Patronlar


GÜMÜŞHANE’DEN MEKTEB-İ SULTANİYE’YE

1929’da Gümüşhaneli Yüce ailesinin bir ferdi olarak dünyaya gelen Orhan Refik Yüce, eğitim hayatını Galatasaray Lisesi’nde sürdürdü.

“Mektepli” oluşu, yalnızca aldığı eğitimle sınırlı kalmadı; ilerleyen yıllarda onu Galatasaray camiasının en önemli figürlerinden birine dönüştürecek aidiyet duygusunun da başlangıcı oldu.

6-7 EYLÜL OLAYLARINDAKİ ROLÜ

İş hayatına otomobil yedek parça işiyle başlayan Yüce’nin yaşamındaki kırılma noktalarından biri, Türk tarihinin en karanlık sayfalarından biri olan 6–7 Eylül 1955 olayları sırasında yaşandı. 

Beyoğlu’nda yağmalanmak istenen bir oto yedek parça dükkânının önüne geçti.

O dükkân, İstanbullu Rum komşusu Michelle Dallezio’ya aitti. Saldırganlara, o iş yerinin bir Türk’e ait olduğunu söyleyerek dükkânı yağmalanmaktan korudu.

Yıllar sonra Türkiye’yi terk ederek Atina’ya yerleşen Michelle Dallezio, bu vefayı unutmadı.

Yüce’ye önce Alfa Romeo, ardından da Skoda distribütörlüğünün yolunu açmasına vesile oldu.

Bir iş insanının hayatını değiştiren en kritik dönemeçlerden biri, belki de mihenk taşı, tam da o gece atılan bu insani adım oldu.

OTOMOTİV DÜNYASININ DUAYENİ

Galatasaray Lisesi’nden çıkıp Beyoğlu’ndaki bir yedek parça dükkânında iş hayatına başlayan Orhan Refik Yüce, zaman içinde Türkiye otomotiv pazarının en itibarlı oyuncularından biri haline geldi.

Skoda distribütörlüğü ile başlayan süreç, Yüce Auto’nun bugün hâlâ süren kurumsal gücünün ve marka itibarının da temelini oluşturdu.

SÖZÜNÜN ERİ

Sektör içinde yalnızca ticari başarılarıyla değil, sözünün eri oluşuyla, kriz dönemlerindeki sakin ve soğukkanlı tavrıyla, çalışanlarına ve paydaşlarına karşı adaletli yaklaşımıyla anıldı.

GALATASARAY’LARIN AĞABEYİ

Orhan Refik Yüce, Galatasaray camiasında yalnızca bir isim değil, bir referans noktasıydı.

Galatasaray Spor Kulübü’nde Divan Kurulu üyesi olarak görev yaptı.

Aynı zamanda kulübün Disiplin Kurulu Başkanlığı görevini üstlendi.

Cemiyet hayatının önemli adreslerinden Büyük Kulüp’te (Cercle d’Orient) ise Yüksek Divan Başkanlığı yaptı.  Galatasaray Lisesi’nin koridorlarında başlayan bağ, yıllar içinde kulübün karar mekanizmalarında söz sahibi, görüşlerine başvurulan, “ağabey” olarak anılan bir saygınlığa dönüştü.

OTOMOBİLİN BABASI

Otomotiv sektöründeki emeği yalnızca Türkiye sınırları içinde kalmadı.

Çek Devlet Nişanı alan ilk Türk iş insanı oldu. 

Türkiye otomotiv sektörünün çatı kurumlarından biri olan ODD Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve Onursal Başkanlık ünvanına layık görüldü.

Bu unvanlar, bir ülkenin otomotiv ekosistemini taşıyan köprü figürlerin ne kadar önemli olduğunun da sessiz birer belgesi niteliğindeydi.

HAYATA VEDA

Orhan Refik Yüce, 3 Aralık 2010’da hayata veda etti.

Aradan geçen 15 yıl, bir iş insanının arkasında bırakabileceği en değerli şeyin yalnızca kurduğu şirketler değil, temsil ettiği değerler olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Bu yıl olduğu gibi geçtiğimiz yıllarda da ailesi, gazetelere verdikleri ilanda onu

“Yüce Auto A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, Galatasaray camiasının değerli isimlerinden, Büyük Kulüp Yüksek Divan Başkanı, ODD kurucusu ve Onursal Başkanı, otomotiv dünyasının duayeni” sözleriyle anmıştı. 

Bu cümlelerin her birinde, hem bir aile büyüğüne duyulan saygı hem de Türkiye iş dünyasının hafızasında açılmış özel bir sayfaya dair tanıklık var.

YÜCE SOYADINI GELECEĞE TAŞIYANLAR

O saygın iş insanının mirasını ve soyadını geleceğe taşıyanlar ise yine otomotiv sektörünün ve Galatasaray camiasının iki önemli ismi, Ahmet ve Ali Yüce…

patronlardunyasi.com

İLGİLİ HABER

6-7 Eylül olaylarının ardında gizli kalan bir Türk ile Rum'un sıra dışı öyküsü Skoda Türkiye'nin doğuşu oldu...