İstanbul’un hareketle caddelerinde yükselen bir dönemin görkemli yapıları sessizce kaderine terk edildi. Mega kentin farklı semtlerinde miras, imar planlarına itiraz ve hukuki nedenlerle yarım kalan Tat Towers, Bostancı AVM, Central Park İstanbul, Caprice Gold gibi onlarca iş ve alışveriş merkezleri yıllardır tamamlanmayı ve ekonomik değer oluşturmayı bekliyor.
Dünya'dan Hamide Hangül'ün haberine göre, İstanbul’da adeta hayalet görünümüne bürünen ve bazıları 30 yıldır tamamlanamayan plazalar, bulundukları semtlerde fiziki çöküntü ve kontrolsüzlüğüyle risk oluşturuyor. Uzmanlar, söz konusu yapıların, çöküntü alanı haline gelmesinin ilçeleri de olumsuz etkilediğini, atıl binaların özellikle barınma sorunu karşısında konut kiralamasına açılarak, yüksek fiyat artışlarının kırılmasına katkı sunabileceği önerisinde bulundu. Atıl durumdaki binalar ve şehre etkilerine yönelik sorularımızı yanıtlayan Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Hartavi, hukuki anlaşmazlıklar ve teknik engellerle yarım kalan büyük çaplı konut, otel, alışveriş merkezi ve iş merkezi projelerin, şehir görünümünü olumsuz etkilerken çevresindeki yaşam alanlarında da sorunlar yarattığını söyledi.
ATIL ŞANTİYELER MAHALLELERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
İstanbul’un farklı semtlerinde yıllardır tamamlanmayı bekleyen “Kabuğu var, içi boş” projelerin, büyük çoğunluğunun, ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde durduğuna işaret eden Hartavi, “Örneğin Tat Towers’ın kaba inşaatı 2008’de tamamlandı, ancak miras sorunları nedeniyle 2009’dan beri beklemede.Caprice Gold Otel 2014’te tamamen durdu, tek bir projede 614 devre mülk bulunuyor. Bostancı AVM ise 30 yılı aşkın süredir bekliyor. Esenyurt’ta Innovia sitesinin ilk üç etabı sorunsuz teslim edilmişken, Innovia 4 farklı bir kaderi yaşamakta. Yüzde 65’i tamamlanan projedeki 2 bin 360 bağımsız birimin hayata geçebilmesi için kat irtifakı kurulması gerekiyordu. Ancak paydaşlar arası anlaşmazlık nedeniyle süreç halen tamamlanmış değil. Projeyi üstlenen Yeşil GYO ise konkordato ilan etti.
Bu tür projeler yalnızca ekonomik değil sosyal sorunlara da yol açıyor. Güvenlik riski oluşturan atıl yapılar mahallelerde yaşam kalitesini düşürüyor; fiziki çöküntü ve kontrolsüzlük de sosyal bozulmaları beraberinde getiriyor” diye konuştu. Kartal’da yer alan projelerin de benzer kaderi paylaştığının görüldüğüne vurgu yapan Hartavi, “2010’lu yılların ikinci yarısında başlatılan projelerin neredeyse on yılı bulan, tamamlanamama durumu ve projelerin çöküntü alanı haline gelmesi ilçeyi olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
BAZILARI 30 YILDIR TAMAMLANMAYI BEKLİYOR
-Tat Towers (Zincirlikuyu, Şişli): 1989’da başlayan ofis projesinde iki kule 2009’da tamamlandı ancak miras davaları nedeniyle bina hâlâ kullanıma açılamadı.
-Caprice Gold Otel (Bayrampaşa): 2010’da başlatılan 27 katlı devre mülk projesi, 150 bin metrekarelik alanda yükseliyordu. 2014’te durdu; 28.130 kişi mağdur oldu.
-Bostancı AVM (İçerenköy, Ataşehir): 1995’te başlayan AVM projesi, müteahhidin iflası sonucu yarım kaldı ve yapı hâlâ tamamlanmayı bekliyor.
-Transform Fikirtepe (Fikirtepe, Kadıköy): 2016’da başlayan, 1092 bağımsız bölümden oluşan proje, 2018’de teslim edilmesi beklenirken henüz tamamlanamadı.
-Bakırköy 46 - Central Park İstanbul (Kartaltepe, Bakırköy): 2013’te başlayan proje, imar planlarına ilişkin mahkeme kararları ve yeniden başlama sürecine rağmen halen tamamlanamadı.
-Acron Rezidans (Cevizli, Kartal): 2022’de teslim edilmesi planlanan, 112 konut ve 11 ticari alan içeren proje, 3 yılı aşkın süredir halen tamamlanamadı.
-Innovia 4 (Cumhuriyet, Esenyurt): 26 bloktan oluşan projenin inşaatına 2016 yılında başlandı, 2018 yılında teslim edilmesi planlanmasına karşın tamamlanamayan projeler arasında yerini aldı.
KONUTA DÖNÜŞMESİ KİRALARI DENGELER
GABORAS CEO’su Ruhi Konak, miras kaynaklı ya da uzun süredir atıl kalan yapıların, ekonomiye kazandırılabilecek değerli stoklar olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu yapılar yalnızca konut değil; otel, öğrenci yurdu veya sağlık tesisi gibi farklı kullanım alanlarına da dönüştürülebilir. Böylece hem yeni inşaat maliyetleri azalır hem de mevcut şehir dokusu korunur. Şehirlerde konut arzını artırarak kira fiyatlarının dengelenmesine katkı sağlayabilir. Atıl durumdaki binaların yeniden işlevlendirilmesi; piyasaya canlılık kazandıracak, toplumsal ihtiyaçları karşılayacak ve uzun vadede şehir ekonomisine katkı sağlayacaktır.”
BEŞ YIL BİTMEYEN YAPILARDA RUHSAT İPTALİ HAKKI VAR
İstanbul’da deprem riski ve kentsel dönüşüm süreci göz önünde bulundurulduğunda, ruhsat tarihinden itibaren 5 yıl içinde tamamlanamayan yapılara yönelik 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. Maddesinin kritik öneme sahip olduğuna dikkati çeken Mehmet Ali Hartavi, şöyle devam etti:
“Bu maddeye göre, ruhsat süresi içinde tamamlanmayan yapılar için ilgili belediye veya yetkili idare ruhsatı iptal etme yetkisine sahiptir.
Atıl kalan alanların sosyal ve kültürel kullanıma açılması ve kentsel dönüşüm süreçlerinin sağlıklı, etkin yönetilmesi İstanbul’un geleceği için hayati önem taşır. Bu süreçlerin başarısı; teşvikler, yasal düzenlemeler ve kapsamlı planlamalarla desteklenmelidir. Böylece hem İstanbul’un deprem riskine karşı dayanıklılığı artacak hem de kentsel estetik ve yaşam kalitesi korunacaktır.”
patronlardunyasi.com