Dünya


Toygun ATİLLA 

SOCAR TÜRKİYE İLE FORMULA 1 YARIŞLARI 

Socar Türkiye'nin daveti üzerine bir grup meslektaşımla birlikte Azerbaycan'ın başkenti Bakü'deyiz. 

Her şey kusursuz. Şehir bir şenlik havasında. Formula 1 fanları dünyanın çeşitli coğrafyalarından Bakü'ye akın etmiş. Şehir rengarenk, oteller tıklım tıklım... 

KAZA ANI VE LVMH REKLAM PANOSU

Böylesine bir ortamda yarışı izlemek için tribünlerdeki yerimizi alıyoruz. 

McLaren, Azerbaycan Grand Prix'in de 1 veya 2'nci sırayı alırsa şampiyonluğunu ilan edecek. En büyük favori de Oscar Piastri... 

Her ne kadar bir gün önceki sıralama turlarında ilk 3 sırada yer almamış olsa da yine de kendisinden çok şey bekleniyor ve podyuma çıkacağı düşünülüyor. 

#video_9708547#

Start veriliyor ve yarış başlıyor. 

Otomobillerin motorlarından çıkan korkunç uğultu Bakü sokaklarında yankılanırken henüz ilk turun başlangıcında tribünlerden bu kez uğultu yükseliyor. 

Kafamı kaldırıp da karşımdaki dev ekrana baktığımda, McLaren pilotu Oscar Piastri'yi LVMH'nin dev reklam panosuna çarparak yarış dışı kaldığı o ana tanık oluyorum. 

100 MİLYON KİŞİNİN İZLEDİĞİ O AN

O an artık benim için normal bir kaza olmaktan çıkıyor, küresel bir vitrin, markaların yarışı ve global ticaretin geldiği noktaya taşınıyor. 

Yarış biter bitmez ilk yaptığım şey, o kaza anının canlı yayında kaç kişi tarafından izlendiğini sorgulamak oluyor. 

25-30 milyon insan ekran başında o anı canlı olarak izlediği o görüntüler, şu ana kadar sosyal medya ve tekrarla birlikte 100 milyon kişiye ulaşmış gözüküyor. 

Bir tarafta yıllık 100 milyon dolarlık anlaşmayla Formula 1’e “lüks imzasını” atan LVMH, diğer tarafta markasını istemeden dramatik bir kaza anının merkezinde bulan bir tablo…

Aklımdan bunlar geçiyor. 

SADECE SPONSOR DEĞİL KAZANIN DA BAŞROLÜ 

Piastri’nin kazası, “sponsorluk görünürlüğü” kavramını en çarpıcı haliyle gündeme getiriyor. Kazanın ardından sosyal medyada dolaşan yorumlardan biri durumu ise her şeyi özetliyor:“LVMH, Formula 1’e sadece sponsor olmadı, kazanın da başrolü oldu.”

Formula 1'de sponsorluk yalnızca logonun görünürlüğü değil; markanın hız, risk ve adrenalinle özdeşleşmesi demek.

Piastri’nin kazası, bunun en net örneğini bizlere sunuyordu: 

*LVMH: Lüks ve zarafeti temsil ediyor.

*Formula 1: Hız ve sınırları zorlama sanatı.

*Kaza anı: Bu iki dünyanın çarpıştığı dramatik bir sahne.

KAZA DEĞİL MİLYAR DOLARLIK REKLAM 

Kazanın ardından Twitter (X), Instagram ve TikTok’ta milyonlarca paylaşım yapıldı.

Hashtag’ler: #Piastri #LVMH #AzerbaijanGP kısa sürede trend listelerinin tepesine oturdu.

Sosyal medya kullanıcılarının bir bölümü “talihsiz an” derken, bir bölümü “LVMH’nin istemeden bulduğu milyar dolarlık reklam” yorumunu yaptı.

DİJİTAL DÜNYA VE KÜRESEL VİTRİN

Piastri’nin LVMH panolarına çarpması, aslında Formula 1’in yeni çağını özetledi. Artık yarışlar sadece pit stop süreleriyle değil, sponsorlukların yarattığı görünürlükle de hatırlanıyor.

Bir kaza hem sporu hem de iş dünyasını aynı anda manşete taşıyabiliyor.

Formula 1 artık yalnızca otomobil yarışı değil; milyar dolarlık markaların, prestijin ve hızın birleştiği küresel bir vitrin.

Ve bir not daha; Bu çağ aynı zaman da bütün bu bileşenleri birlikte yorumlayacak, dijital gazeteciliğin de fark yaratacağı bir ortam. 

Patronlar Dünyası'nı diğer yayın organlarından ve mecralardan ayıran da en büyük özellik de bu. 

LÜKSÜ PODYUMA ÇIKARAN MARKA: LVMH 

Şimdi gelin biraz da Formula 1'in pistteki mücadelesinden sponsorluk arenasındaki küresel iş dünyasının rekabetini masaya yatıralım. 

Louis Vuitton, Moët Hennessy ve TAG Heuer markalarıyla Formula 1’e giren LVMH, 10 yıllık anlaşmasıyla spora adeta bir “lüks podyumu” kazandırdı.

Bu hamle, Formula 1’in artık yalnızca hız değil, prestij ve yaşam tarzı ile de anılacağının da önemli bir göstergesi.

ORTA DOĞU HAVA YOLLARI DEVLERİNİN F1 YARIŞI 

Formula 1'de sadece lüks segmentinde LVMH faktörünün dışında havayolu sponsorluğunda artık yeni bir dönem var.

Bildiğiniz gibi, Emirates uzun yıllardır Formula 1'in resmi havayolu partneriydi. 2023'ten itibaren ise Qatar Airways, 2023’ten itibaren oyuna dahil oldu. Hem global partner hem de Macaristan, Azerbaycan ve Katar GP’lerinin başlık sponsoru oldu. Etihad Airways ise Abu Dhabi GP ile sahadaki rolünü sürdürüyor.

Bu tablo, Orta Doğu havayolu devlerinin Formula 1 üzerinden yalnızca marka değil, küresel imaj savaşı da verdiğini kanıtlıyor…

2020’de 250 milyon dolar seviyesinde olan Formula 1 organizasyonunun sponsorluk gelirleri, 2025’te 500 milyon dolara yaklaştı. LVMH’nin tek başına yıllık katkısı 100 milyon dolar bandında. Qatar Airways’in payı 50–60 milyon dolar. PepsiCo, KitKat, Heineken gibi devler eklendikçe gelirler milyar dolarlık yeni bir zirveye ulaştı.

KÜRESEL MARKALARIN PRESTİJ MÜCADELESİ 

Formula 1 artık sadece bir spor değil, küresel markaların prestij mücadelesi.

LVMH’nin imzası, Qatar Airways’in meydan okuması ve Emirates’in köklü varlığı, sponsorluk gelirlerini zirveye taşırken Formula 1’i sporun ötesinde iş dünyasının en göz alıcı arenasına dönüştürüyor.

Tüm bunların arasında gözüm bir Türk markasını F1'de görmek istiyor. Göremiyorum. 

Umarım devler ligine adını yazdıracak Formula 1'de boy gösterecek, küresel rekabette yerini alacak bir Türk markasını da ilerleyen yıllarda görürüz diye iç geçiriyorum. 

patronlardunyasi.com