Burak ARTUNER
Bugün Hürriyet gazetesinde yarım sayfa bir ölüm ilanı var...
Sıradan bir ölüm ilanı... Ama bu ilan aslında, Türkiye ekonomisinin bugün bile tartıştığı sıra dışı bir olayın izlerini taşıyordu...
O izleri yazdım...
GÜRÜN HAN'DA YOK OLAN KAYIT DIŞI DEFTERLER
Tarih: 26 Aralık 1975.
Yer: İstanbul.
Eminönü’nün kalbinde, Yeni Camii’nin karşısında yaklaşık 500'den fazla dükkanı bulunan Gürün Han'da akşam saatlerinde büyük bir yangın çıktı. Alevler kısa sürede hanın ahşap üst katlarına yayıldı. Büyüyen yangında Katırcıoğlu Han, Diri Han, Kenderos Han, Sokullu ve Bahtiyar Hanları da kül oldu.
#video_9716468#
Zaiyat çok büyük: 2 bin 500 işyeri kül oluyor. Binlerce insan ekmek tekneleri olan dükkanlarını kaybediyor...
Tüm yangınları söndürmek 24 saatten fazla sürüyor. Gürün Han da hiçbir yangın tertibatı olmadığı itfaiye raporlarında yer alıyor.
İstanbul Han yangınlarıyla boğuşurken,
Kasımpaşa'da üç ahşap ev yanmış, son olarak da Samatya'da Anadolu Bankası şubesinin arşivinde gece saat 20.30 bir başka yangın çıkıyor.
ŞEHİRDE YANGIN FIRTINASI
Yangınlar devam ederken, itfaiyeye, emniyet ve gazetelere asılsız pek çok yangın ihbarları geliyor. İhbarlardan ikisi, Beyoğlu'nda büyük hazır giyim mağazalarının ve Sağmalcılar Cezaevi'nin yakılacağı yönünde.
"Tüm İstanbul'u yakacağız" diye bir postaneye de telefon geliyor.
Yöneticilerde, tüm şehirde yangın olacak korkusu oluyor. İhbarlar ve yangınlar da itfaiyenin gücünün bölmesine sebep oluyor. İstanbul itfaiyesi yetersiz kalınca İzmit'ten yardım geliyor. Eminönü'ne kadar borular uzatılıp denizden su bile alınıyor.
Gürün Han ve diğer yangınların bilinçli olarak çıkarılmış olabileceği yönünde güçlü sinyaller alınıyor.

KÜL OLAN SADECE MALLAR DEĞİL: KAYIT DIŞI TİCARET ŞÜPHESİ
Yangının ardından han içinde yapılan ilk incelemelerde, kül haline gelen evrak ve defterlerin büyük bölümünün resmî kayıtlarda görünmeyen mal akışına işaret ettiği belirtiliyor.
İstanbul Defterdarlığı kaynakları, yangının ardından bölgedeki bazı iş sahiplerinin “ticaret hacimleriyle uyuşmayan zarar beyanlarında” bulunduğuna dikkat çekiyor.
Yetkililer, han içinde uzun süredir devam ettiği iddia edilen kayıt dışı depo kullanımı, etiketsiz mal transferi ve belgesiz toptan satışlar nedeniyle aylardır süren takip çalışmalarının olduğunu doğrularken, yangının bu dosyaları zorlaştırabileceğini ifade ediyor.

Bir yetkili, adının açıklanmaması şartıyla bir şunları söylüyor:
“Bazı esnafın muhasebe kayıtlarında görünmeyen yüksek miktarlı stoklar vardı. Yangın, denetimlere kısa süre kala çıktı. Elbette kesin konuşamayız, fakat kaybolan defterler en az yanan mallar kadar dikkat çekici.”
ESNAF: BİZİM GEÇİMİMİZ GİTTİ
Yangında dükkânını kaybeden han esnafı ise iddialara tepki gösteriyor.
Yirmi yıldır Gürün Han’da faaliyet gösteren manifaturacı H. A., gözyaşları içinde şunları söylüyor:
“Hayatımızı kazandığımız yerden geriye bir avuç kül kaldı. Bizim defterimiz, düzenimiz bellidir. Yangının sebebi araştırılsın ama esnafı karalamaya kimsenin hakkı yok.”

