışveriş merkezi, bilgisayar yazılımı, altın ve sarraflık olmak üzere holding ile beraber toplam 19 şirket bulunuyor. İttifak Holding’in başkanı Seyit Mehmet Buğa ile holdingin hisselerinin İMKB’deki değeri ile büyüme hedeflerini ve yatırımlarını konuştuk…
Öncelikle İttifak Holding’in borsa performansını konuşalım. Şirket borsaya kote olduktan sonra kötü bir hisse performansı sergiledi. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bir oyun sadece kural ve kaideler ile oynanmaz. Aynı zamanda stratejik bir düşüncenin ve taktik bilgisinin de olması gerekir. Bir tarafta strateji ve taktik bilgisi olmayan satıcılar, bir tarafta kural ve kaideleri bilen hem de profesyonel alıcılar var. Bunun böyle olacağını zaten biliyorduk. Ama şirket yöneticileri olarak yapabilecek bir şeyimiz yoktu. 19 bin ortağımız var. Ne kanunen ne de reel olarak eski ortaklarımızı yönlendirme şansımız yoktu. Eski ortaklarımızın haklarını koruyamadığımız düşünülüyor. Böyle bir şey yapmamız mümkün de değildi görevimiz de değildi.
Peki sizce, nerede hata yapıldı?
Burada şirketin bir zararı ya da karı da yok. Alanla-satıcı arasındaki bir gelişme bu. Hiçbir yerde de hata yapılmadı. Ama bir hata arıyorsanız, biz kamuoyuna bunun bir halka arz değil kotasyon olduğunu anlatamadık. Kamuoyunun bunu halka arz olarak algıladığını biz de geç fark ettik. İMKB’de bu büyüklükte bir kotasyon işlemini gerçekleştiren ilk firmayız. Bizden sonra gelenler rahat edecek. Geçmişteki hatalarımızdan ders almayı tabii ki istiyoruz. Kasıt olmayan hatalardan dolayı da kimseyi suçlamak istemiyoruz. Çünkü bundan sonra halka arzla İMKB’ye gireceğimiz şirketlerimiz var.
Hangi şirketlerinizi halka açmayı öngörüyorsunuz?
Grup iştiraklerimizden perakende mağazacılık alanında faaliyet gösteren Adese Mağazacılık, inşaat ve yapı alanında faaliyet gösteren Seha Yapı ve 1988’de kurduğumuz ilk iştirakimiz olan Selva Gıda’yı halka arz etmeyi planlıyoruz.
Adese ile yurtdışında yatırım yapmayı planlıyor musunuz?
İttifak Holding’in lokomotiflerinden Adese Alışveriş Merkezleri bugün perakende de 8’inci sırada. Dördüncü sırada yer alan şirketten başlayarak aradaki makas ciddi anlamda daralıyor. Bugün itibarıyla 128 mağaza ve 145 şube ile hizmet veriyoruz. Balkanlar, Suriye ve Kıbrıs’ta yatırım yapmayı planlıyoruz.
Neden Balkanlar, Suriye ve Kıbrıs?
Kıbrıs ile dil birliğimiz, Balkanlarla kan ve gönül bağımız, Suriye ile de kültürel değerlerde birlikteliğimiz var. Öte yandan Balkanlar zaten kendini Konyalı görüyor. Çünkü biliyorsunuz geçmişte Konya ve Karaman bölgesinden Balkanlar’a çok fazla göç olmuş. Balkanlar bölgesinde bugün en çok seyredilen televizyonlardan birisi Konya yerel televizyonu. Suriye’deki bürokrasi ve iş adamları da Türk işadamlarına karşı çok makul davranıyor. Bu nedenle buralarda yatırımı uygun gördük. Çalışmalarımız da yürütülüyor. Bu kapsamda 2010 yılında fili yatırım adına fizibilite çalışmalarımız biter diye düşünüyorum.
Hayvancılık alanındaki faaliyetleriniz hakkında da bilgi verebilir misiniz?
Biz Selet Entegre Et ve Süt Ürünleri şirketimizle 1993 yılından beri tarım ve hayvancılığın içindeyiz. Şu andaki Adese’lerin kırmızı et ve yumurta ihtiyaçlarını Selet firmamız aracılığı ile karşılıyoruz. Bu kapsamda 50 milyon TL yatırım öngörüyoruz. Sabit yatırım ve makineler için 16 milyon 700 bin TL tutarında yatırım teşvik belgemizi de aldık. Çünkü Türkiye hayvancılığa en uygun ülkelerden biri. A planımız; Konya’da ihaleye çıkmak üzere olan bir yer var. Orayı almayı düşünüyoruz. B planımız ise orada istediğimizi elde edemezsek Konya civarında 5 bin dekar ve üzerinde olan bir arazi bulmak. Bu kapsamda birkaç yılı alacak bir yatırım üzerinde çalışıyoruz. Konya’da Tatlıca, Tömek ve Pamukçu’da tesislerimiz var. Kurulduğu yıllarda bunlar şehrin dışındaydı. Ama şu anda şehir içine çok yaklaşmış durumdalar. Amaç, tekrar şehir dışına çıkmak ve çıkarken de büyüyerek çıkabilmek. Bin büyük baş, 5 bin küçükbaş, 800 bin de tavuk tesisimiz var. Anadolu’nun en büyük et işleme ve paketleme tesisi, bizim bünyemizde yer alıyor. Yeni kurulacak tesiste kapasitemiz büyük başta 5 bin, küçükbaşta 8 bin, tavukta ilk tesiste 300 bin ile büyümeye müsait olacak. 2011 yılında projelerimizi gerçekleştirmek istiyoruz.
Seha Yapı’nında Suudi Arabistan’da bir şirket kurma planı vardı. Bu plan ne oldu?
