Burak ARTUNER
Osmanlı devleti 1860'larda Rumeli Demiryolu’nu yapacak bir müteahhit bulamamıştı. 1869’da Baron Hirsch ile ilişki kuruldu. O andan itibaren dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ihale yolsuzluklarından birinin çarkı dönmeye başladı.
Baron Hirsch.
İFLASIN EŞİĞİNDEN OSMANLI SAYESİNDE DÖNDÜ
Belçika'da faaliyet gösteren, Macar kökenli Yahudi banker Baron Maurice de Hirsch o tarihte iflasın eşiğindeydi ancak Osmanlı Devleti Nafia Nazırı (Bayındırlık Bakanı) Garabet Artin Davut Paşa ile tanışınca rüzgâr tersine döndü.
99 YILLIĞINA İŞLETME İMTİYAZINI KAPTI
Davut Paşa, Hirsch ile sözleşme yaparak ülkeye döndü. Osmanlı maliyesi Rumeli Demiryolları'nın müteahhitliğini üstlenmesi karşılığında işletme imtiyazını 99 yıllığına Barona verdi.
Hirsch'in müteahhitliğini üstlendiği Rumeli Demiryolu Hattı'ndaki Selanik istasyonu'nun bir fotoğrafı.
TAHVİL VURGUNU YETMEDİ, YILLARCA SÜRDÜ
Sermaye temin için 1 milyon 900 bin adet tahvilin piyasaya sürülmesinde de büyük oyun oynandı. Tahvilleri hükümetten 128,5 frank karşılığında alan ve hemen bir banka grubuna 150 franga satan Hirsch, 42 milyon 570 bin Fransız frangı kazandı. İflastan Osmanlı’yı soyarak çıkan Hirsch, inşaat başlayınca da yolsuzluklarına pervasızca devam etti. Hirsch 2000 kilometre olarak anlaşılan hattı 1279 kilometre yaparak teslim etti.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ, BORCUN SON TAKSİDİNİ 1954'TE ÖDEDİ
Hirsch meşru ve gayrimeşru olarak kazandığı 350 milyon Frank gibi muazzam bir meblağ ile bir anda Avrupa’nın hatta dünyanın sayılı zenginleri arasına girdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 1954 yılında en son taksitini ödediği ‘Birleştirilmiş Osmanlı Borçları’ arasında Rumeli Demiryolları borcu da vardı.
İşte bu 'Hortumcu' Baron Hirsch'in, İsrail'in kurulması için Anadolu'da toprak baktığına dair belge de bugün hâlâ Başbakanlık Osmanlı Arşivleri'nde bulunuyor.
1891 YAZINDA İSTANBUL'A YAHUDİ AKINI OLDU
1890'da Rusya'da sayıları 5 milyonu bulan Yahudilerin tasfiyesi hareketi başlamıştı. Rusya'nın güney limanlarından kaçanlar 1891 yazında İstanbul'u doldurmuştu.
BORCA KARŞILIK ANADOLU'DA TOPRAK ALMA İSTEĞİNİ İLETTİ
Osmanlı Hazinesi'ni soyup soğana çevirmekle kalmayan Baron Hirsch, bir de devleti büyük çapta borçlandırdı. Kendine güveni gittikçe artan Hirsch, Osmanlı Devleti'ne olan 40 milyon Frank borcunu tazmin etmesi için görevlendirilen Osmanlı Bankası Direktörü Sir Edvar Hensan ile görüşmesinde, "Hükümet ile aramızda anlaşmazlık konusu olan sorunlar çözümlenirse, Musevi göçmenlerinin iskanı için Anadolu'da geniş arazi satın almak konusunda görüşmeler yapmak niyetindeyim. Musevi göçmenlerinin Güney Amerika'da tarımcılıkta büyük başarılarını ispat ettiklerine göre, Anadolu'da daha çok başarı göstereceklerine şüphem olmadığı gibi sadrazamın da bu tasarımın gerçekleşmesini sağlamakta kolaylık gösterecekleri umudundayım" dedi.
HAZİNE ARAZİLERİNE BAKTI
17 Haziran 1891'de gerçekleşen görüşmenin Osmanlı Arşivleri'nde bulunan dökümüne göre, Baron de Hirsch, ayrıca, “En önce Filistin hariç tutulmak üzere Anadolu'da bulunan Osmanlı memleketlerine göz attım. Bu bölgede büyük kısmı hazineye ait bir çok ekilmemiş arazi bulunduğunu bildiğimden, Rusya'dan göçen Musevileri oraya göndermek için hükümetle bir ödeme anlaşması yapılması arzusundayım" diyerek teklifini iletmişti. Aslı Başbakanlık Arşiv Genel Müdürlüğü'nde bulunan 13 Temmuz 1891 tarihli Bakanlar Kurulu görüşme tutanağında yazanlara göre bu teklif 'sakıncalı' bulunarak reddedilmiştir.
TEKLİF REDDEDİLİNCE FİLİSTİN'E YÖNELDİLER
Bu teklif reddedilince Siyonist olduğu bilinen Baron Hirsch, yine kendisi gibi büyük servete sahip Moses Montefiore, Baron Edmond James de Rothschild gibi isimlerle Filistin'de toprak alarak veya dünya çapında fonlar kurarak İsrail’in kuruluşuna hız verdi.
patronlardunyasi.com