Nil Göksu Urgancıoğlu
Bağışıklık sistemimizin gücünü büyük ölçüde bağırsaklarımızdan aldığını biliyor muydunuz? Hatta mutluluk hormonu olan serotoninin yüzde 90’ının bağırsaklardan salgılandığını? Peki bağırsaklarımızın sağlıklı olmasının yolunun sağlıklı mikrobiyomdan geçtiğini?
Son yıllarda yapılan araştırmalar tüm ezberleri bozdu ve işte bu sıradışı gerçekleri ortaya koydu. Peki nasıl?
Bağırsaklar pek çok uzman tarafından artık ikincil bir beyin olarak görülüyor. Çünkü beynimizde 80 milyar sinir hücresi varken bağırsaktaki sinir hücresi sayısının 500 milyon olduğu tahmin ediliyor.
BEYİN VE BAĞIRSAK ARASINDA GÜÇLÜ BAĞLANTI
Bağırsak ile beyin arasındaki iletişim birkaç farklı yoldan çift yönlü olarak sağlanır. Bağırsakta üretilen hormonlar, bağışıklık hücreleri, mikrobiota, mikrobiotanın ürünleri ve beyinden bağırsağa gelen vagus isimli sinir iki organ arasındaki başlıca iletişim yollarıdır. Buradan anladığımız iki organ arasında çift yönlü bir iletişim aracı olduğunu biliyoruz yani beyin ve bağırsaklar arasında güçlü bir bağlantı var.
Bağırsaktaki bariyerin bozulması ve bağırsak geçirgenliğinin artışı bu gün nörolojik hastalıkları, otizm, dikkat eksikliği, hassas bağırsak sendromu, astım, multipl skleroz, depresyon, anskiyete, Parkinson, Alzheimer hastalığı gibi pek çok hastalığın temelini oluşturur.
MUTLULUK HORMONUNUN ÇOĞU BAĞIRSAKTA ÜRETİLİYOR
Ruh hali, depresyon ve saldırganlık durumunun kontrol edilmesinde görev yapan serotonin beyin-bağırsak arasında önemli bir sinyal molekülüdür. Tüm vücutta üretilen ve mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin büyük çoğunluğu (%95) bağırsakta, çok azı (% 5) beyinde üretilir. Bu nedenlerle bağırsak sağlığı beyin sağlığı kadar önemlidir.
BAĞIRSAĞIMIZI NASIL MUTLU EDERİZ?
Özellikle rastgele kullanılan antibiyotik, ağrı kesici, doğal olmayan ve zararlı besinlerin bağırsak mikrobiatasını bozar. Özellikle sigara, alkol, stresten uzak durulmalı, gereksiz antibiyotik ve ağrı kesicilerden uzak durulmalı, doğal veya doğala yakın gıdalar tercih edilmelidir.
Temiz olmayan çiğ sebzeler tüketilmemeli, iyi yıkandığından ve temiz olduğundan emin olunmalıdır. Tam buğday ekmeği, bulgur, yulaf, nohut, kuru fasulye, barbunya gibi besinler yüksek posa (lif) içeriği sayesinde bağırsak hareketlerini artırarak, sindirilmiş besin artıklarının kalın bağırsaktan geçişini hızlandırır.
Yoğurt, kefir, lahana turşusu, kepekli ekmek, badem, Hindistan cevizi, tarçın, kaliteli zeytinyağı, bezelye, Brüksel lahanası, rokfor peyniri, zencefil, doğal sarımsak, omega-3’den zengin olan somon balığı oldukça yararlıdır.
Kefir; içerdiği probiyotikler sayesinde bağırsak sağlığının korunmasında önemli etkiye sahip olup, dost bakteriler açısından zengin olan yoğurt, içerdiği canlı mikroorganizmalar (probiyotikler) sayesinde sindirim sistemini düzenler, kabızlık, ishal ve bağışıklık sistemi hastalıklarına karşı koruyucu etki yapar. Günde 1-2 kase ev yoğurdu tüketilmesi önerilmektedir.
Süt, laktoz intoleransı olmayan kişilerde bağırsaklar için yararlı olup, soğuk içilmemeli, ılık veya ısıtarak içilmelidir. Sütü içemeyenlerde badem sütü veya soya sütü, başka bir alternatif olabilir. Hindistan cevizi, içerdiği orta zincirli yağ asitleri sayesinde sindirimi kolaylaştırıcı bir etki sağlar.
Elma, muz ve ıspanak da, bağırsakta lif oluşturarak normal bağırsak hareketlerini sağlar. Her gün 10-12 adet çiğ badem tüketmek bağırsak sağlığı için yararlıdır. Taze badem, içerdiği lifler sayesinde bağırsak mikrobiyotası üzerinde olumlu etkiler yaptığı ve yararlı bağırsak bakterileri için besin oluşturarak (prebiyotik) sayıca artırılmasını sağladığı bilinmektedir.
patronlardunyasi.com