Ekonomi


İş dünyası örgütleri arasında bir süredir fazla seslendirilmeden yürüyen kritik bir tartışma var. Mesele, Türkiye’nin başka ülkelerle kurduğu ticaret ve iş ilişkilerinde son dönemde söz hakkı olan kuruluş sayısının artmasından kaynaklanıyor.

Yıllardır ikili iş konseyleriyle bu misyonu üstlenen Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi’nin (DEİK) yanı sıra Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve yıldızı son dönemde parlayan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) gibi kuruluşlar bir arada hareket etmek yerine ayrı ayrı ama benzer faaliyetler yürütür hale geldi. Aslında yaşanan; Türkiye’nin içinden geçtiği toplumsal, siyasi ve ekonomik dönüşümün iş dünyasının sivil toplum inisiyatiflerine tezahür etmesinden başka bir şey değil.

Tartışma son dönemde ABD ile ilişkilerinde kilitlendi. Birkaç ay önce dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın ABD gezisinde yeni bir Türk-Amerikan İş Konseyi kurulması gündeme geldi. Haber, iş dünyasında tartışma yarattı çünkü DEİK çatısı altında TAİK adıyla 25 yıldır faaliyet gösteren bir oluşum zaten vardı. İkinci bir oluşuma neden gerek duyulduğu konusunda çeşitli görüşler dile getirildi. Bunlardan biri de TAİK’te yer almayan TUSKON’un yeni oluşumda temsil edilecek olmasıydı.

TUSKON Başkanı Rızanur Meral geçen hafta New York’ta yaptığı açıklamada iş dünyasının Türk-Amerikan girişimlerinde enflasyon olduğunu doğrularken, “ABD’yle ilgili faaliyet gösteren yeterince sivil toplum kuruluşu var. Daha fazlasına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum” demişti. İşbirliği yerine bağımsız strateji çizdiklerini ise Tuskon gibi Gülen hareketine yakın ABD’ye yerleşmiş Türklerin kurduğu Türk-Amerikan Ticaret Odaları üzerinden eyalet bazında ilişkileri geliştirmeye odaklanacaklarını aktararak belli etmişti.

DEİK Başkanı Rona Yırcalı, dün Milliyet gazetesini ziyareti sırasında bu konudaki görüşlerini paylaştı. Söze “Bizim burada bir tereddümüz var” diye başlayan Yırcalı, yeni bir konsey kurmanın tekrarlama olacağını ve iki oluşumun birbirine paralel çalışacağına dikkat çekti. Dış Ticaret Müsteşarlığı’na ve Çağlayan’a bu sıkıntıyı yazılı olarak ilettiklerini söyleyen Yırcalı, 17-20 Ekim’de Washington’da TAİK’in ABD’li muadili American Turkish Council’de (ATC) konunun ele alınacağını söyledi. Yırcalı, “İlerideki günlerde yapılacak işlemlerde bir zorluk olmasından endişe duyuyorum” dedi.

TUSKON’u davet etti

2005’te TUSKON kurulduğu zaman yönetimine DEİK’in kurucu üyeleri arasına katılma çağrısı yaptıklarını söyleyen Yırcalı, olumlu cevap gelmediğini aktardı. TÜSİAD ve TİM gibi başka kuruluşlarla birçok ortak toplantı düzenlediklerini belirten Yırcalı, iki ay önce TUSKON yönetimini yeniden ziyaret ettiğini ve kurucu üye olmasalar bile DEİK ile müşterek çalışmalar yapmalarını önerdiğini söyledi. Bu konuda henüz bir sonuç alınmış değil, ama diyalog sürüyor. Yırcalı, Türk iş adamlarının bu parçalı görüntüsünün yalnızca ABD’de değil, temas kurulan her ülkede şaşkınlık yarattığını da ekledi.

Melis Şenerdem/Sabah