Toygun ATİLLA
Temmuz sonunda Larry Page’in serveti 170 milyar dolar, Sergey Brin’in serveti ise 160 milyar dolardı. Bugün ise bu ikilinin serveti, sırasıyla 227 milyar dolar ve 212 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumda.
MAHKEME KARARI SERVETLERİNİ KATLADI
Peki tüm bu süreç nasıl mı gelişti?
Eylül ayında ABD’de görülen davada, Google’ın Chrome tarayıcısını ya da Android işletim sistemini bölmek zorunda olmadığına hükmedildi. Bu karar, Alphabet hisselerinin üç ayda yüzde 35 değer kazanmasını sağladı. Yani bir yargı kararı, iki kurucunun cebine 50'şer milyar dolar koydu.

ALPHABET HİSSELERİ REKOR KIRDI
Alphabet hisseleri 2025’in üçüncü çeyreğinde 260 dolar sınırını aşarak rekor kırdı. Borsadaki yükselişin perde arkasında ise regülasyon baskısının kalkması ve yapay zekâ yatırımlarında agresif büyüme etkili oldu.
KARAR MOTORUNA DÖNÜŞTÜ PİYASA DEĞERİ 2.1 TRİLYON DOLARA YÜKSELDİ
Alphabet’in “Gemini” projesi, yapay zekâyı sadece sohbet robotuna değil, iş süreçlerinin her noktasına entegre eden bir ekosistem haline getirdi. Böylece google arama motoru değil bir "karar motoruna" dönüştü. Bu dönüşümün etkisi ise borsaya yansıdı. Alphabet'in piyasa değeri 2.1 trilyon dolar. Bu rakamın ne ölçüde büyük olduğunu ise ise Türkiye ekonomisinin neredeyse iki katı olduğunu söylediğimde daha iyi anlayacaksınız.

MİLYARDERLER LİSTESİ DEĞİŞTİ
Bloomberg Milyarderler Endeksi’ne göre 2025’in kazananları arasında teknoloji devleri yine başı çekiyor. Bu kez ise başrollerde Elon Musk ya da Zuckerberg değil, yeniden sahneye dönen Google ikilisi var. Yapay zekâ devriminin kazananları artık sadece çip üreticileri değil, veriyi kontrol eden platform patronları oldu.
Google davasındaki karar, piyasalara “bölünmeyeceğiz” mesajı verdi ve yatırımcı güvenini yeniden inşa etti.
TÜRKİYE'DEKİ SON DURUM
Bu gelişmeleri yurtdışı basınından takip ettikten sonra meseleye Türkiye açısından bakıyorum. Maalesef Türkiye'de halen sanayi yatırımlarında fabrika metrekarelerini konuşan bir iş insanı profili var. Oysa dünya, fikri mülkiyetin metrekareyle değil, algoritmayla ölçüldüğü bir çağa çoktan geçti bile. Kanımca, Türkiye'de bunu uygulayabilecek ve dünyanın gittiği noktayı kavrayabilecek iş insanları ayakta kalabilecek. Geri kalanı ise doğal bir sürecin parçası olarak, tarihe karışacak.
SERVETLERİ TÜRK YAZILIMCILARIN 40 KATI
Larry Page ve Sergey Brin’in üç ayda kazandığı servet, Türkiye’deki tüm yazılım şirketlerinin piyasa değerinin yaklaşık 40 katı civarında. Bu bile dünya ile aramızdaki teknolojik uçurumun farkını ortaya koyacak kadar ciddi bir veri.
SİSTEMİ YÖNETEN GÖRÜNMEZ PATRONLAR
Şimdi gelelim Page ve Brin'in bugünlerine...
Bu ikili neredeyse kameralardan tamamen uzak bir hayat yaşıyor. Basın toplantısı yapmıyorlar, röportaj vermiyorlar, şirket yönetiminde aktif değiller. Tüm bunlara rağmen ise servetleri her çeyrek artıyor.
Bu durum "Yönetmeden zenginleşen" görünmeyen ama sistemi yöneten yeni patron profilini de ortaya koyuyor.
INVISIBLE POWER
Silikon Vadisi’nde buna “invisible power” deniyor. Sermaye sahipliği, görünürlükten değil; sistemin merkezinde oturmaktan geliyor. Bugünün ekonomik sistemini tarif edecek tek cümle şu olabilir: “Yapay zekâ, üretim değil tahmin ekonomisi yarattı.”
GOOGLE'IN DEĞERİNİN ANLAMI
Google’ın değeri, geleceği en doğru tahmin eden algoritmayı elinde tutmasından geliyor. Bu yüzden her arama, her sesli komut, her YouTube izlenmesi aslında bir ekonomik veri girdisi haline geliyor.
Bu veri akışının sahibi olan Page ve Brin için de şu anda dünyanın en değerli “veri madeni”ni işleten patronları ifadesini kullanırsak sanırım abartmış olmayız.

Larry Page
TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ ABD'DE YÜKSELİYOR
Bu servet sıçraması sadece bireysel zenginlik değil, ekonomik güç haritasının yeniden çizilmesi anlamına geliyor. Ne demek istediğimi rakamları verdiğimde daha iyi anlayacaksınız.
ABD’de artık servetin %15’i sadece 7 teknoloji şirketinin elinde. Bu şirketlerin ortak noktası ise, yapay zekâyı yalnızca ürün olarak değil, altyapı olarak konumlandırıyor olmaları.
Alphabet, Amazon, Meta ve Microsoft arasındaki görünmez rekabet artık kodlarla değil, model parametreleriyle ölçülüyor. Bunu, 21. yüzyılın “çelik ve kömür savaşı.” olarak bile tanımlayabiliriz. Tek farkla, bu sefer değişen madenin adı, "veri madeni".
Larry Page ve Sergey Brin’in hikayesi bir “yeniden doğuş” değil; bir “yerini koruma” hikayesidir. Kurdukları sistem o kadar güçlü ki, onlar sahneden çekilse bile para kazanmaya devam ediyorlar, servetlerine servet katıyorlar. Onlara masanın arkasındaki değil, kodun içindeki zamanın patronları dersek sanırım daha doğru tanımlamış olacağız.
patronlardunyasi.com