Başkahraman Wang Zhenxi, Henan eyaletinde faaliyet gösteren bir “metres caydırıcı”. İşinin tanımı, kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrenen eşler tarafından tutulup, ilişkiye dahil olan sevgiliyi ikna yoluyla devreden çıkarmak.
Bunun için kimi zaman eşin güvenini kazanıyor, kimi zaman metresle dostluk kuruyor; ikna, manipülasyon ve sabırla ilişkiyi sona erdirmeye çalışıyor.
Lo, filmde bu süreci yaşayan bir çiftin hikâyesini takip ediyor: Bay ve Bayan Li ile kocanın birlikte olduğu sevgilisi Fei Fei. Belgesel, tarafları “suçlu” veya “mağdur” kalıplarına sıkıştırmadan, hepsini insani zaafları ve duygularıyla aktarıyor.
AİLEYİ KORUMAK İÇİN BİR SEKTÖR
Çin’de evlilik oranları hızla düşerken boşanma sayıları artıyor. Devlet destekli evlilik kampları, flört uygulamaları ve aileyi ayakta tutmaya dönük girişimler bu tablonun sonucu. “Metres caydırıcılık” da bu ortamda ortaya çıkmış bir meslek. Teacher Wang olarak anılan Zhenxi, işi bir tür “aile terapisi” olarak görüyor: “Metresler aslında en çok yardıma ihtiyacı olanlar” diyor.
Batılı izleyicilere göre dolambaçlı ve manipülatif görünen bu yöntemler, Çin kültüründe yüz kaybını önleyen “zarif” bir çözüm olarak değerlendiriliyor. Lo, “Sorunu doğrudan adlandırmamak, kimseyi küçük düşürmeden çözüm aramak aslında bir nezaket biçimi” diye anlatıyor.
BELGESELİN KAMERASI EN MAHREM ANDA
Film, seyirciyi çoğu zaman çiftin yemek masasındaki tartışmaların ortasına yerleştiriyor. Hatta bir sahnede, Wang’ın yönlendirmesiyle eş sahte bir öfkeyle sofradan kalkıyor, böylece koca metres caydırıcıyla yalnız bırakılıyor.
Bu yakın çekimlerin nasıl mümkün olduğunu soranlara Lo, etik açıdan karmaşık bir süreç yürüttüklerini söylüyor. Çekimlere katılanlara başta “modern aşk” üzerine bir belgesel denmiş, gerçek konu ancak süreç tamamlandıktan sonra açıklanmış. Çift, Wang’ın ikna gücü sayesinde görüntülerin kullanılmasına onay vermiş.
İSTANBUL SOKAK KÖPEKLERİNİN FİLMİNİ YAPAN YÖNETMEN
Lo, İstanbul sokak köpeklerini konu alan ödüllü Stray filminden sonra yine güçlü bir toplumsal gözlem yapıyor. Mistress Dispeller, Çin’e özgü gibi görünen bu pratik üzerinden aslında evrensel bir duyguyu tartışmaya açıyor: aşk. Yönetmen, “Aşk, dünyanın en evrensel şeyi” diyerek filmin mesajını özetliyor.
patronlardunyasi.com