Gündem


Ege ve Akdeniz’de birbiri ardına çıkan orman yangınlarıyla beraber söndürme uçaklarının durumu tartışması yeniden alevlendi.

Karakuş’a göre, bu uçakların gövdeleri çok uzun ve bu nedenle özellikle Akdeniz’in engebeli coğrafyasında manevra yapabilme ve alçaktan uçabilme yetenekleri çok kısıtlı. Karakuş bu uçakların yüksekten uçmak zorunda kaldığı için boşalttığı suyun hedefe ulaşmadan buharlaştığı görüşünde.

Sözcü yazarı Uğur Dündar’ın bugünkü köşesinde görüşlerine yer verdiği Karakuş, şu görüşlerini aktardı:

“2002 yılında Marmaris'te çıkan orman yangını, helikopterlerle söndürülmeye çalışılıyordu. Ancak tüm çabalara karşın yangın ilerleyince, dönemin Orman Bakanı Sami Güçlü, THK Başkanı olarak beni arayıp yardım istedi. Kendisine helikopterleri çekmesini, çünkü helikopterlerin pervaneleriyle çam kozalaklarını fırlatarak yangını sıçrattıklarını söyledim. Dediğimi yaptılar. Biz de halen hangarlarda çürütülmekte olan uçaklarımızı gönderdik ve kısa sürede yangını söndürdük!..”

Her yıl yapılan ihalelerle yangın mücadelesinde başarılı sonuç alınamayacağnı ifade eden Karakuş,“Bir yıl için ihaleyi kazanan firma, gelecek yıl kazanma güvencesi bulunmadığı için yatırım yapmıyor!.. Kâr asıl amaç olunca, başarı sağlamak da zorlaşıyor!..” diyor.

Karakuş, orman yangınlarıyla mücadele konusunda da şu çözüm önerisinde bulundu:

“Bu mücadele Yunanistan ve birçok ülkede olduğu gibi, Türk Hava Kuvvetleri'ne bırakılmalı. Türk Hava Kurumu hangarlarında duran uçakların bakımları yapılıp devreye sokulmalı. Geliştirilen HÜRKUŞ uçaklarının da bir bölümü, bu amaca uygun üretilmeli…”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.