Ekonomi


#video_9714478#

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl "etkileşim" temasıyla 9'uncusu düzenlenen ve iş dünyası, finans, sermaye piyasaları ile yatırımcıları buluşturan "Sermaye Piyasaları Kongresi" İstanbul'da başladı.

Kongrenin açılışında konuşan Şimşek, Türkiye Yüzyılı hedeflerinin arasında "sermaye piyasalarının geliştirmesi ve derinleştirmesi" olduğunu kaydederek, bu çerçevede özellikle düzenleyici çerçevenin sürekli iyileştirilmesini önemsediklerini söyledi.

Teknolojik altyapı noktasında bir eksikliklerinin bulunmadığını dile getiren Şimşek, bazı alanlarda ilave ve düzenleyici çabalarının olacağını, ürün çeşitliliği ve yatırımcı tabanının genişletilmesi alanında atacakları adımlar bulunduğunu anlattı.

Şimşek, dijitalleşme ve yeni ürünler konusunda gelişmelere ayak uydurmaları gerektiğinin altını çizerek, "Kalkınma yatırım bankacılığının geliştirilmesi bu ekosistemin güçlendirmesi açısından önemli bir başlık." diye konuştu.

Türkiye'de maalesef bankacılık ağırlıklı bir finansman modelinin söz konusu olduğunu kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2023 yılı ortasındaki rakamlara göre Türkiye'de maalesef şirketlerimizin finansman ihtiyacının sadece yüzde 12'si sermaye piyasalarından karşılanmış. Yüzde 88'i bankacılık ve finans sektöründen. ABD yüzde 60 sermaye piyasaları ağırlıklı bir finansman modeline dayanıyor. AB yüzde 30'lar civarında. Bankacılık ağırlıklı bir finans modelinden sermaye piyasaları ağırlıklı bir finans modeline geçiş yapmak istiyoruz. Neden? Çok basit. Aslında bu geçiş bizim Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi gerçekleştirmemize güçlü bir destek verecek de ondan dolayı. Kaynaklarımızı üretken alanlara, uzun vadeli projelere, yatırımlara yönlendirmemiz gerekiyor. Bunu mevduat vadesi çok sınırlı olan bankacılık sistemi üzerinden yapmamız kolay değil."

"SERMAYE PİYASALARINA CİDDİ BİR YÖNELİM VAR VE İLGİ ARTIYOR"

Bakan Şimşek, kaynakların uzun vadeli olarak lirada tutulup değerlendirilmesini hedeflediklerini, firmalar ve tüm kesimler için kur riskinin yönetimi açısından liraya talebi artırmak istediklerini belirterek, bunun doğal olarak sermaye piyasaları odaklı bir modeli gerektirdiğini vurguladı.

Burada aslında bir miktar mesafe katettiklerini dile getiren Şimşek, şöyle devam etti:

"2025'in ilk 9 ayına bakarsanız toplam finansmanın yüzde 34'üne yakını sermaye piyasalarından elde edilmiş, bankacılık sektörünün payı düşmüş. Bu kısmen belki konjonktüreldir ama yine de trend çok önemlidir. Aslında bizim varmaya çalıştığımız nokta da bunun benzeri ve ötesi. Yani sermaye piyasalarının ağırlıklı olarak Türkiye'de finansman ihtiyacının karşılandığı bir alana dönüşmesi. Dolayısıyla ilerleme var, bu güzel bir gelişme. Bunu devam ettireceğiz."

Şimşek, sermaye piyasalarına ciddi bir yönelim olduğunu ve ilginin arttığını belirterek, "Burada özellikle tahvil ihraçları, kira sertifikası ihraçlarını ben çok önemsiyorum. Bu alanın çok daha güçlü bir şekilde gelişmesi için tabii ki bizim yapacaklarımız var. Fiyat istikrarı en önemli husus. Sağlam bir zeminde bu alana artan ilginin güçlenerek devam etmesi bizim için çok değerli." diye konuştu.

Bakan Şimşek, yenilikçi ve dijital ürünlere yönelik düzenleme ihtiyacının olabileceğini kaydederek, geçen yıl kriptoya ilişkin düzenlemenin önemli bir adım olduğunu söyledi.

Katılım finans araçlarının, yeşil finans ve sürdürülebilir finans ürünlerinin yaygınlaştırılmasının önemine işaret eden Şimşek, kurumsal yönetim ve şeffaflığının artırılmasına ilişkin düzenlemeleri ve kadınların halka açık şirketlerde yönetim kurulunda temsilini çok değerli bulduğunu anlattı.