Evet, Seha Yapıyı da ulusal ve uluslararası piyasada büyük bir yapı markası haline getirmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda Suudi Arabistan şirketimizi kurduk. Suudi Arabistan finansın ve paranın olduğu bir bölge. Suudi Arabistan’da da Türkiye’deki büyüklüğüne yakın bir çalışma yapacağız. Yılık 2 bin daire üretebilecek kapasitemiz ve altyapımız var. Büyük bir ihaleye girmeye hazırlanıyoruz. Oradaki gecikmemizin sebebi, ortak seçiminden kaynaklandı. Çünkü talep fazlaydı. Önümüzdeki üç ay içinde bu konuda size çok daha net bilgiler verebilirim.
Holding’in icra merkezini en kısa sürede İstanbul’a taşıma kararı aldınız. Ana merkezi neden taşımıyorsunuz?
Bu kararı almamızın sebebi, büyüme stratejimiz. Yerel yapıda hem uluslararası hem de yurtiçinde büyümemiz söz konusu değil. İdare merkezini taşımamamız ise tamamen duygusal. Aklımızla duygularımızı ileriki dönemde dengelememiz gerekiyor. Gelecek için bir şey söyleyemem ama şartlar değiştikçe kararlar da değişebilir. Şu anda idare merkezinin Konya’da kalmasının bir zararı yok. Ama icra merkezinin taşınmasının ciddi yararı var.
Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte faaliyet alanlarınızı hangi sektörlere odaklayacaksınız?
Parakende, inşaat, gıda, makine ve hayvancılık üzerine odaklandık. Diğerlerinde ise zaman ve koşullara göre değerlendirme yapacağız. Ciromuzun yüzde 90’ı da Adese alışveriş merkezi, Seha Yapı, Selva Gıda ve İmaş Makine Sanayi’ne ait.
Finans sektörüne girmeyi düşünüyor musunuz?
Konya’da bir bankanın ya da finans kurumunun kurulmasını doğrusu çok arzu ediyorum. Üretim ile ticaret, ticaret ile finans, finans ile de üretim birbirini tamamlayan unsurlar. Ve bunların birbirini denetler pozisyonda olması gerekir. Denetime zarar verecek gelişmeler yakın vadede fayda sağlıyor gibi gözükse de orta ve uzun vadede zarar veren gelişmelerdir. 2001 yılındaki kriz böyle bir krizdir. Farklı alanlardaki işadamlarının bankacılığa girmesidir sebep. Bu nedenle finans olayına holding olarak girmeyi uygun görmüyorum. Ancak kriz dönemlerinde sanayiciye aldığı krediden dolayı ya da yaptığı çalışmalardan dolaylı sıkıntı yaşatan anlayışı da doğru bulmuyorum. Onun için bu alanda özel bir çalışma içindeydim. Ama bunu holding olarak değil bireysel olarak yapıyorum. Teorik olarak çalışıyorum henüz pratiğe dökmüş değilim.
Bu nasıl bir çalışma, biraz bilgi verebilir misiniz?
Kafamdan geçeni şöyle özetleyebilirim. Muhasebe, denetim, know-how’ı banka bilecek ve gerekirse üstlenecek. Banka, kredi verdiği şirketi denetleyecek ve kriz döneminde de koruyabilecek. Bilgi bankacılığı yapacak aynı zamanda kredinin dönüşümünü sağlayacak. Ama şirkete ortak olmayacak. Banka ile şirket birbirini tamamlayacak. Yoksa bankanın görevi, kriz döneminde malına el koymak olmamalı.
Şirkete ortak olmadan nasıl olacak, dünyada böyle bir örnek var mı?
Singapur’da olduğunu biliyorum.
Ne kadar ihracatınız var?
Selva makarna, un, irmik, değirmen makinaları, tam otomatik şeritli testere, anahtar teslimi değirmen sistemleri ihraç ediyoruz. Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu, Endonezya başlıca ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer alıyor. Selva 60 civarında ülkeye gidiyor. En istikrarlı ihracat yapılan ülkelerden biri de Japonya. Kendi markamızla makarna ihracatında lideriz. Selva’da da kapasiteyi yüzde 75 artırmaya hazırlanıyoruz. Grup olarak 2008’de 41.5 milyon dolar ihracat yaptık. Geçen yıl ise buğday ve satış fiyatlarının yükselmesi nedeniyle ihracatımız 30.4 milyon dolara geriledi. Bu yıl tekrar 2008 seviyelerine ulaşmayı hedefliyoruz.
Buğa’nın gençlere öğütleri
“Allah herkesi birbirine muhtaç yaratmış” diyen Buğa’nın gençlere önerileri de şöyle: “Gençler, gurursuz, kibirsiz, başkalarına da muhtaç olduklarını bilerek takım oyunu ile çalışmayı ilke edinmeliler. Bizim insanımız rekabeti düşmanlık olarak algılıyor. Halbuki o bir meslektaşlıktır. Rekabetin olmadığı yerde ödül olmaz.”
Gençlerin sır saklama ile bilgi paylaşımını birbirine karıştırmaması gerektiğini de söyleyen Buğa, “Gençler yarışacakları yer ile dayanışacakları yeri ayırt etmeliler” diyor.
Seyit Mehmet Buğa kimdir?
1952 Konya doğumlu olan Seyit Mehmet Buğa, İmam Hatip mezunu bir inşaat mühendisi. 70’li yıllarda Selamet Partisi gençlik kolu başkanlığı yapmış olan Buğa, 4 kardeş. Üç ablası olan Buğa, ailenin en küçüğü. 3 kız, 3 oğlan altı çocuğu olan Buğa, yürüyüş yapmaktan, spor müsabakaları izlemekten ve kitap okumaktan hoşlanıyor.
Para Dergisi