Gündem


Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan sanıklardan Hayrettin Ertekin, mahkemedeki savunmasında, ATV-Sabah ihalesine girmemesi yönünde baskıya uğradığını ifade ederek, bu konuya ilişkin eski Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki'nin de kendisini aradığını iddia etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılamanın bugünkü duruşmasında savunmasını sürdüren Ertekin, mahkemenin "Ergenekon şeması" adı verilen şemadaki üzerleri kapalı bazı isimlerin açıklanmaması yönünde karar aldığını hatırlattı.

Bu kişileri kendilerinin de bildiklerini ancak hiçbir zaman açıklamadıklarını kaydeden Ertekin, şöyle konuştu:

"Mağdur edilmelerini istemedik ama buradaki insanlar saygın değiller mi? Burada şemada olmayan insanlar da var. Orada olmadığım halde buradayım. Sayın savcılarımız baştan düşünseydi de böyle saygınlık kriteri ölçer bir dosyayı karşınıza getirmeseydi."

ATV-Sabah ihalesine girmemesi yönünde baskıya uğradığını söyleyen Ertekin, bu konuya ilişkin eski Başbakanlık Basın Sözcüsü Akif Beki'nin de kendisini aradığını iddia etti.

Ticari ilişkilerinden bahseden Ertekin, şöyle devam etti:

"İsrail'den alınmak istenen Heron uçaklarını biz Bulgaristan'da ürettik. Ben bu konuda Sayın bakanla da görüştüm. Hatta bize randevu verdi. Sayın bakan bunu yalanlıyor ama tapelerde var. Bu konuda görüşmeler yaptık. İsrail'e gerek olmadığını, bizim de en iyisini yaptığımızı, İsrail'in verdiği uçaklarla çekilen fotoğrafların aynı zamanda İsrail'deki firmaya gittiğini, bunun sakıncalı olduğunu anlattık. Ancak lobi faaliyetleri nedeniyle yine bu ülkeden uçak kiralandı."

Şike iddiası

Ertekin, futbolda şike yaptığının iddia edildiğini de belirterek, eski Ankaragücü teknik direktörü Ünal Karaman'ın, aile dostu olduğunu, Karaman hakkındaki bir telefon konuşmasının da bu şekilde yansıtıldığını, oysa böyle şeylerle alakası olmadığını söyledi.

Dava dosyasında bulunan bir fotoğraftaki kişinin basına Sami Hoştan olarak yansıtıldığını ifade eden Ertekin, yanındaki kişinin Azerbaycan Milli Meclis Başkanı Oktay Asadov olduğunu öne sürdü.

Sedat Peker'i, basından saygın bir iş adamı olarak tanıdığını söyleyen Ertekin, "Sedat Peker'in mafyalığı varsa cezasını çeker. Sedat Peker yardıma ihtiyacı olan kişilere bir sürü yardımda bulunuyor. Bunlardan kimse bahsetmiyor" dedi.

Ertekin, dava dosyasına, Harp Akademilerine giriş kartının konulduğunu ifade ederek, akademide bir konferans verdiğini, kartın da kendisine o nedenle verildiğini anlattı.

Yazdığı bir kitap nedeniyle Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün, Sayıştayda görev yaptığı sırada kendisine bir teşekkür mektubu gönderdiğini söyleyen Ertekin, bu mektubu okuduktan sonra mahkemeye sundu.

Ertekin, "Nasıl bir teröristim ki bu devletin bütün kademeleri teşekkür ediyor. Nasıl bir teröristim ki devlete yüklü miktarda vergi veriyorum" diye konuştu.

İlk eşinin ölümünün ardından, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başsağlığı mektubu gönderdiğini belirten Ertekin, bu mektubu da mahkemeye verdi.

Ertekin, ilk eşinin cenazesine çok sayıda devlet adamı, iş adamı ve askeri yetkilinin katıldığını anlatarak, "Hangi teröristin cenazesine böyle insanlar gidiyor?" diye sordu.

AK Parti'ye yönelik darbe planlamakla suçlandığını belirten Ertekin, "eski TBMM Başkanı Bülent Arıç'ın 20 yıllık dostu olduğunu, hatta annesinin cenazesini kendi elleriyle kabre indirdiğini" ileri sürerek, cenazeye ilişkin olduğunu öne sürdüğü fotoğrafı mahkeme heyetine verdi.