"MANİPÜLASYONLA MÜCADELENİN DOZUNU ARTIRACAĞIZ"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, manipülasyonla mücadele konusuna değinerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu alanda düzenlemeye ihtiyaç olacak. Cezaları çok daha ağır hale getirmemiz gündemimizdeki bir konu. Manipülasyon ile mücadelenin çok boyutu var. Finansal okuryazarlık onlardan bir tanesi. Sermaye Piyasası Kurulumuzu, Başkanımızı (İbrahim Gönül) ve ekibini tebrik ediyorum. Bu konuda geçen yıl önemli bir platformun lansmanını yaptık. Manipülasyonla mücadelede tabii ki finansal okuryazarlık esastır fakat yine de bizim cezaları artırma yönünde ve düzenleyici çerçeveyi güçlendirme noktasında bir ilave çabamız olacak. Eğer manipülasyonla güçlü mücadele edemezsek bu alana olan güven zayıf kalır. Onun için bu bizim olmazsa olmazımızdır. Özellikle bazı fonlar üzerinden manipülasyonların yapıldığını biliyoruz. O alanda da bir düzenleme eksikliği olduğunu biliyoruz. Bu eksiklikleri gidereceğiz ve önümüzdeki dönemde manipülasyonla mücadelenin dozunu, kayıt dışılıkla mücadele dozunun da ötesine taşıyacağız. Bu kongredeki belki de duymak istediğiniz, benim de iletmek istediğim en önemli mesaj bu."

"DEZENFLASYONLA BİRLİKTE PİYASALAR TEKRAR DERİNLEŞECEK"

Bakan Şimşek, sermaye piyasalarında yatırımcı tabanının geliştiğini görmenin sevindirici olduğunu belirterek, hem fonların büyüklüğünün hem borsada işlem gören şirket sayısındaki artışın hem de yatırımcı sayısının ekosistemdeki pozitif enerjiyi gösterdiğini söyledi.

Bunlara rağmen hisselerin sadece 51 gün tutuluyor olmasının ayrı bir problem olduğunu vurgulayan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu konular hakikaten üzerinde çalışmamızla sonuç alacağımız, sadece regülatörlerin, düzenleyici kuruluşların, kamunun yapabileceği bir iş değil. Bütün sermaye piyasalarının, ekosistemin birlikte başaracağı bir konu. Dolayısıyla yabancı yatırımcının gelmesini, eski seviyelere gelmesini istiyoruz. Bunun için de yapacağımız birtakım düzenlemelerle sisteme olan güvenin güçlendirilmesi, ekosistemin iyi işlemesi, en önemlisi de dezenflasyon programının başarıya ulaşması gerekiyor. 2023'ten bu yana ilgi arttı, doğru bir trendde ve doğru yoldayız. Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi bizler için en önemli hedeflerin başında geliyor."

Şimşek, geçmiş yıllarda Borsa İstanbul'da ilginin arttığı dönemlere ilişkin örnekler vererek, 3 yıllık hareketli ortalamalara bakıldığında son dönemde piyasalarda derinliğin arttığını söyledi.

Bakan Şimşek, "Dezenflasyonla birlikte tekrar piyasalar derinleşecek ve Borsa İstanbul'un piyasa değerinin GSYH'ye oranı kendisine benzer ülkelerle yarışacak noktaya gelecek. Yani bugün üç yıllık hareketli ortalamalara bakarsanız yüzde 32 civarı ama 2024 sonu itibarıyla yüzde 29 civarı. Bunun mutlaka dünya ortalamalarına varması biraz zaman alır ama bunun ikiye katlanması oldukça gerçekçi, makul bir hedef olarak görülebilir." şeklinde konuştu

"BORSA BİR OYUN ALANI DEĞİL"

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, halka arzlarda sermaye piyasası kurulundan tek beklentilerinin olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

"Kural bazlı gitmemiz lazım. Sürecin şeffaf, kurala dayalı olması lazım. Bu yönde de önemli adımlar atıldığını biliyorum. Halka arzların da önümüzdeki dönemde tekrar güçlü şekilde başlaması da önemli bir husus. Kurumsal yönetişim ve şeffaflığa değindim. Bu alanda hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Manipülasyonla mücadele konusunu zaten konuştuk. Finansal okuryazarlık en kritik bileşenlerin başında geliyor. Bence uzun vadeli bakış açısının eksik olmasının da temelinde bu var. Yoksa mevduatın vade olarak pay sahipliği süresi başka türlü anlatılamaz."

Şimşek, borsanın bir oyun alanı olmadığına vurgu yaparak, "Uzun vadeli bir perspektifle gerçek bir ortaklığın tesis edilmesi esastır. Gerçek bir pay sahipliği, gerçek bir ortaklık... Dolayısıyla bütün bu konularda sektörümüzle hemfikiriz. Sektörümüzün beklentileriyle bizim vizyonumuz tam da örtüşüyor. Önümüzdeki dönemde sektörümüzle ve sektörün bütün ekosisteminin bileşenleriyle birlikte çalışacağız ve bunları başaracağız." dedi.

patronlardunyasi.com