Bir başka esnaf ise kayıt dışı iddialarının “bölgedeki herkes tarafından bilinen sırlar” olduğunu kabul etmekle birlikte, bunun sistemden kaynaklandığını savunuyor.
Bunlar o dönemin gazetelerinde yer alıyor.
MALİ POLİSİN SORGULADIĞI TURGUT GÜRÜN
İddiaların ardından, Gürün Han'ın sahibi Yusuf Gürün'ün oğlu Turgut Gürün, Mali Polis tarafından sorgulanıyor.
Ekonomi uzmanları, İstanbul’daki han yangınlarının özellikle kayıt dışı ticaretin yoğun olduğu bölgelerde sıklaştığına dikkat çekerek “Kayıt dışı ekonomi, sadece devleti vergi kaybına uğratmıyor. Esnafın kendisi de defter dışı kaldığında sigortadan faydalanamıyor. Yangın gibi felaketlerde gerçek zarar asla telafi edilemiyor" yorumunda bulunuyor.

Turgut Gürün-26 Aralık 1975 Tarihinde Eminönü'nde Yanan 4 Büyük Han-2500 İşyeri İçin Mali Polis Tarafından Sorgulanan Gürün Han'ın Sahibi Yusuf Gürün'ün Oğlu
SİGORTA PARASI VE ÜNLÜ MAFYA BABASI İDDİALARI
Bu konuda çarpıcı tespitlerde bulunan bir meslektaşım var. Eskiden Eminönü'nde bir bankada uzun yıllar çalışan, yangını da bizzat yakından takip eden gazeteci A. Kadir Çapanoğlu'nun önemli tespitleri ise şöyle:
"Bu konuda iki varsayım ortaya atılmıştı.
Birincisi, 1954 yılında yaptırılan, içindeki dükkânların Ankara Sigorta tarafından 41 Milyon liraya sigortalandığı söylenen İstanbul, Yeşildirek’deki Gürün Han'ın yanması Türk İktisat Tarihi'nde kayıt dışı ekonominin delillerinin yok edilmesi olarak algılanmıştır. Esnafın söylediğine göre maliye iki gün önce Gürün Han'da teftiş başlatmıştı. Demirel Hükümetinin ünlü Maliye Bakanı Yılmaz Ergenekon vergi denetmenlerini Sultanahmet’e gönderip denetim başlatmıştı. Memurlar işyerlerine giriyor, firma sahibine bazı sorular soruyorlardı. Örneğin araban, evin katın, yazlığın, yatın var mı? Ne zaman aldın? Yurt dışına çıktın mı? Kaç defa çıktın gibi sorular sorup cevabının altına imzasını aldıktan sonra beyan ettiği vergi ile karşılaştırarak, 'Bu kazanç ile bunların hangisini yaptın?' diye soruyorlarmış. Paniğe kapılan esnafın tek çare olarak bu yangını çıkarttığı söyleniyordu. Gürün Han yangınının söndürülememesi Gürün Han ile birlikte beş hanın kül olması bu sebepten diye düşünülebilir mi bilemiyorum.
İkinci varsayım olarak. Gürün Han'ın içerisinde bulunan dükkânlarda kaçak ve kayıt dışı malların bulunduğu ve yangının bundan dolayı çıkarıldığı söyleniyordu. Hatta bir dönemin ünlü silah kaçakçısı ve mafya babalarından Abuzer Uğurlu'nun da yangında parmağı olduğu yazılmıştır."

O İSME AİLESİNDEN VEDA İLANI
İşte bugün bir gazetede gördüğüm yarım sayfalık ilan o Gürün Han'ın sahibi Yılmaz Gürün'ün oğlu Turgut Gürün'ün ölüm ilanıydı...
İlanda ne Gürün Han'dan bahsediliyordu ne de tüm bu olaylardan...
Olayların merkezinde, fırtınalı bir hayat, 2 bin 500 iş yerinin yandığı büyük bir yangına adını veren Gürün Han'ın sahibi sessiz sedasız göçmüştü bu dünyadan...

patronlardunyasi.com