Ekonomi


İSO Temmuz 2024 meclisi, “Ekonomik Durum ve İstihdam Politikaları: Ülkemizin Ekonomik Durumu, Enflasyon, İşsizlik, Ekonomik Büyüme Stratejileri ve Yeni Vergi Düzenlemeleri” başlığı ile İSO Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonunda gerçekleşti.

Resim

Toplantıda bir konuşma yapan İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, devreden KDV'nin şirketlerin üzerinde büyük bir yük olduğunu belirterek, "Sanayimizin geçici olarak devlete verdiği bu borcun, şüpheli bir alacak mantığıyla gider olarak yazılmasına yönelik bu yaklaşımı ilkesel olarak da kabul etmemiz mümkün değil" dedi.

Resim

Bahçıvan'ın açıklamalarından öne çıkan satırlar şöyle:

REEL SEKTÖR SEBEBİ KENDİSİ OLMAYAN AĞIR DÖNEMİN TEDAVİSİ İÇİN ZORLUK ÇEKİYOR

"Bugün içinde bulunduğumuz durumun tedavi yöntemlerinin herkes için adil olduğunu kimse savunamaz. Ama yaşadığımız irrasyonel sürecin de sürdürülemez olduğunu ve acil bir çözüme ihtiyacı olduğunu kimse inkar edemez. Kaybolan güvenin, istikrarın, kaybolan kredibilitenin tekrar oluşması adına her kesim maalesef bir bedel ödeyecek. Bugün reel sektör, sanayi sektörü, sebebi kendisi olmayan bu ağır dönemin tedavisine dönük getirilen çözümün en büyük zorluğu ve zahmetini çekmektedir."

HEPİMİZ İÇİN SABIR VE STRES TESTİ OLAN BİR SÜREÇTEYİZ

“Yeni ekonomi politikalarının başladığı ilk andan itibaren, bunun zor bir dönem olacağını ve bu konudaki güven ve sabır vurgumuzu her platformda dile getirdik. Bugün de bunun altını çiziyorum: Hepimizin bir anlamda sabır ve stres testi olarak gördüğümüz bu süreçten başarıyla çıkmamıza çok ihtiyacımız var.”

BÖYLE BİR UYGULAMA HİÇBİR ÇAĞDAŞ ÜLKEDE YOK

“İstanbul Sanayi Odası tarafından uzun süredir gündeme getirilmekte olan devreden KDV’nin şirketlerimiz üzerinde oluşturduğu yükün artık kamu tarafından da kabul edilmesi açısından önemli. Ancak devreden KDV tutarının gider olarak yazılabilmesi sanayimizin çok uzun süredir katlandığı finansman yükünü azaltmayacak ve hak kaybına neden olacaktır. Sanayimizin geçici olarak devlete verdiği bu borcun, şüpheli bir alacak mantığıyla gider olarak yazılmasına yönelik bu yaklaşımı ilkesel olarak da kabul etmemiz mümkün değil. Böyle bir uygulamanın benzerinin çağdaş hiçbir ülkede olmadığını da düşünüyoruz.”

patronlardunyasi.com