Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Farabi Salonunda düzenlenen, Ankara Üniversitesi akademisyenlerinin ve öğrencilerini yoğun katılım gösterdiği konferans Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesininim kurucusunun bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk olduğunu belirterek “Cumhuriyetimizin Bilim Çınarı olan Ankara Üniversitesi’nin, en güçlü ve en köklü dallarından biri olarak, kurulduğu günden bu yana alanının öncüsü Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültemiz de bu bağlamda önemli bir yere sahiptir” ifadeleri kullandı. Tüm salonun dolduğunu söyleyerek “Sunucy şimşek gibi çakacak konuşmacı yağmur gibi yağacak” Necip Fazıl Kısakürek’e ait dizeyi anımsatan Rektör Ünüvar, salondaki herkesin heyecanla asıl konuşmacıyı beklediğini söyledi ve katılımcılara teşekkür etti.
“DİL VE TARİH FAKÜLTESİ FEVKALADE ÖNEMLİ BİR KURUMDUR”
Alkışlar eşliğinde sahneye gelen Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmanın başında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin kuruluşunun 88. Yıldönümü olduğunu vurgulayarak “inşallah fakültenin 100. Yılını da bir arada kutlamak nasip olur” dedi. DTCF’nin fevkalade önemli bir kurum olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“Çünkü bunu kuran zât, pekala İstanbul Edebiyat Fakültesine bakarak işte burada da bir edebiyat fakültesi kurabildi adı öyleydi. Bu Fransıca faculte de litterature’dir. Almanlar da “felsefe fakültesi” der. Biz iki ananenin de dışına çıkmışız. İkisi de yetersizdir. Yetersiz olan iki ismin üçüncüsünü büyük dehanın kendisi bulmuştur.
“BU ÜÇÜ OLMADAN GÜÇ DE OLMAZ.”
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin isminin dönemin münevverleri ve bilim kurulu dahil Atatürk’ten başka kimsenin aklına gelmediğini söyleyen Ortaylı, dil, tarih ve coğrafya üçlüsü olmadan gücün de olmayacağını sözlerine şöyle devam etti:
"Birinin kurulması için üçünün tetkiki ve bilinmesi icap eder. Filologya,, tarihsiz ve coğrafyasız katiyen anlaşılamaz. Coğrafyanın insan unsuru olmadan yaratıcılık unsuruna uğranmayacağı çok açıktır ve tarih coğrafyanın esiridir, onunla gelişir. Dil bizim ideolojimizi, düşünce yapımızı, üretim biçimimizi tayin eder. Bu üçü bir aradadır."
Atatürk’ün dil, tarih ve coğrafya noktasında engin ve zengin bir bilgiye sahip olduğunu söyleyen Ortaylı, böyle bir karakterin dil, tarih ve coğrafya anlayışının herkesten değişik olduğunu dile getirdi. “Yeryüzü coğrafyasını ve tarihini bilmeyen bir topluluğun saygın bir milletin olması mümkün değildir” diyen Ortaylı bunun Atatürk’ün temel düşüncesi olduğunun altını çizdi.
"DİL VE TARİH COĞRAFYA FAKÜLTESİ, SORBONNE VE VİYANA’DAN DAHA FAZLASI"
Çocukluğunun Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde geçtiğini söyleyen İlber Ortaylı, fakülteye adım attığım günden beri, binanın bir kısmında bulunan Tarih Kurumu Kütüphanesinde adeta zamanda ve mekânda dünyayı gezme fırsatı bulduğunu, bunun insanı başka yerlere götüren bir duygu olduğunu dile getirerek:
“İşte Sorbonne işte Viyana’da da bulacağınız ortam budur hatta Dil ve Tarih daha fazlasıdır” dedi. Fakültenin bu manevi havasının oluşmasında mimarisinin de çok büyük bir önem arz ettiğini dile getiren İlber Ortaylı, DTCF’nin mimarı Bruno Taut’un Ankara’ya kazandırdıklarının önemi üzerine de konuştu.
Konuşmasının sonunda Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesini 88. Kuruluş yıldönümü tekrardan kutlayan Ortaylı, “Doksanıncı ve yüzüncü yıl dönümünü çok daha gururlu ve bilinçli bir şekilde kutlamak dileğiyle” diyerek sözlerini tamamladı ve dinleyicilere teşekkür etti.
Konferansın ardından Rektörümüz Prof. Dr. Necdet Ünüvar, İlber Ortaylı’ya Ankara Üniversitesinin sembolü olan Güneş kursunu hediye etti. Ayrıca Fakülte yönetimi bir sürpriz yaparak İlber Ortaylı’nın 10 üzerinden 10 dereceyle mezun olduğu doktora belgesini de takdim etti.
Konferans katılımcılar ve öğrencilerle birlikte anı fotoğrafı çekilmesinin ardından sona erdi.
patronlardunyasi.com